AURORA - Runaway
5.Kabuslar ve Karanlık Sokaklar
Geceyarısı uyandığımda, yanımda annem vardı.
Ellerinden biri, saçlarım üzerinde hareketsiz durmuş, oturur vaziyette uyuyakaldığı için başı sağ omzuna düşmüştü. Odayı sadece gece lambamın turuncu ışığı aydınlatıyordu ve normalde olmasını gerektiğinden daha sıcaktı. Camıma vuran yağmur damlalarının sesini duyabiliyordum ve yüzümde kurumuş göz yaşlarımı hissedebiliyordum. Annemin saçlarımda duran elini dikkatlice çekerek yatakta doğruldum ama her ne kadar onu uyandırmak istemesem de, birden bire sıçramıştı yerinden.
"Anne."
Gözleri telaşla üzerimde gezindikten sonra yüzünü çerçevelemiş saçlarını ellerinin tersiyle iki yana çekti ve ayaklandı. "Uyandın mı? Geri yat. Saat çok geç."
Beni omuzlarımdan tutarak yeniden yatmam için hafifçe ittirdiğinde bileğini tutarak ona engel oldum. "Tüm gece yanımda mıydın?"
Başını sallayarak yutkundu ve gözlerini ovuşturdu. Boynunun ağırdığından emindim, ayrıca boğazı da kurumuş olmalıydı çünkü konuşurken sesi çatlıyordu. "Çığlıklarına geldim."
"Sorun yok." dedim üzerimdeki yorganı ittirip ayağa kalkarak. "Sen geç, yat. Elimi yüzümü yıkayıp ben de yatacağım." yeşil gözlerini bana dikerek bir süre yüzüme baktı. Ardından hafifçe gülümseyerek yanağımı öptü.
"İyi geceler. Çok geçe kalma." ve odadan çıkarak kapımı kapattı.
Gergince nefesimi verdikten sonra bir süre dikildiğim yerde durdum. Vücudum sızlıyor, gözlerim karıncalanıyordu. Gördüklerimi çoğu zaman hatırlamazdım. Uyandığımda annemi yanımda bulduğumda söylerdi bana kabus gördüğümü, ya da babam kahvaltı sofralarında sorardı bu sefer ne için tüm evi inlettiğimi. Ama bu sefer farklıydı. Hala daha etkisinden çıkamamıştım. Her kapalı kapı arkasında o garip siyah yaratığın çıkacağı düşüncesi tüylerimi dikeltiyordu. Yara aldığım yerler, korkunç bir acıyla sızlıyor, başımı döndürerek gözlerimi sulandırıyordu.
Bileğimde duran tokayla gelişi güzel saçlarımı toplamak için kollarımı kaldıracağım sırada kalbimin üzerine korkunç bir ağrı saplandı ve ben sesimin duyulmaması için ellerimi dudağımın üzerine bastırarak kendimi dizlerim üzerine bıraktım. Bastırılmış iniltim odayı doldurduğunda acımın geçmesi için değil, annemin beni duymamış olması için dua ediyordum çünkü eğer duymuş olursa yapacağı şeyler beni hiç ama hiç mutlu etmeyecekti.
Acının biraz durulduğunu hissettiğim ilk anda ayağa kalktım ve kapıyı sessizce açmaya çalışarak tuvalete koştum. Tuvalet, yatak odasından oldukça uzaktaydı bu yüzden sesin net duyulacağını sanmıyordum. Kendimi içeri atarak kapıyı kilitledim ve klozetin kapağını açarak kustum.
Midemde bir şey yoktu, akşam yemeği yememiştim bu yüzden boğazım daha farklı yanıyordu.
Sonunda mide bulantım bittiğinde soğuk fayansa oturmuş, defalarca sifona basarak göz yaşlarımın dinmesini bekliyordum. Titreyen ellerimi yere bastırarak ayaklandım ve aynanın karşısına geçerek kendime baktım. Saçlarım terden boynuma ve alnımın kenarlarına yapışmış; gözlerim, yanaklarım, dudaklarım ve kaşlarım ağlamaktan kızarmıştı.
Sol kolumu pek kaldırmamaya çalışarak dikkatlice tişörtümü çıkardım ve gözlerimi ayna üzerindeki yansımama diktim. Kalbimin üzerinde tırnak yarası yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUH CİNAYETLERİ
Fantasy| Wattys2021 KORKU ve EN YARATICI HİKAYE Kazananı | "Uyu küçük Mina. Uyandığında gündüzün, kabusun olacak." "Cennetten kovulmadan önce 19 Büyük Şeytan, insanların rüyalarında yaşıyordu." İçlerindeki sönmez intikam ateşi ve kötülük, büyük bir savaş b...