☆65☆

33.9K 2.3K 391
                                    

Boynuma sarılan sargı bezini çekiştirerek gözlerimi açtım.
Niye bu oda çok sıcaktı?
Etrafima bakmamla dondum kaldım.
Çift kişilik yatağımın her bir boş yerinde kafalarını yaslayarak uyumuş olan abimler,Uzay ve Merti izledim.

Neden burada olduklarının açıklaması boynumdaki sargıydı elbette.
Normalde o yataktan kalkarken kesinlikle hepsini uyandırırdım ancak dün geceyi net hatırlıyordum ki hepsinin zor uyuduğuna emindim.

Aden refleksleri ile yataktan kalktım hemen. Miran abimin ayağına basmadan odadan çıktım çok şükür. Aşağıya inerken bir yandan da dün gece gerçek gibi yaşadığım o anı düşündüm.

Şerefsiz it!

Mutfağa girmeden önce Medusayı kontrol ettim. Uyanık etrafı izliyordu güzel kızım. Mamasını ve suyunu değiştirdikten sonra artık mutfağa giriş yaptım.
Çay suyu koymakla başladım işe.
Daha kimse uyanmadan işim bitti. Patates kızartması, menemen, pişi ve pankekleri masaya yerleştirip kahvaltılıkları da koydum. Soslu sosisi masaya yerleştirdikten sonra haşlanmış yumurtaları güzelce kesip onları da servis ettim. Yeşillikler, domates, salatalık vs derken masada boş yer kalmamıştı. Sipariş verdiğim ekmekler de gelince odaya çıktım artık. Onlar uyanmadan insulin iğnemi vurmak için banyoya geçtim. Üzerimde sanırım dün giydirilen kıyafetler vardı. Bol siyah, dizinde yırtık detayı olan eşofman ve bordo  ince uzun dar body  vardı üzerimde. Büyük ihtimal dün abimgiller giydirmişti. Karnımı açıp iğneyi hiç beklemeden sapladım.  Acı hissi vücuduma yayılırken içerden gelen tıkırtı sesi ile karnımı kapatıp banyodan çıktım.

"Abi?" Arsel abim yatağın altına bakarken duraksadı.

Yatağın altı evet.

"Güzelim." Hemen yanıma gelip beni kolları arasında sarıp sarmalarken güldüm istemsizce.

"Beni yatağın altında mi aradın az önce sen?" Arsel abim parmağını dudağıma yasladı.

"Onu görmemiş gibi yapalım. Uyku sersemliği?" gülerek kafamı salladım. Yatağa sadece başını yaslamış yerde uyuyan Baran abimin yanına eğildim. Boşta olan yanağını öptüm ki zaten kuş tüyü kadar hafif olan uykusu ile hemen uyandı.

"Ağrın mı var? Boğazın nasıl? Acıyor mu? Hastaneye gidelim hemen!" onun bağırışı ile odadaki herkes uyanmış bana bir şeyler soruyordu. Boraşkımın beni kucaklaması ile bağırdım artık.

"YETER!" Hepsi sonunda susup bana baktı.

"Abicim indir sen de beni hemen." sonunda ayağım yere basınca derin bir nefes verdim.

Şükür Allahım.

"Ben iyiyim. Sadece sizi kahvaltı için uyandırmaya gelmiştim odaya." Hepsinin bakışları sırayla boynuma kayınca rahatsız olup elimi boynuma götürdüm. Sargı bezini hafif çekiştirdim.

"Acımıyor. İnelim mi artık? Kahvaltılıklar soğuyacak ." onları beklemeden odadan çıkarken dolan gözlerimi savuşturdum.

Ağlayamazdım. Bir de şu an asla!

Çok geçmeden Toprak abim indi aşağıya. Alnımı öpüp masaya oturdu.

"Cennette miyim ben?" Miran abinin sorusu ile güldüm. Yanağımdan makas alıp masaya geçti o da.

Baran abim telefonundan birine mesaj gönderip yanımıza geldi. Kafamın üstünden saçlarıma derin bir öpücük kondurdu. Masaya oturmadan önce bana bakıp göz kırptı. Sakin olun düşmemek için tutundum.

Cihan abim ,Arsel abimi ittirip ondan önce yanıma indi. Sağ yanağımı kocaman öpüp masaya geçti. Arsel abim de Cihan abime söylenerek sol yanağımı sulu sulu öptü.

LİNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin