66 "Özel Görev: -Son"

370 46 28
                                    

Yun kaçabilmek adına bu dünyaya geldiğinden beri ilk defa kız gibi giyindi.

Ama kılık değiştirme uzmanı olduğu herkesçe biliniyordu.

Bu nedenle dikkat düzeyi artmış bu hazırlıklı gruba karşı savunmasızdı.

Yani tekrar bulunması zor olmadı. Ama anlayamadığı nasıl bir anda yakalandığı idi ?

Uzun zamandır hazırladığı giyilebilir teknoloji ile üretilmiş son teknoliji kıyafetlerin yanı sıra lazerden bir kılıca da sahipti. Kılıç olsa da küçümsenmemeli, uzun menzilli saldırıyı eksiksizce yerine getirebiliyordu.

Yakut gözlerin ışıldaması ile gökyüzünden karga sürüsü akın etmeye başladı.

İnsanları bunlarla bir süre oyalarken gücünü bir noktada toplamayı neredeyse başarmak üzereydi.

Ona hedef alınan lazer ışınları, ıskalayıp da çarptığı metalı eriterek havada hafif yanık kokusu salgılattı.

Ayağı kayıp da aşağıya düştüğünde ani hareketle tüm ülkenin güç kaynağını kesti!

4 yıl, burada olduğundan beri elektrik ile iç içeydi.

Helikopterler de enerji kesilir kesilmez aşağıya düşerken tüm şehir karanlığa gömüldü.

Aşağıya düşerken saçını tutan toka çözüldü, saçları savruldu.

Gün doğumu yumuşak ışıklarıyla ortamı aydınlattı.

Yun ayağının altından buzdan basamak inşa etti, vücudu esnekce kıvrıldı ve hafifçe basamağa indi.

Gökyüzünden aşağıya süzülen desteksiz buz mavi basamaklarda hızla ilerledi.

Ayağı yere bastığında hafif gerginliği yatıştı.

Yine de kaskatı kesilmiş bedenini rahatlatarak kendini tekrar eski haline çevirdi. Erkek giyiminde biraz daha çevikti. Hızla hareket etti, buradan kaçmak üzereydi.

*tap!*

Ardını döndüğünde ona silahla işaret eden adamı gördü.

Yeşil gözler gecede açık ve net.

Aniden gözü karardı.

***

"Haah!"

Hızla soluklandı.

"P**!"

Nerede ?

Düzenli ve titiz görünen bir odada hapsedildi.

Galiba...

Dekorasyon tanıdık geliyordu.

Labaratuar!

Bu yok ettiği labaratuarlar ile aynı düzeyde!

Gözleri hala bulanık.

Ne oluyor be ?!

Karşısındaki adamı göremeden tekrar bayıldı.

***

Nerede ?

Ne oldu?

Hayır bu soruları soracak kadar bile kendine gelemedi.

Sadece gözleri hafifçe aralandı. Ama ardından hemen kapanması üzücüydü.

***

Ara sıra gidip gelen bilinç dışında tamamiyle bilinçsizdi.

Suya batırılmış gibi, kulaklarında hafif bir basınç mevcuttu. Nefes aldı ama ciğerleri için yetersizdi.

Boğuluyor gibiydi.

Vücudu bir buz kütlesi kadar soğuk, teninin üzerindeki ara sıra cızırtı sesleri ona elektiriği  hatırlatıyordu.

Minik kıvılcımlar kaşıntı hissiyle bedeniyle iç içeydi. Damarlarındaki kan dahi donmuş, akışkanlığını kaybetmişti.

Vücudunda karıncalanma hissiyle karşı karşıyayken rahatsızca bağırmak istedi. Kaşıntılı!

Hafif dikenler vücudu sarıyor gibiydi, teninde ince sıyrıklar meydana gelirken kanayan bölgeler kaşıntılı hissettiriyordu.

***

O, bir savaş dahisi.

Son yüzyılda meydana gelen en genç dahilerden.

Savaş alanında sayısız deneyime sahip bir general!

Ömrü arzusuz, sadece görev bilinciyle geçerken insanlar bile onun insan olup olmadığından şüphe etti.

O, yüzyılın dahisi.

Savaş alanında güç ile, masa başında strateji ile kazandandı. Aynı zamanda orduda silah geliştirme alanında çalışmalar yaparken teknolojiye güç katmış, geliştirmiş bir insandı.

Erkek, ama hiçbir kadın kalbini sallayamadı.

İnsanlar bilinçsizce hayran olarak ona çekiliyordu.

Bu nedenle erkekler de eşcinsel olduğunu düşünerek denemek istediler. Neden olmasın ?

Ama o, düşündüklerinden daha şiddetli idi. Adam hepsini tepikleyerek kovdu.

Gözünde sadece itaat etmek ve askeriyeye hizmet etmek vardı.

Gizemli biriydi, çoğu zaman kaybolurdu.

Bu genç generalin 3 gücü uyandırdığı biliniyordu.

Kimseye yakın olmadığından kimse onu tanıyamadı.

Daha sonra adamın ölüm haberi duyuldu.
Saygı duyulan büyük general öldü.

Ülke yastaydı.

***

-Odada

Yun yatakta yatarken "Sonundaaaa! Ahhh!" diyerek başını yastığa gömdü.

Bir daha özel görev kabul ederse ne olsun!

K*çımın generali!

Hafızasını siler silmez utanmazca onu ölene kadar eşşek gibi çalıştırdılar. Şaka gibi öldükten sonr tüm ülke yastaydı!

Tabi, kullanacak enayin kalmadı, tabi yas tutarsın!

O yeşil gözlü adamı vurulduğu günden beri görmedi. Adamı hele hiç düşünmek istemiyor, en başından beri gardını indirmemesine rağmen basitçe bayıltıldı. Bu da onu daha da sinir ediyordu.

Görev tamamlanma süresi 4 yıl olamamalı mı ?

Niye savaş alanında 40 yılını harcadı ?!

Şimdi yaşlı bir nineydi ahhh!

Yatakta öylesine tembelce yatıyordu ki, kılını bile kıpırdatmak onu ölüme itecek gibiydi. Hatta nefes alışları bile bu üşengeçliğinden yavaşladı.

Göz kapaklarını dahi yorgunlukla kaldıramıyordu.

Hiçbir şey umrunda değil!

Şuan tek düşündüğü sonunda şu lanet  olası görevin tamamlanması idi.

Tüm bedeni kemiksizmişcesine yatağa yığılırken telefonu sessizce havada uçtu, sırtına yaklaştı ve omzunu dövmeye başladı!

"Oh~"

Şüphesiz en sevdiği gücü rüzgar idi. Eşyalarla kendine masaj yaparken uykuya dalmak üzereydi.

Şuan tek düşüncesi yarın gidip masaj aletleri almak oldu.

Ayağa dahi kalkamadığı bir haldeydi. Odanın ışığı aniden kendiliğinden söndü. Perdeler içeride oluşan hafif esintiyle pencereyi örttü.

Beyaz tüy gibi kiprikler sisli gözleri örterek kapandı.
 

-Devam Edecek-

Eternity: Universe of the Dead (1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin