Yeni bölüme hoş geldiniz. Keyifli okumalar dilerim! 🤗
Elizabeth: Evet ilk önce seni dinliyorum.
William: İlk önce sen başla.
Elizabeth: Hayırr sen.
William: Tamam çocuk gibi nazlanmaya gerek yok. Adım William. Soy adıma ihtiyaç duymazsın diye düşünüyorum. Burada kalıyorum.
Elizabeth: Burada kaldığını söylemene gerek yoktu. İkimizde biliyoruz. Hahahaha.
Wiliam: Haklısın. Hahahaha. Senin adında hmm. Heh gazete de şimdi gördüm. Elizabeth öyle değil mi ?
Elizabeth: Evet.
William: Bunları yapmaya nasıl karar verdin? Benide öldürmesin değil mi?
Elizabeth: Yok öldürmem.
İkiside gülüştü. Elizabeth bunları neden yaptığını ,nasıl bunları yapmaya karar verdiğini anlattı. İlk önce William'ı dinleyecekti. Ama işler biraz değişti. Yinede pişman değildi.
William: Vay canına çok etkileyici. Sanki bir aksiyon kitap gibiydi. Sıra bende. Bende biraz kendimden bahsedeyim. Ben eski pilotum. Buraya gelmeden önce pilottum. Sana benzeyen bir sürü kız gördüm. Senin gibi konuşan vb. Ama hiç senin gibi bir seri katil görmemiştim. Senden korkmam gerekiyor ama seni çok sevdim. Hahahaah. Neyse ben buraya şöyle geldim.
William' ın bir anda o neşeli sesi yerine git gide alçalan korkmuş, ürkmüş, üzülmüş, enerjisi düşmüş bir sese dönüştü. Elizabeth'e değil sanki onun kafasına bakıyordu. Bir anda gözlerini yere dikti.
Elizabeth: Ne oldu?
Samantha: Ne olduğunu anlatayım. William sana o hüzün dolu saçma sapan gereksiz hayat hikayesini anlatmaya hazırlanırken beni gördü. Sonrada anlatmaktan vazgeçti. Öyle değil mi William?
William: Şey evet.
Elizabeth, Samantha'nın sesini duyunca korkmuştu. Soğuk nefesinin boynuna gelmesi onu bu sıcacık bir günde olmalarına rağmen üşüttü. Samantha hiç kimseye bir şey sormadan oturdu. Oturma şekilleri yukardan bakınca bir üçgene benziyordu. Samantha bilerek böyle oturmuştu.
Samantha: Ben demedim mi sana Elizabeth, senin beni aramana gerek yok. Eğer ben istersem görüşürüz.
Elizabeth başını salladı. Herkes derin bir sesizliğe gömüldü. Elizabeth daha önceden Samantha ile konuşurken bu kadar sesiz değildi ve kendini iyi hissediyordu. Ancak şuan durum tam tersiydi. Elizabeth bu korkutucu sesizliği bozdu.
Elizabeth: Hey Samantha bize kendinden bahseder misin? En az senin hakkında bilgiye sahibiz.
Samantha: Benim hakkımda bilgiye sahip olup ne yapacaksın?
Elizabeth: Hobilerinden filan bahsedersen. Belki hobilerimizin uyduğunu filan görürüz. Bunun hakkında sohbet ederiz. Ne dersiniz?
William: Böyle boş boş oturmaktan iyidir.
Samantha: Benim hobilerimi öğreneceğinize William'ın o aptal hikayesini dinlesene sen.
Elizabeth: Ben onun hikayesini dinledim. Gayette hoştu. Lütfen kaba olma.
Samantha: Duyamadım. Kaba olan ben miyim? Onca insanı öldürürken sen hiç kaba değil miydin?
Yine derin bir sesizlik oldu. Elizabeth ayağı kalktı. William'ın kolunu tuttu ve onu çekti.
Elizabeth: Gel başka bir yere oturalım.
William hiç ses çıkartmadı ve Elizabeth nereye giderse onu takip etti. Bu sefer yere değil bir banka oturdular. Görevliler onlara pasta verdi. Neşeyle yediler.
Elizabeth: Neydi senin hikayen? Nasıl buraya geldin? Samantha neden seninle bu kadar çok daha geçiyor?
William: Bu konuda konuşmasak olur mu?
Elizabeth: Olur. Hobilerinden bahsetsene.
William tekrar gülümsedi. Elizabeth onun gülümsemesine gülümsedi.
~ BÖLÜMÜN SONUNA GELDİNİZ ~
Umarım bölümü ve hikayeyi beğenmişsinizdir. Yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmezseniz sevinirim. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİN İÇİN ANNE
Pertualangan"Seninle aynı kaderi paylaşmak, can yakıyor. Hayatımı sana adamıştım. Artık sen yoksun. Sen yoksan bende yokum. Her şey senin içindi anne. Elveda..." Elizabeth adında bir kız. Her şey Tony'nin ailesini terk etmesi ile başladı. Annesi yüzünden gözü...