2》21 "Toparlanma"

301 27 19
                                    

-Bamm!

Ani bir saldırı titreyerek ağır bir darbe almasına sebep oldu. Her iki yılan da büyük yaralar almıştı.

Yun'un kontrol ettiği koca bir darbeyle çökmeye başlamış, rüzgarda parçaları savruluyordu.

Diğer yılan gözlerini neredeyse bayılmak üzere olan Yun'a dikti.

"Tıss!"

Bu kadar oyun yeter, der gibiydi.Yavaşça yaklaşıyordu.

Saldırıyı yapacağı sırada Yun bunu sadece izleyebiliyordu. İnce parmaklar topraklara geçti ve sertçe sıktı. Saldırının ulaşmasını ve acının gelmesini bekledi.

"Dur!"

Ani ses şokla dikkatini çekti, koşan ayak sesleri buraya yönlendi.

"Haah, hah!"
Nanren çoktan nefes nefese kalmıştı.

Yun'un şuan onu azarlayacak hali bile yoktu, lâkin gördükleri onu şaşkına çevirdi.

"Gerdi dön ve bir daha gelme!"

Sert bir emiri alan yılan kızmadı, tam tersine işbirliği yaparak geri çekildi.

Yun:....

Yun: Keşke bende de herşey birkaç kelimelerle halledilebilseydi...

"Iyi misin ?"

Evet, o kadar iyiyim ki, güneşlik havanın sefasını çıkarıyorum. Eşlik etmek ister misin ?

Cevap vermediğim için biraz üzgün gibiydi, konuşamıyorum halim mecalim yok aptal!

Bilinç kırıntılarım soluyordu, güzel bir uyku çekmek ve hiç değilse koca bir sene uyumak istiyordum.

Gözlerini yavaşça yumdu.

***

"Yun??"

"Yun!"

Gözlerini yumduğunu görünce ağlamaklıydı. Endişeyle yanına koştu.

Göğsünün şişip indiğini görünce rahat nefes aldı.

Neyse ki geç kalmamıştı...

Buna rağmen Yun çok fazla yıprandı. Kıyafetler tamamiyle parça parçaydı, et ve kana bulaştı. Saçları tamamiyle dağıldı ve yüzü oldukça solgundu.

Gözlerindeki kaygı ile ilerledi.

Elini uzatarak vücuduna koydu. Bedenden çıkan koyu yeşil gazları emmeye başladı.

Bu, yılanların bedenine bıraktığı zehirdi.

Nanren Poison kanına sahipti, onun için hiçbir zehir türü sorun değildi. Çünkü aslen zehirlerin atası oluyordu.

Lâkin Yun başka, o da zehir gibi işlese de, çok farklı iki tür uyumsuz ve dengesizlik oluşturacaktı.

Zehri emerken gözler soluk yeşil bir şekilde parladı.

Vücudundan zehir çekilir çekilmez beden inanılmaz bir hızda yenilenmeye başladı. Nanren bunu şaşırmadan izledi.

Yun'a yaklaştı, omuzlarından tutarak kaldırdı. Kolları arasına alarak taşımaya başladı.

Yun yere yığıldığından beri, tedirgin olan hava gittikçe normale döndü. Şimdi neredeyse tüm bulutlar dağılmak üzereydi.

Kara gökyüzü ortaya çıktı ve birkaç seyrek yıldız yanıp sönüyordu.

Nanren açıkçası Yun'u taşımakta biraz zorlandı, çok güçsüz olduğunu düşünerek spora başlaması gerektiğini hissetti.

Başını eğdi ve kucağındaki soluk bedene baktı. Yüze yaklaşarak alnını alnına dayadı.

Eternity: Universe of the Dead (1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin