4.Bölüm ❧İyilik Şeytan İnine Hapis

2.2K 230 43
                                    

Indila – Mini World

4.Iyilik Şeytan İnine Hapis



 "Buldum seni."

Cümlesi boş sokak ortasında asılı kaldı.

Büyük elleri, ağzımın üzerinden çekildiğinde acıdan hafifçe inleyerek duvardan aşağı kaydım ve dizlerimi kendime çekecek şekilde yere oturdum. Alnım en ufak bir temasta bile sızlasa da umursamadan bastırabileceğim kadar güçlü bastırdım kendime doğru çektiğim dizlerime. Ardından kapatabildiğim kadar sıkı kapattım gözlerimi.

Buldum seni.

Çok yorgundum. O kadar yorgundum ki artık bir şeylerden ya da birilerinden korkamıyordum bile. Güçlü olduğumu düşünerek bir çocukluk geçirmiştim. Büyümüştüm, kendimi dünyanın en güçlü insanı ilan etmiştim ama artık olmuyordu. Artık annem, baş ucuma oturup o kırmızı kapaklı kitaptan aptal hikayeleri okumuyordu. Babam gece yanıma gelip saçlarımı okşamıyordu. Artık hayat, hikayelerde kazanan kişi olmama izin vermiyordu.

Uyan. Uyan artık aptal, uyan.

Hayatımın son beş senesini hatırlayamadığım korkunç kabuslarla birlikte yaşamıştım. Bazı geceler uyumamıştım, bazı geceler ise gözyaşlarım gözlerimde daha kurumadan bırakmıştım kendimi korkularımın arasına. Ama hiç bu kadar yorulduğumu hatırlamıyordum.

Her ay düzenli gittiğim psikolog odaları, kullanmak zorunda bırakıldığım anti-depresanlar, uyku ilaçları...

Hiçbiri üzerimde bu kadar büyük bir etki bırakmamıştı.

Boğazımdan bir hıçkırık yükseldi.

Artık kaldıramıyordum.

Ama karanlıkla körebe oynamayı da ben istemiştim.

Karşımdaki beden, bana arkasını dönerek ellerini kapüşonunun sakladığı kahve saçlarının arasından geçirdi ve benden birkaç adım uzaklaştı. Arka cebinde duran telefonunu çıkartarak birkaç yere bastı ve kulağına götürdü.

Gözlerimi geniş omuzlarından alarak kırmızı taşa diktim.

"Onu buldum, arka caddedeyiz."

Taşla buluşan parmaklarım, kontrolü yeniden elime almamı sağladığında yaptığım ilk hareket, derin bir nefes almaktı. Ayaklarıma söz geçirebildiğim ilk anda oturduğum soğuk yerden kalktım.

İşte şimdi korkum yönetmiyordu beni. Yapamıyordu. Belki de bu yüzden korkusuz olduğumu düşünmüştüm bunca zaman. Korkularımın beni yönetmesine izin vererek kendimi bir anlığına korkunç bir zindana kilitlemiştim ama bu ben değildim. Bu benim rüyamdı. Benim dünyam. Benim kararlarım.

Ve benim sorularım vardı.

"Neredeyim ben?"

Bana dönmedi. Telefonunu yeniden arka cebine koyduktan sonra kahve saçlarına yaptığı işkenceye devam etti. Sanki orada yokmuşum gibi davranıyordu. Ona doğru adımladım. "Sana diyorum! Kimi çağırdın buraya?"

Omuzlarından tutarak büyük bedenini kendime doğru çevirmeye çalıştım ama parmak uçlarım üzerini saran siyah hırkaya temas eder etmez ani bir hareketle arkasını dönerek bana doğru yaklaştı. Bu ani hareketi bir anlığına beni şaşırttı. O üzerime adımladıkça ben de geri gitmeye devam ediyordum. Bu kısa kovalamaca, benim sırtım tekrar duvarla buluşana kadar sürdü.

RUH CİNAYETLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin