"Babanın okulu mu burası kızım? Daha ilk günden dersi dinlemiyorsun. Ne çiziyorsun deftere hem sen? Fizik dersi ne kadar önemli biliyor musun acaba? Tabi baba parası ile gideceksiniz özel üniversitelere. Fizik bilmeden fizik bölümüne girersiniz sizler. Sınav kimin umrunda ki!" Başımdaki hocaya bakıp ' EVET BABAMIN OKULU'demek isterdim ama en nefret ettiğim şeydi bu. Ayrıca fizik konularını biliyordum niye dersi dinleyim ki.
Abim üniversitede Fizik bölümde öğretim görevlisi. Sizce fizik dersinde kötü olabilir miyim ben?
"Bak bir de cevap da vermiyor! Kalk soruyu çöz desem bakarsın aval aval suratıma!" E yeter yani!
"Hocam bana ilk dersten laf sokmak yerine tahtanın sağ tarafındaki çözdüğünüz soruyu mu kontrol etseniz? Şahsen 100 yıllık Basit Harmonik Hareket sorusunu, Çembersel Hareket formülü ile çözmüşsünüz." Sınıf suspus olmuş tahtaya bakmıştı. Ön sıradan biri 'doğru söylüyor ' diyince hoca morarmaya başladı.
"Küstahlık yapacak kadar kendine çok güveniyorsan kalk ve yazdığım soruyu çöz!"
Tahtayı silip abimin yüksek lisans yaparken ki bu da yaklaşık 2 sene önce falan, Amsterdam daki profesörün, ödül almış fizik sorusunun ve çözümünün analizini istediği soruyu telefonundan bakarak yazdı.
Bilin bakalım abim o analizin sunumu daha iyi aklında kalsın diye kime anlatarak çalıştı .
Bana!
Sandalyesine oturup tahtayı işaret etti.
Sınıf benimle hoca arasında mekik dokudu.
Sınavdan her türlü geçeceğim bir dersin hocasıyla ters düşmek umrumda olur muydu sizce?
Asla!
Ayağa kalkıp eteğimi düzelttim. Yavaş ve sakin adımlarla tahtaya geçtim. Elime kalemi alırken hoca sesli bir şekilde gülerek,
"Aman defterine çizdiğin gibi resim çizmeye çalışma da!"
Şiddet her zaman son yolun olsun!
Hocanın koparmak istediğim saçlarını düşünemeye çalışıp ezbere bildiğim çözüm analizini yazdım. Neredeyse 10 dk olmuş,tahta işlemlerle dolmuştu. Gayet de doğru gidiyordum çözümde. Son işlemi de uygulayıp cevabın altına 2 çizik attım. Kalemi masaya koymak için döndüğümde hoca cevaba ve telefona bakıp duruyordu. Sadece o değil tüm sınıf soruyu internetten bulup çözümümü karşılaştırıyordu. Az önce ön sıralarda konuşan çocuk ayağa kalktı.
"Doğru çözdü!" Sınıf birden alkışlamaya bağırarak ıslık çalarak maç tezahüratı yapmaya başladı. Hoca tahtaya bir süre daha bakıp yüzüme bile bakmadan ' yerine geç'dedi.
Ne oldu bebişim? Kapak mı oldun sen?
Yerime geçerken inadıma biraz kızdım.
Ilk ders dikkat çekmeyelim dedik Allahtan. Ben Lina Koran desem bu kadar dikkat çekmezdim kesinlikle.
Defterimdeki çizime devam ettim.
Gayet de güzel olan çizime gülümsedim.
Yetenekli olmadığım bir şey var mı?
Sanırım yok!☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
"Lina o soruyu nasıl çözdün?"
"Lina gerçek sarışın mısın cidden?"
"Lina telefon numaranı versene."
Başımdaki topluluğa sert sert bakmaya başladım.
Yusuf yusuf edip uzaklaştılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİNA
Teen FictionKlasik karışan bebekler hikayesi evet ama unutulmazları ile. Sezon Finali yapıp devam eden, klasik abi kurgusuna ihanet eden kitap... Okuyun derim :)