11. Bölüm

4.4K 390 110
                                    

Gonca, bacaklarını uzattıktan sonra bir ayak bileğini diğerinin üstüne koydu ve hemen ardından, "Bunun pek hijyenik olduğunu sanmıyorum!" diyen alaycı sese, içten bir kahkahayla yanıt verdi.

"Hijyen kimin umurunda!"

Suzan, bakışlarını amiri sayılabilecek kadının masanın üzerinde kavuşturduğu ayaklarından ayırmadan, "Haklısınız." diye karşılık verdi. "Belki o masa bir doktora ait olmasa, kimsenin umurunda olmazdı!"

Gözlerini keyifle yumarak koltuğuna iyice yerleşen Gonca, "Tadımı kaçıramazsın Suzan!" dedi ve çocukça bir biçimde dişlerini göstererek sırıttı. "Şurada dinlenmeye ve bu mutlu anın tadını çıkarmaya çalışıyorum."

"Keşke hastalarının hasta olmadığını öğrenen her doktor sizin kadar keyifli olsa!"

Gonca, tek gözünü açıp birkaç yıldır hem hemşiresi hem de hastalarının danışmanı olan genç kıza baktı.

"Merak etme, çoğu öyledir!"

"Pek sanmıyorum."

"Meslektaşlarıma sataşma lütfen!"

"Tamam, sataşmam."

"Çok uysal bir kabul oldu bu." diyen Gonca; beş, on saniyelik sessizliğin ardından ansızın, "Nasıl geçti?" diye soruverdi.

Cevap hemen gelmeyince de yeniden tek gözünü açarak yardımcısına baktı.

Suzan anlamazlığa gelmedi, nazlanmadı da! Sadece pes eder gibi bir baş sallayışın ardından, "İyi." demekle yetindi.

Gonca diğer gözünü de açtı.

"İyi?... Bu çok ortalama bir sözcük. Eğer durumu 'iyi' diye özetleyebiliyorsan, salla gitsin!"

Suzan tek kaşını kaldırdı.

"Salla'yayım mı?"

"Birkaç yaratıcı sözcüğünü alıntılayamayacaksam, lise çağında bir çocuğum olmasının ne faydası var?"

Suzan sırıttı.

"Bu da yaratıcı bir bakış açısı! İleride kullanılmak üzere akıl defterime not ediyorum."

"Güzel! Şimdi... Kapat o defteri ve bana şu 'iyi' olan durumu anlat!"

"Yemek yedik."

"Alman usulü mü?"

Suzan gözlerini devirdi.

"Haklısın." dedi Gonca. "O zaman 'iyi' değil, 'rezalet' olurdu."

"Kesinlikle!"

"Devam et."

"Devamı yok. Yemek yedik."

"Ne yani? Bir sinema ya da... Ya da..." Gonca elini havada salladı. "Ne bileyim! Başka bir etkinlik işte! O da mı yok?"

Suzan omzunu silkti.

"Yok."

"Bu buluşma 'iyi'yi hak ettiyse, demek ki yemekler oldukça iyiydi."

"Aslında kötüydü."

"Kötü mü?"

"Evet. Ben öyle antin kuntin yemekleri sevmem! İnsan en azından yediği yemeğin içinde tam olarak ne olduğunu tercümeye gerek kalmadan anlayabilmeli!"

Gonca kocaman bir kahkaha attı.

"Yazık ama çocuğa! Biri, ona senin bir dürümle tava geleceğini söylemeliydi."

Suzan kollarını göğsünün üstünde küskünce kavuşturdu.

"O kadar da değil!"

"Ama o kadarmış gibi görünüyor. Anlaşılan çocuk seni tarz bir yere götürmüş, ama..." Gonca tekrar kahkaha attı. "Zavallıcık!"

GÜL MEVSİMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin