Eternity: Universe of the Dead (1)

3》19 "Ren"

"O kim ? Çok yakışıklı!"
Bir kenarda konuşan iki kişi, gözlerini bir kişiye kilitlemişti.

"O mu ? İsmi Ren, bu çevrede yeni çıkış yaptı, acemi bir aktör"

"Düşük bir oyuncu daha, 14. Seviye diye biliyorum"

"Hmm"

"Ama o Kadilth'den"

"Ne ? Busraz'da ne arıyor öyleyse?"

"Nereden bileyim ?"

"Her neyse, bu görünümle 14. Seviyeden direk 8'e atlamak zor olmaz"

"Bence direk 3. Seviye falan olur"

"Deli misin ? Bunun için bir vazo olmaktan fazlası gerek. Sadece görünüş yeterli değil, yetenek de şart!"

Iki kişi tartışmaya girerken, hakkında konuştukları kişi uzun siyah saçlarını düzelterek ilerledi,  yeşil gözleri tuhaf bir parıltıya sahipti.

Ren, geçmişi olmayan biri olarak görülüp küçümsenmek, iğrenç teklifler...

Ve daha pek çok fazlası ile baş etti. Ama yine de pes etmemişti, şimdi buradaydı.

Buraya yeni çekime başlanacak filmin seçmeleri için gelmişti, film küçümsense de, yönetmeni oldukça tecrübeli biriydi. Dahası, senaryo sevdiği kitaptan uyarlamaydı!

Ama anlayamadığı, ismi başka bir şey olan kitabın filminin ismi neden "Kıyamete Karşı" idi ? Dahası, senaryoda kıyametle alakalı hiçbir an yoktu...

Yine de kurgu gerçekten güzeldi!

Ve bazı ünlü oyuncular da, paranın cazibesine dayanamayarak buraya geldi.

***

Ren, acemi bir aktördu.

"Sıra 17 numarada!" Numarası okununca elindeki kartı sıkarak ilerledi. Amacı için... rolünü iyi oynamalı.

Içeride etrafına baktı, aradığı kişiyi göremeyince hayal kırıklığına uğramıştı. Ama bunu çabuk atlattı, bu normaldi. O burada olacak biri değildi.

Ahamon "başla" demişti direk. Daha sırada çok kişi vardı.

Ren kendini toparlayarak selam verdi, ardından yapmak istediği role, serideki en kötü ve kafayı yemiş role büründü...

"Thaini'yi oynayacağım"

Thaini, küçük bir çocuk iken kaçırılarak bir oradan bir buraya sürüklenerek büyüdü. Şehrin sokaklarında, en kirli yerde, boğazına kadar batmış pislikte...

Uyuşturucu mutlulukları olmuştu, para ve hırs buranın cennetiydi. Dahası Thaini daha çocuk iken suç yolunda yürümeye başlamış biriydi. Yapması gereken sadece mantıksız biri gibi davranmaktı...

Rolünü düşünerek, gözlerini yumdu. Role bürünmesi zaman aldı.

"Hepiniz!"

"Gebereceksiniz!" Gözlerindeki canı parıltı...

Ahamon dikkat kesildi, ama bu doğal bir oyunculuk olmadığı gibi daha tecrübesiz bir acemi olması yazıktı.

"Kes!" Ahamon arada kaldı, bu şekilde bu filmde oynayamazdı, ama iyi bir dideydi ve onu da atmak istemiyordu.

"Bu karakter için uygun değilsin"

"Ama seni direk elemeyeceğim, seçimler devam edecek, bunun için gerçekten uygun bir rol bulamadığım takdirde tekrar bir seni görmek isterim" devam etti "o zamana kadar bu rolü anlayabilmek için lütfen çok çalış!"

Ren biraz hayal kırıklığına uğramıştı ama bu tahmini doğrultusundaydı. Dahası yönetmenin ona bir şans tanıyacağını hiç beklememişti.

Böylece seçimlerden ayrıldı...

***

"Merhaba, yine karşılaştık"
Yun :...

Yun, bir sapığı olduğu hissine kapılmıştı. Nereye gitse onunla karşılaşıyordu, dahası gülümsemesi oldukça tuhaftı.

"Kim demiştin ?"

[Ren Yanlu, eğlence çevresinde yeni. Acemi bir aktör]

"Yani acemi bir oyuncu mu?"

[Doğru ama bu sektörde yeni ve daha çıkışını yeni gerçekleştirecek]

"Yani daha herhangi bir aktiviteye katılmadı"

Ama Yun şaşırmıştı. Bir hafta sürmeden onunla oldukça yakınlaşmıştı, dahası nasıl olduğunu bile anlamadan.

Şimdi de birlikte alışveriş yapıyorlardı.

"Bu nasıl?"
Ren penyeyi kaldırarak sordu.

"İyi"

Homurdanarak "Her şeye iyi diyorsun ama!" diyerek elindekini yerine geri koymuştu.

"Neyse geri dönelim"

Yun :...

Nasıl ? Aynı evde yaşamaya nasıl başlamışlardı??

Her şey o kişinin bir ev arkadaşı aramasıyla başlamıştı ama o ev arkadaşı istemiyordu!

"Sisteem!" Doğru, bunlar hep sistemin başının altından çıkmıştı.

[Ne oldu?] Anlamamazlıktan geldi sistem.

Aslında ilk bakışta, bu yeni oluşturulan kimliğin sahte olduğunu keşfetti, ama yine de izleri saklanmasında yardımcı oldu.

Çünkü Nanren atağa geçmişti!

"Ah" Yun bunu daha fazla devam ettiremeyecek kadar yorgundu. Sadece eve dönüp dinlenmek istiyordu.

***

Yun :...

Önündeki sıcak pişmiş yemeğe baktı sessizce.

Sistem :...

Bu kadar kısa sürede bu seviyeye ulaşmış mıydı cidden!

Yun 'garip' olduğunu düşünerek yüzüne baktı. Ren ise ona sadece gülümsemişti.

"Neden ?"

"Senden hoşlanıyorum"

Yun :...

O, her sorduğunda aynı cevabı veriyordu.

[Aferim ! Buna böyle direk olacaksın!]

Yun yemeği yerken, damak tadına uygun olduğunu düşünerek biraz daha yedi. Bu aralar doğru düzgün iştahı yoktu, Ren'in varlığı bu konuda biraz da yardımcı olmuştu. Her şekilde gir gide tembelleşiyordu da, sanki enerjisi çekilir gibi, onun yerine birinin işleri yapması da...

Neden reddetsin ?

Böylece Yun bunu kabullenmişti bile.

-Devam Edecek-