3.
Zihin Çıkmazı
MILCK, Devil Devil
Rüyaların etkisi, siz uyanana kadardır derler. Siz uyandığınız, gözlerinizi açtığınız anda ne eskisi kadar korku kalır zihninizde, ne de ellerinizi uyuşturan o garip his. Hepsi aslında sizin zihin çıkmazınızın bir eseridir çünkü. Tüm benliğimle inandığım bu gerçekliğin tek bir gecede tuzla buz olşuna şahitlik etmiştim. Kötülüğün sızamayacağını düşündüğüm her çatlaktan içeri karanlığın süzüldüğüne tanık olmuştum. Bu savaşın sonunda belki de kazanan ben olmayacakım ama birinin kazanmak için ne kadar ileri gidebileceğini görmüştüm. Bunun içimi buza çevirmesi gerekirken beni yakıyordu. Bir sonraki adımımın ne olacağını bilmiyordum ama yapmak isteyip gökyüzüne savurduğum yeminleri gayet iyi hatırlıyordum.
Tam bir hafta sonra, nisanın dördünde, sonunda o kötü kokulu hastaneden çıkmış bir şekilde evimize gidebilmiştik. Gerçek dünyaya göre sadece sekiz saniye süren bu rüya anımın bana nasıl asırlar geçiyormuş gibi hissettirdiği tüyler ürperticiydi. Sekiz saniyede annemin kalp krizi geçirerek birden kendini hastanede bulması, acilde koşturan doktorlar ve hastaneye vardığımda kapının önünde ne yapacağını bilemez bir şekilde durmuş bir haber bekleyen babam... Sadece bir saniye daha geç kalsaydım ne olurdu diye düşünmek kaynayan kanımı daha da alevlendiriyordu sanki.
Olabileceklere değil, olmuşlara odaklan Mina. Diye hatırlattım kendime başımı koyduğum yastıkta nefeslenirken. Yeminlerine odaklan.
Belki de bunca zaman kendi aralarında başlattıkları o garip savaşa dahil olmamıştım ama şimdi her şey farklıydı. Her şey bir gecede değişmişti. Artık o savaşta kendime ait büyük bir yerim vardı. Belki de en başından beri istedikleri şey buydu. Buna bir cevabım yoktu.
Öğle vakti olduğu için daha da rahatsız eden güneşin yüzüme gelmesini engellemek için yorganı başıma çektim. Bugün hafta sonuydu. O kadar uzun zamandır okula gitmiyor ve rüyalarımda yaşıyordum ki artık tüm eski anılarımın bir hayalden farklı olduğunu düşünür olmuştum. Bu ders çalışma temposuyla sene sonunda gireceğim sınavdan hiçbir şey kazanamayacağım belliydi. Bu yüzden kendimi oldukça salmıştım. Neyse ki ailem de durumumu biliyordu da bana bir de bunun stresini hissettirmiyorlardı. Bir ay sonra on dokuz olacağımı hesaba katarsak, bir sene geç başlamanın en büyük pişmanlığını yaşadığımı söylemeden edemezdim.
Başıma çektiğim yorgan hem beni sıcaktan bunaltırken hem de bir işe yaramazken tekmeleyerek onu kendimden uzaklaştırdım, ardından telefonumu alarak herhangi bir aramanın ya da mesajın olup olmadığına baktım ama yoktu. Defne'den gelen mesajlara çoktan cevap vermiştim. Birkaç tane indirim mesajları haricinde hiçbir şey yoktu.
Bu bir haftanın hayatımda değiştirdiği bir başka şey de, Kunter'le hiç görüşmememizdi. Yine aramıza her zaman yaptığım gibi ara koyduğumu düşünüyor olabilirdi, genelde böyle büyük olaylar atlattıktan sonra kendime kendime gelme süresi tanırdım ama bu sefer bunu yapmak istemiyordum.
Alt dudağımda parmaklarımı gezdirdim.
Onu öpmüştüm.
Bunu neden yaptığım benim açımdan belliydi. Ona kendimi kaptırıyormuşum gibi hissediyordum, belki de zamanı yanlıştı ama olan olmuştu sonuçta. Kunter'e karşı asla ne hissetmem gerektiğine karar veremeyen bir yerim vardı. Ona baktığımda aklım bulanıyordu. Düşünmemem gereken şeyleri düşünüyor, kendime gözlerinden bahsediyordum. Bunca zaman bunun yanlış olduğunu düşünmüştüm. İlk başlarda ona karşı duyduğum hislerin doğru olmadığını biliyordum ama artık o yanlış hisleri içimde hissedemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUH CİNAYETLERİ
Fantasy| Wattys2021 KORKU ve EN YARATICI HİKAYE Kazananı | "Uyu küçük Mina. Uyandığında gündüzün, kabusun olacak." "Cennetten kovulmadan önce 19 Büyük Şeytan, insanların rüyalarında yaşıyordu." İçlerindeki sönmez intikam ateşi ve kötülük, büyük bir savaş b...