DD -27-

432 58 93
                                    

maraba.

yorum ve vote atmayı unutmayın, iyi okumalar!













Saçlarımı okşayan eli içime huzurlu bir nefes çekmeme neden oldu. Ardından başını yaklaştırdı omzuma.

"İzlemeyecek misin?"

Karargaha gelmiştik. Bellamy Steves darağacı dansı yapacaktı birazdan. İstemsizce elimi hâlâ ağrıyan ve hafif morarmış boynuma götürüp ovaladım.

"İzlemeli miyim?"

Bilmiyordum. Onu asılırken görmek bana ve diğerlerine yaptığı şeyin kötü anlarını silecek miydi? Boğarak öldürdüğü on dört yaşındaki o küçük çocuğun hesabını verecek miydi?

Aklıma küçük Rick'in lüleli kızıl saçları ile yaşadığı her şeye inat gülümseyen yüzü geldiğinde göz yaşlarımı tutamadım.

Dudaklarımdan anıların ağırlığıyla birlikte bir hıçkırık döküldüğünde hızla omuzlarımdan tutup beni yatakta kendine çevirdi ve sıkıca sarıldı vücuduma. "Tamam, izlemeyelim." diye titreyen sesiyle konuştuğunda durdurmaya çalıştım kendimi. Ama inat eder gibi hıçkırıklarım göz yaşlarımla dökülmeye devam etti.

Orada olanları aklımdan çıkartmıyordum. Kafayı yemek üzereydim.

Sakinleştirmeye çalıştı saçlarımı okşayarak. Tabi arada kendisi de ağladı halime. "Bunu yapamam." dedim en sonunda göz yaşlarım akmaya devam ederken. Gözlerine baktım. "Burada bekleyemem." Ayağa kalktım hızla.

"Thomas dur." Ayakkabılarımı giyip koşarcasına küçük odadan çıktım. "Thomas!" Beni durdurmak için peşimden gelirken koşmaya başladım.

Dışarı çıktığımda sessiz alandaki kapının gürültüsüyle insanların gözleri bana döndü. Darağacının yanında bekleyen Thorn ile Tony'i gördüm.

"Thomas gidelim hadi." dedi bana yetişen Dylan kolumdan tutarken. Kolumu ondan çekip kurtardım ve kazağımın uzun koluyla yanaklarımda kalmış göz yaşlarımı sertçe sildim. Ardından soğuk havaya rağmen üstümdeki tek kazakla yürümeye başladım.

İpte sallanmasının nedeni olmak istiyordum.

İnsanlar ağlamaktan kızarmış gözlerime ve yanaklarıma bakıyordu gözlerinde hafif bir hüzünle. Başımı dik tuttum, ağzı yüzü dağılmış ayakta bile zar zor duran Bellamy'nin karşısına geçtim.

Tony aramıza geçip kolunu tuttu. "Dylan ile içeri..."

"Bırak yapsın." dedi Thorn elini omzuna koyarken. Dylan da yanıma geçti bana engel olamayacağını anladığında. "En azından intikam alsın. Bırak." Tony ona bir bakış atsa da geri çekildi.

Mathew elime urganı verdiğinde soğuk kanlılıkla acele etmeden tireyen Bellamy'nin arkasına geçtim. Ardından boynuna urganı geçirip sıktım ipini sertçe. Kesik bir nefes çekti içine.

"Çık." dedim tabureyi işaret ederken. Sesim boş alanda yankılanırken bana döndü.

"Özür dilerim." dedi yalvarırcasına. Zar zor konuşuyordu. "Lütfen yapma." İki kişi zorla kollarından tutup tabureye çıkmasını sağladı. Alayla güldüm.

"Bugün buraya bir Gem'in darağacı dansı için geldik." diye fısıldadım gözlerine bakarak formalite icabı. "Kendisi tecavüzcü, katil ve hırsız. Çıkarıldığı mahkemece suçlu bulundu ve vatana ihanetini darağacı dansı yaparak ödeyecek." Dudaklarımı ıslattım. "Son bir sözün var mı?"

Darağacı Dansı [bxb] •dylmas [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin