RUH CİNAYETLERİ 𝟐

727 112 3
                                    

☽

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Boğuluyordu.

Ciğerlerine dolan suyu tüm bedeninde hissediyor, sonuna kadar girdabın içine çekiliyordu.

Suyun içinde boğazını birinin sıktığını hissettiğinde ellerini boynuna götürdü ama kendi ellerinden başka kimsenin eli boynu üzerinde değildi. Suyun içinde çırpınarak arkasını dönmeye çalıştı. Kimse yoktu. Deniz soğuk, oldukça tuzlu ve karanlıktı. Su, açık gözlerini yakıyor; burnundan ciğerlerine süzülüp onun daha da dibine batmasını sağlıyordu.

Ayağında br baskı hissetti.

Sanki olabilirmiş gibi daha da denizin dibine çekilmeden önce duyduğu son ses, yüzeyden gelen bir ağıttı. Kimin ağladığını o korku ve dehşet anında bile merak etmesini sağlayacak kadar keskindi, kulakları uğulduyordu ağıt sanki ruhundan çalınıyordu. O sesi duymaya odaklansa da ayakları çoktan kumlara basmıştı.

Denizin dibi, tahmin ettiğininden daha da soğuktu. Bedeni titremeye başladı. Ne zamandır suyun içindeydi, bilmiyordu. Kum taneleri yavaşça oğlanın ayağını kapladı, süzülerek bacaklarına ulaştı ve beline ilerledi. Artık istese de battığı dipten kurtulamazdı çünkü deniz onu yutuyordu.

Çığlık atmak istedi, ama ağzını açtığında dışarı çıkan kelimeler, onun istediği kelimeler değildi.

"Zamanı geldiğinde mezarım olacak." diye bağırdı oğlan. Sesi denizin kabarmasını sağladı. Üzerine süzülen kum taneleri yavaşça onu serbest bıraktı ve yuvalarına döndü.

"Bu bir rüya, ama zamanı geldiğinde gerçek olacak."

Kendini tüm gücüyle yukarı ittirdi, bedeni suyu yararak hızla geçti ve sonunda başını suyun altından çıkardı. Derin nefesi içine çektiğinde artık mücadele edecek gücü yoktu. Kendini uyandıracak gücü de yoktu.

O kabusunun içinde kaybolmuş bir şekilde bulunmayı beklerken, hemen yatağının yanındaki sandalyede oturan yaşlı kadın, boş gözlerle yeri izliyordu.

Söylediği ağıtın sesini yükseltti, daha sonuna gelmeden aniden sustu ve odanın ölüm sessizliğine bulanmasını sağladı.

"Denizin ikiye yarıldığı, gökyüzünün parçalanıp dünyaya yağdığı, ayla güneşin taraf değiştirdiği günler çok eskide kaldı ama görünüşe bakılırsa daha kötülerini yaşayacağız, oğlum." yaşlı kadın, damarları belirgin zayıf elini, küçük çocuğun saçlarında gezdirdi. Bu sırada gözleri elinde tuttuğu bir rüya kapanın üzerindeydi. "Bu yüzden ne zaman kendini kaybetmiş hissedersen aya tutun. Ama bir gün tutunduğun ay ikiye yarılıp bir türlü birbirine kavuşamazsa, bil ki zamanı gelmiştir."

 ☾



instagram; tuneirene / zeyneepezgi19

twitter; tuneirene

RUH CİNAYETLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin