RUH CİNAYETLERİ

Necronomican 2. Kısım

Merhabalar, 6 Bin olmuşuz ben yokken, okuyan yorum yapan ve oy veren herkese çok teşekkür ediyorum, Dün finallerim bitti ve tatile girdim. Önümüzdeki bir ay boyunca elimden geldiğince seri bölüm gelecek. Bugün Necronomican ile birlikte yeni bölümü yetiştirmeye çalışacağım, eğer bugün gelmezse en geç yarın gelmiş olacak. Lütfen oy verip yorum yapmayı unutmayınn<333

Ayrıca Necronomican bölümleri, kurgu ve kafanızda oluşan soru işaretleri için önemli bir anahtar. Lütfen okumadan geçmeyin. İyi okumalar.

.

.

.

Azathoth'ın azabı, bir meleğin sürgün olarak gönderildiği cehennemin yedinci katının azabından bile fazlaydı. 

Bir ellerinde mürekkep yerine doldurulan düşmüş melek kanıyla mühürler bırakan kalemler varken, olacak kadere müdahale etmek için yeni bir isyana baş oldular. Kağıtların üzerlerine lanetli büyüleri yazdılar. Onları gece yarılarında insanların aralarına gönderdiler. Onların günahkar olmalarını sağladılar. Melekleri cennette pusuya düşürdüler. Tanrı'nın koyduğu kadere karşı çıktılar, kendilerini İlah olarak kabul ettiler. Etmeyenleri kendileri için feda ettiler. Rüyaların çekilen ipini dikmek için tüm güçlerini birleştirdiler, evrenden silinirken bile bir gün geri dönmek için kendilerine bir Kader Günü belirlediler. 

Ve o antlaşma masasına tekrar oturdular.

Orada kaldıkları her gün nefretlerini arttırdılar. Güçlerini kaybetmeleri gerekirken güçlerine güç kattılar. Kendilerine yeni bir kurban seçtiler, onu kendilerine tapması için kandırdılar ve Hilal'de doğan varisin yanına gönderdiler. O'na güçlerini vermediler, sadece tattırdılar. 

Sonra elinden her şeyini aldılar. Onu kendilerine muhtaç bıraktılar.

Varisi uyutup şeytanını lal ettiler.

Ve o antlaşma masasına tekrar oturdular.

Onu kurtarmaya çalışacak iblisi geri cehenneme atmaya çalıştılar. Yoluna taş döşediler, onu kaderin çoktan yazıldığına dair kandırdılar. Durmayacağını fark ettiklerinde ateşini suda söndürdüler, ruhunun iblisiyle birleşmesini sağladılar. Ruh Ormanı'nda öldürdüler, küllerini okyanusa döktüler. 

Ve o antlaşma masasına tekrar oturdular.

Böylece kaderin yazılacağı gün bile bir kadere bağlandı. Her şeyi düğüm eden o kader ise varisin ayaklarına dolandı.