42.Bölüm❧Ölüm Getiren (2/2)[2.Kitap Final]

296 38 20
                                    

Sona geldik:'))

LÜTFEN bölümü dikkatli okuyun. Karışık, çünkü yaşanması gereken bir sürü olay var içinde. Sorularınız olursa buralarda olacağım, hepsine cevap vermeye çalışıyorum.

VE LÜTFEN yorum yapmayı unutmayın, tüm yazdıklarınızı okuyorum ve bana nasıl büyük ilham olduğunu anlatamam. Eğer hala bu platformda bir şeyler yayımlıyorsam nedeni sizin yorumlarınızı okumayı çok sevmem. Son bölümlerde ciddi düşüş var, şu ana kadar hiç yorum/oy sınırı koymadım, koymayacağım da ama lütfen siz de desteğinizi esirgemeyin:') 

Aramız çok açılmayacak ama o zamana kadar iletişimde kalmak için bana instagram üzerinden @/ zeyneepezgi19 hesabından, twitter'dan @/ tuneirene hesabından ulaşabilirsiniz^^

Keyifli okumalar!!!

that's my boy, vast

in flames, digital daggers

kisnou, my love

multiple facets of the same diamond, sticky fingers

love and war, fleurie

gün geceye varınca, eda baba

it's happening again agnes obel

Saatler Önce, Tener Duende

Kunter

Bir savaşı kazanmak istiyorsanız, herkesin sizin kaybettiğinizden emin olması gerekirdi.

Gözlerim yerdeydi, zeminin soğuk olduğunu bildiğim beyaz fayanslarında birkaç damla soluk kan lekesi duruyordu. Bedenim burada olsa da aklım başka yerdeydi. Sargılı ellerime kaydı gözlerim, avuç içlerim açıktı. İçten içe, biliyordum.

Bugünün sonunda kazanan da olsam kaybeden de; yanıma kalmayacaktı günahlarım.

O yanıma kalmayacaktı.

Keşke son bir kere baksaydım. Keşke son bir kez çekip sarılsaydım. Keşke son bir kez öpseydim. Keşke, keşke, keşke...

Kapı açıldı, içeri Han, Alp ve Ekin girdi.

"Kungar üstte." Bilgilendirme Ekin'den gelmişti.

"Güzel."

"Duru, Gecede Kaybolanlar'ın yuvasına gitti." Dedi bu sefer Alp. "Onu ben Merlin'in ellerine bıraktım."

"Güzel."

"Kız nerede?" sesin sahibi, başımı eğdiğim yerden kaldırabilecek bu odadaki tek kişiydi. Direkt Han'ın gözlerine baktım.

"Güvenli bir yerde." Yalan söyledim.

"Yuanfen'de mi?" üçü de ilerleyerek benim oturduğum koltuğun karşısına oturdu. Dizlerimin üzerine dirseklerimi yaslayarak ıslattığım saçlarımı karıştırdım. "Onu bugün buraya getireceğimi düşünmediniz herhalde?"

"Neden olmasın?" dedi Ekin umursamazca kollarını önünde bağlarken. "Sonuçta bugün daha fazla buna devam etmen gerekmeyecek."

Hiçbir şey bildiğin yok, pezevenk.

RUH CİNAYETLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin