2》64 "Mezun Kutlaması"

205 20 4
                                    

Saat 09:52 civarları.

Gece.

Açık bir gökyüzü, yıldız denizini ardı sıra dizmişti. Ay kıl kadar ince bir şekliyle neredeyse yıldızlar arasında kaybolacaktı.

11 Haziran.

Kadilth.

Başkent Zhumumir.

Büyük bir yer. Bir bina.
Mağaza kadar büyük bir alan. 4 katlı.

İlk kattan çalışanların arı gibi dolandığını görebilirdiniz. En alt kat hazırlık ve gelen müşterileri karşılama adınaydı.

Park alanı da bu geniş yapıya eş olacak derecede genişti. Hyundai, Bmw, Audi, Lamborghini, Porsche, Toyota, Volkswagen, Rolls Royce...

Araba galerisini andırır derecede çeşitli ve parlak, bakımlı araçlar dizildi. Hiçbir aykırı gözüken park edilmiş araç yoktu.

Çevresindeki insanlar dahi.

Bir bara gelmeyecek takım elbiseli iş adamları, kimisi haberle çıkan finans analisti...

Beyaz yakalılar pek nadirdi.

Ülkenin en büyük barı.

Sirens Bar.

Bakımlı ve zengin evi, ikinci nesil, ailesi zengin olan genç zübbelerin bile gelince cebine cimri davranacağı bir yer. Yine de savurganlık adresi.

Pahalı olduğu kadar bakımlı. Lüksün temsilcisi, kendi kurallarına sahip, bir defa kovuldun mu paran olsa dahi giremeyeceğin, kendi başına başlı başına bir krallar alanı.

Yun basit bir gömlek ve pantolonla taksiden indi. Şapkasını düzelterek önündeki binaya baktı.

Yer Lin ailesinin.

Hayır, artık onun olduğunu söylemek daha doğru olurdu.

Adım adım ilerledi.

"Merhaba efendim. Giriş için izniniz var mı?" Saygılı bir biçimde soruldu.

Cebinden siyah kartı çıkarıp gösterdiğinde adamın gözleri titredi, sadece biraz daha fazla saygıyla selam vererek "Lütfen" dedi.

Arkasından sessizce takip ediyordu.

İşini düzgün yapabilmeyi umma amacıyla.

Yalakalık yapılmıyordu.

Kesinlikle, gelen bir dilenci olsa yüzlerini ve tavırlarını değiştirmeyecek bir ifade takınıyorlardı. Gelen her biri zengindi. Eğer birine fazla iyi davransalar fazladan bir şans ve bağlantı elde edebilirlerdi.

Bu iş yerinde bu yasak. Yeltenildiği takdirde işten kovulmakla kalmayacak iyi bir yere de tırmanamayacaklardı. Başka iş bulmak bile zor hale gelecekti. En iyi yerden kovulmak ? Kesinlikle adları çıkacaktı.

Bu nedenle kimse birine fazla samimi davranmaya cüret edemediği gibi zamanla kendi saygınlığını kazandılar. Bir çok defasında buraya sorunlu müşteri gelerek bir çalışan olarak onları küçük düşürdü. Lâkin iş yeri sorun çıkaran kimseleri 'müşteri Tanrıdır' ilkesini reddederek 'çalışanlarımız bizim insanımızdır' ilkesiyle sorun çıkaranları kovmakla kalmadı, çalışanlarını sıkı sıkıya koruyarak özür olarak maaş artışı sağlamıştı.

Kesinlikle, eğer çalışan haksızsa kovulur, müşteri haksızsa o da kovulur ilkesi benimsendi.

Kendi ilkeleri olan ve bundan kesinlikle taviz vermeyen bir yer. Hizmette en üst düzey olduğu gibi, cep yakan türden olsa da karşılığını veren bir hizmetle müşteriyi kesinlikle memnun etmesini biliyorlardı.

Yun bu yere bakarken memnuniyetle başını salladı. Elbette, en iyileri arasında bulunan bardan beklenileceği gibi. Dışarı mimarisi bile yeni yapılmış gibi, camlar parlak, boyalar canlı, dışarıdaki cilalı arabalarla mükemmel dikkat çeken bir yer.

İlerledi. Asansöre bindi.

1,2,3.

İlk kat zemin kat diye geçiyordu ve çalışanlara ayrılmıştı.

Birinci kat özel ve genel olarak ayrılıyordu. Genel alan geniş ve katın yarısını kaplarken özel alanlar müşteriye özel kiralanabilir odalardı. Genel alanda oldukça geniş bir mekan ve tanışmak için herkesin kaynaşabileceği bir ortam mevcuttu. Dj, içkiler, flört ortamı...

Özel odalarda ise kimisi aile ve yakınlarıyla, kimisi iş arkadaşları ve ortaklarıyla, kimisi özel bir parti verebilmek amacıyla kiralanan bir yerdi.

İkinci kat kumar ve eğlence işleri, sosyalleşme ve benzeri eğlence aktiviteleri içindi.

Son kat ise yönetimden sorumluydu. Yun yerin yöneticisiydi ve gelirin büyük kısmı ona ayrılıyordu ama tek lider değildi.

Elbette burada da ortaklar vardı, en büyük sahibi Lin idi ve artık ise o.

1. Kata bastı. Sınıf özel alanda bir oda kiralamıştı. Herkes basitçe kaynaşabilmek, rahatça yetişkin olmanın tadını çıkarabilmek ve biraz da rahatlayabilmek adına biraz bol keseden davrandı. Sonuçta bu bir ayrılık, veda partisiydi.

Ergence ve aptalca işlere veda, toyluğa veda, topluma karışmaya ve büyüklerin dünyasına ise merhaba!

Oda numaralandırılmak yerine isimlendirilmişti.

Her odanın kendine özgü tasarımı, havası, kokusu, detayı mevcuttu.

'Japon Arzusu' adlı bir odada durdu. Kapıyı açar açmaz kiraz çiçeklerinin kokusu hafifçe dışarıya sızıyordu.

Elbette, bölge seçiminde kızlar erkeklere galib gelmişti. Bu odanın seçilmesi açık ve net bir cevap.

Biraz daha Asyalıların ve Batının tarzına özenerek, karışım bir tasarım ile oda açıldı.

Birkaç Japon Gülü vazoda canlı renklerle duruyordu.

Saat 10:03.

Gece hayatı başlıyordu.

-Devam Edecek-

Eternity: Universe of the Dead (1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin