14. Bölüm (3. Kısım)

3K 353 82
                                    

Hakan, lisedeki dil öğretmeninin teşvikiyle mektup arkadaşı edinmişti. Aslında Lütfi Bey sadece Hakan'ı değil, herkesi gaza getirmiş ve sınıfın tamamı birer mektup arkadaşı edinmişti; ancak çok geçmeden mektup yazmanın, özellikle de İngilizce, sandıkları kadar kolay olmadığını beraberce anlamışlardı. Yıl sonu geldiğinde, hala bir mektup arkadaşına sahip olan üç kişi kalmıştı: Hakan, Kasım ve Çiğdem. 

Çiğdem, sınıfın ineğiydi ve onun bu işe devam ediyor oluşunu kimse garip karşılamamıştı; çünkü ineklik bunu gerektirirdi. 

Hakan'ın devam ediyor oluşu da kimsenin garibine gitmemişti. Hakan, o zamanlar bile, yaptığı her işi sonuna kadar sürdürmedeki kararlılığıyla tanınırdı. 

Kasım'a gelince... Sınıf ve hatta Lütfi Bey, koskoca bir yıl boyunca onun henüz pes etmemiş olmasına bir türlü inanamamıştı. Zaten, "Minimum sorumluluk, maksimum rahatlık!" sloganıyla liseyi bitirmeyi başarmak üzereyken, kim Kasım'ın her ay hiç aksatmadan mektup yazmaya devam edebileceğine inanırdı ki?  

Kasım, Yeni Zellandalı Lily'nin cinsiyetinin bu işte önemli rol oynadığını en başta kabul etmişti; ama bu kabulleniş, sadece ilk üç ay için yeterli olmuştu. Sonrasında herkesin kafasında soru işaretleri oluşmuş ve çok geçmeden ortaya çeşitli iddialar atılmaya başlamıştı. En çok kabul gören ise, Kasım'la Lily'nin müstehcen bir şeyler paylaşıyor olabileceği iddiasıydı; çünkü Kasım'ın hala bu işe devam ediyor oluşunun başka bir açıklaması olamazdı. Ne var ki Kasım, o güne dek aldığı mektupların her birini sınıfa getirip herkesin okuması için cesurca ortaya koyduğunda, o ana kadar çok mantıklı görünen bu iddia bir daha konuşulmamak üzere ortadan kalkmıştı.    

Hakan'ın bildiği kadarıyla Kasım, o kızla iki sene daha mektuplaşmıştı ve aslında daha lise bitmeden Lily'le karşılıklı olarak yazdıkları satırların sayısı azalmış; mektupları sınıfa getirirken Kasım'ın kasıtlı olarak evde bıraktığı fotoğrafların sayısı artmıştı. Hakan'a göre Lily pek güzel bir kız sayılmazdı; ama zaten Lily'nin Kasım'a gönderdiği yakın çekim fotoğrafların çok azı yüzüne odaklanmıştı. 

Hakan'ın mektup arkadaşı İngiliz'di. Yaşları aynı olmasına karşın, daha ilk mektuptan itibaren birbirlerinden ne kadar farklı olduklarını her ikisi de hemen anlamış; bu farklılıklara rağmen ve aslında bu farklılar nedeniyle yazışmaya devam etmişlerdi. Birinin öncelikleriyle diğerinin önceliklerinin kelimenin tam anlamıyla "alakasız" olması, biri için son derece sıradan olanın diğeri için hiç sıradan olmaması; hem Simon'ı hem de Hakan'ı şaşırtmış, çoğunlukla da güldürmüştü. Bir keresinde Simon; aralarındaki farklılığın nedeninin sadece karakterlerinden kaynaklanmadığını, kültürlerinin de bu farklılığı beslediğini söylemişti ve on sekizinci yaş gününü takip eden yaz, kız arkadaşı Patricia'yı da yanına alarak tatil için Türkiye'ye geldiğinde bir nevi bu düşüncesini de kanıtlamış olmuştu. Yaklaşık bir yıldır birlikte yaşayan ve beraberce tatile çıkan çifti yolcu ettikten sonra, havaalanında Kasım'ın verdiği tepkiyi hiç unutmamıştı Hakan: "Vay anasını! Hayata bak be!"

Hakan üniversiteyi İngiltere'de okumuş olmasa, ilişkileri hala devam eder miydi; sorusunu  doğru olarak ne Simon ne de Hakan cevaplayabilirdi. Ama Hakan üniversiteyi İngiltere'de okumuş ve o yıllarda Simon ve Patricia'yla ayrılmaz bir üçlü haline gelmişlerdi. 

Simon, televizyon ve gazetecilik; Patricia ise, dediğine göre çocukluğundan beri hayali olan, arkeoloji okuyordu ve Hakan da eczacılık. Doğal olarak her üçünün de zaman içinde kendi arkadaş grupları oluşmuştu; ama hiçbirinin arkadaş grubu, onlar için aralarındaki ilişkinin önüne geçecek kadar önemli olmamıştı. 

Üniversitenin ardından Simon ve Patricia hiç beklemeden evlenmişlerdi. Hakan, onlara, "Böyle de devam edebilirdiniz." demişti; ama her ikisi de nişan yüzüklerini göstererek, "Herkesin birbirimize ait olduğumuzu bilmesini istiyoruz." diyerek karşılık vermişlerdi. Hakan; ne sosyal ne de başka bir açıdan evliliğe gereksinim duymalarına neden olacak bir toplumun parçası olmamalarına rağmen yine de böyle bir karar alan arkadaşlarına, kimi uzun kimi de kısa süren iş seyahatlerinde yıllar boyu misafir olmuştu ve hala da olmaya devam ediyordu. 

GÜL MEVSİMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin