8.Bölüm❧Korkunç Gerçekler Perdenizin Ardına Saklanır

1.9K 175 44
                                    

An Unhealthy obsession 

IC3PEAK - грустная сука

8. Korkunç Gerçekler Perdenizin Ardına Saklanır

An Unhealthy obsession

"Alo, Defne? Neredesin?" nefes nefeseydim. Kalbim her an göğüs kafesimi delebilecekmiş gibi korkunç bir sızıyla atıyordu. Yüzümü örten saçlarımı çekmek için telefonumu sol elime aldım. "Acilen seni bulmam lazım anlatacaklarım var. Kafenin arkasından dolaştım, taşlı yoldayım. Neredeysen hemen ge-" ortada takılabileceğim hiçbir şeyin olmamasına rağmen sendeledim ve telefon parmaklarım arasından kayarak denize düştü.

Adımlarım buz kesti.

Gözlerim açılıp kapandı.

Hemen yanımda duran park, ışıkları hergün yanmasına rağmen bugün karanlık içerisindeydi. Deniz feneri de gözükmüyordu. Kimse yoktu. Dalga sesleri hariç hiçbir şey duyulmuyordu.

Adımlarıma kadar ezberlediğim bu yol artık tanıdık değildi.

"Korkmamı gerektirecek hiçbir şey yok." diye fısıldadım kendime. Neredeyse içimden konuşmuştum ama bir anda boş yolu yankı aydınlattı. 'Korkmamı gerektirecek birçok şey var.'

Koşmaya başladım. Yol, ben üzerinden geçtikçe lastik gibi uzamaya devam ediyordu. Birilerinin hemen ensemde nefes alıp verdiklerini hissediyordum. Çığlık atarak arkamı döndüm. Kimse yoktu. Adımlarımı durdurmadım. Sapabileceğim birçok ara sokak vardı ama ben adımlarımı kontrol edemiyordum. Sadece öne doğru gidiyordum. Duramıyordum bile. Taşların aralarından birine takıldığım anda ellerimi kullanamadığım için çene üstü yere düştüm. Kollarım bedenimin altında ezildiğinde çatırdayan başka bir şey vardı. Öyle ki bu olay yaşanır yaşanmaz korkunç çığlıklar kulağımı doldurmaya başlamıştı. Parmaklarımı zorla hareket ettirerek kolumdaki taşa dokundum ama çoktan kırılmıştı bile. Çığlıklar çoğalırken akciğerlerim kapandı. Kontrolümü tamamen kaybediyordum. Yattığım yerden kalkamazken elimden düşerek açılmış notu gördüm.

Az önce boş olan kağıdın üzerinde kanayan kelimeler vardı.

Ruhların katili olmaz.

Kelimeler kanadı, kanadı, tüm kağıdı kanla kaplayana kadar durmadı. Ardından küçük bir kıvılcımla yanmaya başladı.

Kimse yoktu. Bana yardım edebilecek kimse yoktu.

Gözlerimi sıkıca yumdum. Etrafımda dolaşan bir şeyler vardı, başımı kaldıramasam da onları hissediyor ve kahkahalarını duyuyordum. Etrafımda çember çiziyorlardı. Etrafa yaydıkları sesler çığlığa dönüştüğünde kolumun içinde bir şeyler sızlamaya başladı. Bu acı bir süre sonra o kadar can yakıcı bir hal aldı ki korku göz yaşlarımın yerini acı göz yaşları aldı. Acıyla hareket edemediğim için boğazım yırtılana kadar çığlık atmaya başladım. Onların fısıldayış ve çığlıkları ise korkunç derecede sıklaşmıştı.

Ne kadar süre orada başımı kaldıramadan ağladım bilmiyordum, en sonunda üzerimdeki tüm bu baskı kalktı. Başımı yavaşça havaya kaldırdığımda, orada kimse yoktu. Sadece bitmek bilmeyen bir karanlık gözüküyordu. Hala daha yanmaya devam eden nota baktım ve kendimi benim bile anlayamadığım bir hızda taş yolda yuvarlayarak denize attım. Ardından ağzımı açarak derin nefes almaya çalıştım. Ciğerlerim patlamadan hemen önce suyun altında süzülerek bana yaklaşan silüeti fark edebilmiştim. Ama her şey, onun uzun tırnakları kalbimi bulmadan tuzla buz oldu.

RUH CİNAYETLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin