3》13 "Buz Pateni"

183 20 6
                                    

Elini yüzünü yıkayarak biraz toparladıktan sonra Nanren, Elena ile sessizce oturdu.

O sırada kapı çalınarak içeri Yun girmişti.

"Nanren benimle buz pateni kaymaya-" duraksadı ve sessizce Nanren'in suratına baktı bir süre.

"Ağlamışsın"

Nanren :...
"Hayır"
Reddetti.

"Neden ağladın?"

"Ağlamadım!"
Nanren aşırı tepki verdiğini fark edince hafifçe kızararak sustu.

Yun ise yaklaştı, elini kaldırarak yüzüne yaklaştırdı, o soğuk parmaklar gözlerine dokundu.
"Gözlerin kızarmış ve şişmiş ve üstüne üstlük bedenini kendine çekerek az alan kaplıyorsun  ki bu kendine güvensizliğin işareti, omuzların çökük ve dahası üzgün olduğunda oluşan mimiğe sahipsin; üst göz kapağın sarkmış, dudak köşelerin hafifçe aşağı çekilmiş ve gözlerin odağı kaybetmiş. Yani üzgünsün!"

Nanren :...

Elena :...

"Yun, buz pateni diyordun" Elena gittikçe daha da kötüleşen Nanren'in yüzüne acıyarak hızla konuyu değiştirdi. 

"Doğru, benimle gitmek ister misin ?" Başarıyla konu değiştirildi! Yun Nanren'e bakarak sorduğunda Elena bunun iyi bir fırsat olduğunu düşündü. Ne olduğuna bakacak ve ona göre karar verecekti.

"Elbette ister!" Nanren reddedemeden Elena öne atıldı, Nanren'e göz kırparak gülümsedi.

Nanren istemese de kabullenerek başını salladı. O çoktan umudunu kaybetmişti, sadece dışarı çıkmanın ve başka işlerle uğraşmanın ona daha iyi geleceğini hissetti.

***

"İyi eğlenceler!" El sallayıp gülerek yolcu ettikten sonra ikisini, hemen kapıyı kapattı. Kapı kapanır kapanmaz sendeledi ve duvara yaslandı Elena.

"Ahh!"

Elena başını resmen duvara vurdu.

"Of! Of! Of! Of!" Sonra da yumruk yaptığı elini her iç çekişinde duvara sertçe geçirmişti.

***

"Geldin!"

Lin Mei gülümseyerek karşıladı. Ardındaki kişiyi ise görmezden gelmişti. Tek odağı sadece Yun ve arkasındaki Naraf idi, Nanren'e yokmuş gibi davranarak görmezden geliyordu.

Nanren'i tanımıyordu, sadece önceki hayatında, bir defa görmüştü. Yun gibi, bir başka kötü. Ama kötü olduğu için değil, onunla anlaşamadığı içindi bu soğukluk.

Büyük bir binanın önünde durmuş bekliyorlardı. Içeri girince buz pistine ulaşacaklardı.

Mei'nin ardındaki Naraf da eliyle selam verdikten sonra gözleri ister istemez Nanren'e dönmüştü.

Düşmanı olması gereken ama kardeşi olan...

Naraf bu sefer batırmaması gerektiğini hissediyordu.

"Girelim"

Naraf ve Yun ikisi çoktan buz pateni kiralamak adına ayrılmışken Mei ve Nanren yalnız kalmıştı. Ortam garip ve sessizdi ama ikisi de konuşma başlatmadı.

Mei Yun'un neden 4 kişi olarak toplandığını hayal edebiliyordu, tahminen 'ortak' oldukları için 'iyi anlaşma' amacıylaydı, iç çekti Lin Mei, elbette böyle güzel bir geziyi bile 'iş toplantısı, ortaklık olarak anlaşmaya' çevirebilecek biri varsa o da Yun'dan başka biri değildi.

Naraf ve Yun geri döndüklerinde buz pistine ilerlendi.

Bir yere oturarak patenlerini giyerken, elini çabuk tutan Mei Yun'u çekiştirerek "Partnerim ol" diyerek, reddetme şansı bırakmayacak şekilde elini çabuk tutmuştu.

Arkasını dönerek Naraf'a göz kırptı, elbette Naraf minnettar bir şekilde başını sallamıştı.

Nanren bir an dışlandığı yanılsamasına sahipti.

Naraf ise sonunda kardeşi ile yalnız kalabilmenin heyecanı içerisindeydi.

Lin Mei, Yun'u oyalarken Yun bunu elbette fark etmeyecek değildi, ama iki kardeşin yanlız kalmasına müsaade etmeye karar verdi.

Yine de Qang ailesine karşı uyanık davranacaktı. Planlarında herhangi bir engele ve soruna yer veremeyeceği gibi Naraf'ın yaklaşma amacı daha hesapçı olduğu takdirde tedbirli olacaktı.

Naraf, Nanren'e canayakın bir şekilde sordu.

"Sürmeyi biliyor musun ?" Konuşma başlatmalıydı ama daha tanıdık bile sayılamazlardı.

"Hayır" Nanren elindeki patene boşca baktı.

"Sana öğretmemi ister misin ?"
Nanren o kadar dalgındı ki bir yabancının ona karşı 'neden' hassas konuştuğunu fark edemeyecek kadar.

"Gerek yok"

Naraf konuşmanın sonlanması ile ne yapacağını şaşırdı. Hey, kardeşiyle yakın olmadan ona nasıl abisi olduğunu söyleyecekti?

Ne yazık ki Yun'un onlara tanıdığı sürenin sonuna gelmişlerdi. Naraf Yun'a kötü bir şekilde baktı, bu pislik tüm planlarını bozmuştu!

Naraf Yun'un kendine karşı uyanık davrandığını bilse de ona dik dik bakmadan edemedi.

Mei ise arada kalmıştı, yavaşça geri çekilerek bu iki kişinin savaşında kurban gitmemek adına uzaklaşmıştı.

"Bir yarışa ne dersin ?" Naraf sonunda kabullenemeyerek meydan okudu.

"Elbette" Yun'un da geri kalır bir yanı yoktu.

Mei "..."

Mei : Help me!

-Devam Edecek-


Eternity: Universe of the Dead (1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin