BÖLÜM ON DOKUZ

57 47 3
                                    

Yeni bölüme hoş geldin/ hoş geldiniz. Keyifli okumalar dilerim.

Tekrardan sessizlik oluştu. Sessizliği bu seansta hep bozan Daniel olmuştu. Ancak bu sefer Elizabeth devir aldı.

Elizabeth: Yetimhane hakkında ne düşündüğümü merak ediyorsun öyle değil mi?

Daniel: Evet bunu merak ediyorum. Aklımı okudun. Bu arada bana müdür ile konuştuğun her şeyi baştan sona anlatabilir misin?

Elizabeth her şeyi birebir anlattı.

Daniel: Benim mesleğimi almak istediğini bilmiyordum. Neden daha önceden söylemedin?

Elizabeth: Neden hiç sormadıysanız işte o yüzden söylemedim idolüm.

Daniel, Elizabeth'in ağzından çıkan her söze çok şaşırıyordu. Sanki karşısında yeni bir Elizabeth vardı. Hem hayattında ilk defa annesi dışında biri koynunda ağlamıştı hem de Daniel'in düşüncelerini çok iyi tahmin ediyordu. Daniel, Elizabeth'in psikiyatrist olduğunu düşündü. Eğer bu düşünceleri gerçek olursa kendisinden bile daha iyi bir psikiyatrist olucağına emindi. Duygulanmıştı. Çünkü birisine ilham kaynağı oldu. Yardıma muhtaç gördüğü acıdığı ve yıkıldığını düşündüğü kız dimdik ayaktaydı. Bunca yaşadıklarına rağmen... Daniel'in yüzünde hafif bir gülümseme oluştu. Gözünden bir yaş süzüldü.

Elizabeth: Ağlıyor musun?

Daniel: Hayır gözüme yaş kaçtı.

(Sessizlik)

Daniel: Ahh ne saçmalıyorum. Gerçeği söylemek gerekirse... Nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum. Ama şunu diyebilirim ki; özür dilerim.

Elizabeth: Ne için?

Daniel: Bana bir dakika verebilir misin? Kendimi toparlayayım.

Elizabeth: Sizde fark etmediniz mi? Bu bir seans değil. İşin için değilde benimle öylesine sohbet ediyor gibi davranabilir misin? Buna ihtiyacım var. Duygulara ihtiyacım var. Çünkü artık çok dolu olmama rağmen ağlayamıyorum bile.

Daniel'in göz yaşları akmaya devam etti ve bu sefer Daniel onları engellemedi. Yerinden kalktı ve Elizabeth'in oturduğu koltuğa oturdu ve Elizabeth'in elini tuttu.

Daniel: Hadi sanki baba kız konuşuyormuş gibi davranalım.

Elizabeth: Evet lütfen.

Daniel: Başlıyorum. Neden özel akıl hastanesinde olduğunu biliyor musun?

Elizabeth: Hayır bilmiyorum. Ama öğrenmeyi çok isterim. Çünkü buraya gelmemin başından beri merak ettiğim soru bu.

Daniel: Çünkü ben istedim. Çünkü seni incelemek istedim. Seninle çalışarak kendimi geliştirebileceğimi düşündüm. Herkesin dilindeydin. Biliyorum çok saçma geliyor. Seni denek gibi kullandığımı hissediyorum. Bu yüzden senden özür diliyorum.

Elizabeth: Ne denek mi?

Elizabeth'in keyfi gitmişti.

Elizabeth: Daniel sen ciddi misin? Neydi şimdi Sarah, William, Sophie yani tüm arkadaşlarım benim duygularımı ölçmek için miydi? Cidden bunu yaptın mı inanamıyorum. Ben sana güvenmiştim. Ben seni babam gibi görmüştüm.

Daniel: Biliyorum. Elizabeth özür dilerim ama arkadaşların hiçbirinin sevgisi yalan değil. Sadece senin akıl hastası olman yalan.

Elizabeth: Peki ya hastane masraflarım?

Daniel: Ben ödüyorum.

Uzun bir sessizlik oluştu. Elizabeth bir yandan üzgündü. Bir yandan Daniel'e hak veriyordu. Bir yandan öfkeliydi. Öfkesinin yatışmasını beklerken Daniel onu daha da öfkelendirdi.

SENİN İÇİN ANNEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin