☆50☆

49.5K 3.3K 590
                                    

UZAY'IN AĞZINDAN;

"Hay amk! Aynısını koydum işte!" Elimdeki içi pişmemiş keke baktım.

Oğlum o sıcaklıkta fırında ben dursam utanır biraz içimi pişirirdim şerefsiz. Ne bu vurdumduymazlık!

Keki diğer olmayan yemeklerle aynı yere koydum. Laptop da hala tarifi anlatan kadına ters ters bakıp sandalyeye oturdum.

Ne mi yapıyorum?

Yemek yapmayı öğrenmeye çalışıyorum.

Lina yemek yapmayı bilen erkekleri hayran oluyordu çocukken. E hala da öyle. Benden başka bir erkeğe hayran olması canımı sıkıyordu bu konuda. Evet Sebastian ibnesinin tatlısından haberim var. Bir gazla tekrar ayağa kalkıp kalorisinin düşük olduğu iddia edilen Browni için malzemeleri kaba koymaya başladım.

Eğer başarırsam çok mutlu olacaktı. Bir çok yemek ve tatlıyı yiyemedi hayatında. Şimdi tam tarifi olmasa da benzer tatları yesin,benim ellerimden yesin istiyordum.

Kaç saat geçti bilmiyorum ama Browni, el yapımı yaptığım kalorisi az makarnadan makarna salatası ve bunlarla iyi gideceği yazan yine içine özel pirinç koyduğum yaprak sarması vardı.

Elimi kurulayıp telefonuma saldırdım hemen.

Lina'yı arasam direk buluşalım desem?

Olmaz biraz ortam yapmam gerek. Aklıma gelen puşt Talha ile gülümsedim.

"Alo Uzay?"

Sesine kurban olurum be!

"Güzelim,ne yapıyorsun nasılsın?"  Çok geçmeden o güzel sesini duydum.

"Odamdayım saçımı kurutuyorum."

Uzay şimdi bahaneyi sal.

"Talha seninle Taha konusunda kazandığımız zaferi kutlamak istedi. Puşt sanki bi iş yapmış gibi." Duyduğum gülüşü ile elim kalbime gitti. Daha fazla ayakta duramayıp sandalyeye oturdum.

Ölüm sebebi, sevdiğinin gülüşü oldu dersiniz.

"Kutlarız da ne bu acele?" Yerim seni kızım.

"Bence de. Yavşak işte. 2 yumruk yese kendine gelir. " Lina tekrar kahkaha atınca gözlerimi kapattım. Sadece bu sesi ömrüm boyunca dinleyip durabilirdim.

"Talhayı dövmek için bahane arıyorsun Uzay?" Hamurdanmadan duramadım. Çok zekiydi benim kızım. Daha fazla oyalanmadan lafa girdim ben de.

"Bugün yemek yiyelim mi? Ben hazırlıyorum yine. Mükemmel tar-"

"Bugün olmaz Uzay." Durdum biraz.

Yemeklere baktım. Buzdolabında 1 gün durabilirdi. Ama yine de sormadan duramadım o soruyu.

"İşin mi var güzelim ?" Boğazını temizledi.

"Boz abi ile buluşaca-" sinirle sandalyeden kalktım.

"Yalnız mı?" Kafayı mı yedi abileri. Boz şerefsizinden bahsediyoruz burada.

"Cihan abim de geliyor." Gözlerimi kapatıp mutfakta sağa sola yürümeye başladım.

Şerefsizle ismi yan yana geçsin istemiyorum.

"Neden? Neden buluşacaksınız ki?" Her ne kadar kendimi tutmak istesem de olmadı. Lina'nın bileği aklıma geliyor,neden o gün  onun da bileğini kesmedim diye kendime kızıyordum.

"Program yapacağım. Onu konuşacağız. Dedemden rica etti." Puşt dededen girdin demek ha!

"Online görüşün. Görüşelim."

LİNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin