Oruç tutuyordum. Uyandığımda her şey çok güzeldi. Ta ki kusup orucum gidene kadar.
Biraz kötü hissediyorum. Umarım corona değilimdir.
Moralim düzelsin diye bölüm yazdım, manyağım biraz.
Yorum ve vote vermeyi unutmayın. İyi okumalar.
Kilisenin dışında, çimlere öylece oturmuş boş boş etrafı inceliyordum.
Yanıma yaklaşan adım seslerini duydum ama kaldırmadım başımı. Buradaki en küçük yaştaki kişi ben olduğum için Asi'ler üzerime çok düşüp durmadan benimle uğraşıyorlardı.
"Hey." Tony'nin sesiyle başımı kaldırdım. Yanıma oturdu. "Gray'e mi alındın? Sadece seni gıcık etmeye ve ortama alıştırmaya çalışıyordu."
"Kimseye falan alınmadım." dedim umursamazca.
Sadece Dylan'ı çok özlemiştim. Bir haftadır yoktu.
Omzuyla omzuma çarptığında kötü kötü baktım ona. Güldü. "Hadi içeri gel. Dünden beri hiçbir şey yemiyorsun."
"Fare yahnisi pek iç açıcı değil." Omzunu silkti.
"Sana sandviç hazırladım." Gözlerimi onun gözlerine çıkarttım. Bana herkesten daha iyi davranıyordu. Diğerleri de iyi davranıyordu ama beni gıcık etmeye çalışmayan tek kişi oydu sanırım.
"Neden katıldın?" diye sorduğumda afalladı. "Abinin nedenini biliyorum. Sen neden katıldın Asi'lere? O lüks hayatı neden bıraktın?"
"Benden de bir şeyler aldılar." diye mırıldandı gözlerini uzaklara dikerken. "Birisini aldılar." Kim olduğunu sormadım. Oldukça üzüntülü duruyordu.
"Bana neden iyi davranıyorsun?" dediğimde gülümsedi.
"Sende..." Bakışlarını bana çevirdi. "Gençliğimi gördüm. Korkmuş ama dik duran halimi. Sinirli, öfkeli, düzene karşı gençliğimi gördüm." Gülümseyip bu sefer ben omzumla omzuna vurdum.
"Hâlâ genç duruyorsun." Yüzünü buruşturdu.
"İki ay sonra otuz yedi olacağım. Yıllar hızlı geçiyor." Güldüm.
"Oh, sevgili Tommy." Thorn kolunu omzuma attı. "Yoksa bana hâlâ sinirli misin?" Diğer yanıma da o oturdu.
"Hayır." dediğimde başımı göğsüne eğip saçlarımı karıştırmaya başladı. "Kes şunu!" diye bağırdım ondan kurtulamaya çalışırken.
En sonunda bıraktı beni. "Kalk yemek ye. Sana dövüşmeyi göstereceğiz." Boğuşmaktan terlemiş saçlarımı geriye attım.
"Dövüşmeyi biliyorum." dediğimde kaşları kalktı.
"Hep öyle demezler mi?" diye sırıtarak Tony'e sorduğunda güldüler. Ayağa kalktım ve kiliseye yürümeye başladım sinirle.
"Pek de atarlı!" diye bağırdı arkamdan Thorn.
"Ergenlik işte rahat bırak çocuğu." diye gülerek Tony konuştuğunda gözlerimi devirerek kiliseye girdim.
Mutfak olarak kullandıkları kısıma girdiğimde cidden benim için orada küçük bir sandviç vardı. Eski sandalyeye oturarak elime aldığımda içeri Gray girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Darağacı Dansı [bxb] •dylmas [Tamamlandı]
Science Fiction"Ne zaman darağacı dansı yapacağımı bilmiyorum Dylan Ama umarım bunu görmek zorunda kalmazsın..." ×bilimkurgu