Saçlarımı tekrar düzelttim. Bugün erken kalkasım gelmişti nedense.
Emirle çıkışta buluşacak olman değil yani ?
O da belki ufaktan minnacık etkilemiş olabilirdi.
Havanın esiyor olmasından dolayı kot ceketimi de giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Odadan çıkıp kahvaltıya indim. Masaya herkes oturmuştu bile. Kahvaltılıklardan ağzıma atarken babam bu halime güldü.
"Baya keyfin yerinde bugün. Hayırdır güzel kızım?" Gülümseyerek domatesi yuttum.
"Bilmem enerji doluyum bugün. " Toprak abim bu hâline gülüp tabağıma zeytin koydu.
İçi biberli, kekik ile soslanmış, çekirdeksiz yeşil zeytin hastası olduğum doğrudur.
Çantama bir iki eşya koyup Merti ile beraber okula geldik. Mert in dalgın hallerine bakarken onun gözü uzaklarda bir yerdeydi. Kafamı baktığı yere çevirdim. Bir kız grubuydu.
Hayır hayır!
Bir tiki kız grubuydu!
Mert, ablacım yapma yanarız...
Mertin kolunu dürtükleyip dikkatini kendime çektim geri.
"Buyur abla?" Masum yüzüne bir şey diyemedim. Çok tatlısın be ablacım.
"Hadi görüşürüz diyecektim. Çıkışta beni bekleme tamam mı? Arkadaşımla ders çalışacağım." Mert hala dalgın dalgın oraya bakarken kafasını salladı.
Sınıflarımıza doğru ayrılırken acaba tiki kızlardan hangisine gönül verdi diye düşünmeye başladım.
Bizim veletin kalbi varmış ahali!
Sınıfa girip her zaman ki yerime oturdum.
Fizik dersi değil mi? Harika. Bakalım bugün neyin sinirini stresini bizden atacak hanım abla...
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
"Komik olan ne! Siz ne biçim öğrencisiniz ya! Bu sene sonu sınav var ama kimsenin umrunda değil. Sınava siz gireceksiniz ben değil! Ben duvara dersi anlatır giderim! Maaşım yatıyor mu yatıyor!" Fizikçi neredeyse saçlarını yolarak bağırırken yüzümü buruşturup önümdeki fizik denemesindeki soruya tekrar döndüm.
Bu soruyu da halledip çalan zil ile kalemimi bıraktım. Bir sonraki dersimiz seçmeli dersti ve boş geçiyordu. Kantinden yiyeceklerimi alıp ders boyunca bir tyt denemesi yapabilirdim kendime.
