Yazarın Bakış Açısı;
Linayı kucağına aldı hızla Bora. Korku, endişe, telaş. Bütün duygularla taşıdı kardeşini arabasına. Koranlar ve Uzayın da Boradan farkı yoktu. Ellerine baktı Uzay. Elleri sevdiği kadının kanına bulanmıştı. İğrenmeden, kanlı ellerine aldırmadan gözünden akan yaşı sildi.
Hastaneye gelene kadar hepsinin ağzından tek şey çıktı.
Onun iyi olması için dua.
Alışık oldukları hastaneye girdiklerinde artık acilden sorumlu olan doktor Alp dondu gördükleri karşısında.Linayı ilk böyle görmüştü Alp. Abisinin kucağında minicik bedeniyle.
Aradan geçen uzun zaman sonra yine, Bora abisinin kucağında kalan minik bedenini gördü ilk. Sonra akan kanları ve acili dolduran Koran kardeşleri.Linayı hızla sedyeye aldılar. Alp ve iki hemşire onu odaya alırken Baran, Toprak 'ın yakasına yapıştı.
"Bu plan saçma dedik! O-onun hayatını tehlikeye atmamıza sen neden oldun!" Toprak gözünden akan yaşla hala kapanan kapıyı izliyor karşısındaki ona bağıran adamı umursamıyordu.
"Suçlu mu arıyorsun Baran! O zaman dön ve sen ve ikizin aynaya bakın!" Boranın onların üzerine yürümesi ile Baran ve Barın 'ın dikkati Boraya çekilirken içten içe hak veren yanları onları daha da delirtiyordu.
"Yine benim yüzünden,benim suçum,beni koru-" Mert kendi kendine sayıklarken Arsel onun ağzını kapattı hızla. Her ne kadar kendisi de ağlıyor olsa da kardeşinin kendini suçlamasına izin veremezdi.
"Senin hatan değil. O iyi o-olacak. Lina o. Günün sonunda iyi olur hep." Arsel kendi söylediklerine inanmak istedi.
Günün sonunda Lina iyi olsun istedi.
"Günün sonu! Günün sonu! Bu kız sürekli zarar görüyor ve senin tesellin bu mu lan!" Uzay Arsele bağırırken ameliyathanenin boş koridorunda yankılandı sesi. Koranlar ,Bora ve Uzayın sesleri doldurdu hep bir ağızdan sessiz koridoru.
"Yeter artık! Herkes kessin sesini!" Cihanın sonunda kendini az da olsa toparlayıp bağırması ile biraz daha sessizlik oldu.
"Hepiniz birbirinize suç atıp içini rahatlatmaya çalışmayı kessin! Şimdiye dönün. Lina içerde! O adam ise kaçtı elimizden! Burada birbirinizi yiyerek ne içeride can çekişen Lina ya yardım ediyorsunuz ne de o şerefsizi yakalamaya." Cihan sırtını duvara yaslayıp yere çöktü.
Koridora tekrar hakim olan sessizlik Linanın annesi Beliz Hanımın bağırışı ile bozuldu. Arkasından eskisi kadar dinamik duramayan Serdar Bey de geldi hemen sinirle.
"Silah yaralanması ne demek lan! Siz kardeşinizi yıllar sonra böyle mi koruyorsunuz! Kaç tane eşşek kadar adamsınız ama benim kızım, canım içerde!" Serdar Bey oğullarına bağırıp çağırırken Beliz Hanım ameliyathanenin önünde yere çökmüş dua ediyordu ağlayarak.
Çok geçmeden bütün koridor Koranlarla doldu. Kuzenleri, Amcaları ve Yengeleri.
Ameliyat neredeyse 5 saat sürmüş Baran ve Bora 4 defa içeriye girmeye çalışmıştı. 5.saatin sonunda Alp alnından akan ter ile çıktı.
Karşısında duran kalabalığa baktı. Derin yutkundu.
"Bilmeniz gereken bir şey var."
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
Lina yoğun bakım odasında yatarken camdan izliyordu ablasını Mert. Gözünden akan yaşları umursamadan izledi. Ondan ayrı kaldığı yılların acısını çıkarmak istercesine izledi. Çünkü izlemekten başka bir şey yapamıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİNA
Teen FictionKlasik karışan bebekler hikayesi evet ama unutulmazları ile. Sezon Finali yapıp devam eden, klasik abi kurgusuna ihanet eden kitap... Okuyun derim :)