14.Bölüm❧Av

1.3K 138 16
                                    

14.Av

İnsanları kabullenmek sanıldığı kadar kolay değildi.

Olan şeyleri anında fark edebilmek, o saniye sınırları içerisinde tepki verebilmek, anıları beyninizin derinlerine kazımak sanıldığı kadar kolay değildi. Ve bu benim için, ulaşılmaz, dokunulmaz olanıydı.

Neden?

"Kaderimizde vardı." diye fısıldadı ruhumu ele geçiren iblis. "Daha doğmana asırlar kala, ne dünya ne içinde yaşadığımız gezegen yaratılmadan önce alnına yazıldı, ruhuna kazındı. Şimdi her şeyi ayarlamış olan Tanrı'ya ellerin kalbinde, ruhunu öldürmesi için dua ediyorsun. Biz çoktan cehenneme kilitlendik."

"Senden kurtulacağım." nefesim dudaklarımı deliyor, kanatıyor ve bundan zevk alıyordu. Her şeyimle kendime düşmandım, öyle bir ruha sahiptim ki asla her yıl tekrar doğsam yine diğerleri tarafından kabullenilmezdim.

"Mina."

Gözlerimi açmadım. Başımı yasladığım yerden ayırmadım.

Bazı anları evet, o anda anlamazdınız ve bunun iyi olduğunu düşünürdünüz. Halbuki bu en kötüsüydü. En derini, en tehlikelisi. Korkunun siz fark etmeden içinizde büyümeye başladığınızı görmeniz, ondan nasıl kurtulacağınızı bilememeniz, sizi bağlayıp en dipte tutan o sarmaşıklardan kurtulamamanız en kötüsüydü. Siz farkına bile varmadan ölmek üzere olmanız, en kötüsüydü.

"Kabustu."

"Hayır, Mina. Bu hiç olmadığı kadar gerçekti. Senin zindanını yansıtan en net anıydı."

Kabullenmedim. Kabullenmek istemedim. Zaten istesem de kabullenemezdim.

"Hayır, kabustu. Uyandım. İyi olacağım."

Ve sonuza kadar burada takılı kalacağım.

"Özür dilerim." dedi bu sefer de. Ellerimi yüzümden çekmek istedi ama ona izin vermedim. "Özür dilerim Mina. Lütfen bana bak, konuşalım."

"Bu çok fazlaydı." sesim içime kaçıyordu. Kanım çekiliyor, başım ağrıyordu. Gözlerimi daha sıkı kapattım. Eğer kapatırsam ve bunları görmezsem her şey geçecek sandım.

"Geçmeyecek. Fazlası olacak. Onlar sokaklarda seni arıyorlardı ve buldular. Çünkü birinin seni yakalaması gerekiyordu Mina."

Artık ölüydüm. Her şeyi kabullensem, bunu kabullenebilir miydim?

"Unutma, ortada bir beden yoksa, kanıt da yoktur."*

1 Gün Önce;

"Şafak söktüğünde, dedi." Ekin düşünceli gözlerini Kunter'e çevirdi. "Ne demek bu? Kim, neden alacak Mina'yı? Ondan kimsenin haberi yok."

Oturduğum koltukta rahatsızca kıprandım. Kimse olanları bilmiyordu. Ben Kunter her şeyi onlara anlatmıştır diye beklerken aslında hepsi her şeyden birhaberdi. Han hariç. Kunter adamın laflarını duyup bana baktıktan sonra gözlerini Han'a çevirmişti. İkisi bir süre bakıştıklarında, aslında Han'ın her şeyden haberi olduğunu anlamıştım.

Ama Han kimdi ki? Bunca zaman neden hiç varlığını bilmemiştim? Başımı iki yana salladım. Bunu sorgulamak önceliklerim arasında değildi. Sorgulamam gerekn ilk şey, neden hepsinin bu kadar rahat olduğuydu. Neden kimse endişeli değildi? Şafak söktüğünde ne olacaktı?

RUH CİNAYETLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin