LİNA

☆26☆

Sebastian Baby Arıyor...

"Açıklayabilirim..." telefonu aldığım gibi ayağa fırladım.

"Ver telefonu güzelim." Arselciğim de ayağa kalkmış yanıma gelmeye çalışıyordu.

"Veremem ki,bak valla iyi çocuk bu. Hani baya baya gözün kapalı kız ver- yani ayy" koltuktan zıplayıp diğer koltuğa çıktım.

"Abi! Koşun gelin!" Gözlerimi büyütmüş ona bakarken o piç smile atıyordu.

"Hayır gelmeyin! Ya abi!" Telefon susmuştu artık ama yine de kovalıyordu.

"Ne oluyor burada?" Cihan abimin sesi ile kafamızı oraya çevirdik.

"Hiç bir şey olmu-"

"Bilin bakalım az önce Lina'yı kim aradı?"

Ona kaş göz yaparken Baran abinin sesini duyduk.

"Kim aramış?"

İşte şimdi sıçmıştık!

"Kimse abic-"

"Bir lavuk ,"

"Hangi lavuk?" Toprak abi bir sen eksiktin cidden he!

"Seba-" kapının çalması ile sustu.

Allahın sevdiği kuluyum he.

Saat daha 8 'di. Misafir gelmiş oh oh.

Kapıyı açmaya giden Mert oldu,ancak Bora abimin sesi geldi.

"Lan bu Sebastian ne zaman Türkiyeye geldi! Lina!"

Buyrun cenaze namazına!

"Sebastian mı?"

"Lan o!"

"Lina?"

Yutkunup çalan telefonuma döndüm.

Ağzına sıçtım senin Sebastian!

"Aç!" Koro hâlinde konuşan abimlere baktım.

"Sakin, açıyorum." Tam açıyordum ki bu sefer yine koro halinde konuştular.

"Hapörlere al!" Otlayarak kanepeye oturdum.

Sebastian umarım öğrendiğin yarım yamalak yanlış Türkçe ile konuşmazsın bebeğim.

"Alo bebeğim!"

Sesini kesecekler be bebeğim...

"Alo beyb,naber?" Abimgil karşıma oturmuş telefonuma yiyecek gibi bakıyorlardı.

"Türkiye çok güzel! Aynı senin gibi!" Bora abim öksürmeye başladı.

"Beyb, ne zaman geldin sen?"

Allahım bugün buradan sağ çıkarsam başka bişey istemem.

"Senin için bugün geldim! Yerleşiyorum."

İyi tarafından bakalım hala Türkçe yi doğru kullanıyor!

"Yarın buluşalım mıı?  Sana Gizmeli Güzellik ten yaptım. Yeriz."

"Ay valla mı? Buluşalım buluşalım bebeğim! Nerede is-"

Lan abiler burada!

Cihanım gözlerinden ateş çıkmıyor!

Ama eriyorum ben yine de sorun yok...

"Bana gelsene!" Toprak abim ayaklanırken Bora abim sabır dinleniyordu.

Arsel abim gözlerini kocaman açmış bana dönmüştü.

"Sebastian fıstıklı mı cevizli mi?" Bir süre durdu.