37 "Tutuklanma"

448 44 2
                                    

Saat 10.00

Sıradan günlük kafe, kahverengi beyaz tonlarıyla süslenmiş.

Genel olarak popüler olduğu söylenebilir. Kafe daima temiz, sade ve iç açıcı. İçeride iştah kabartan hafif çörek kokusu var lâkin bunaltıcı değil.

Kafenin popülerliğinin genel nedeninin çalışanları olduğu söylenebilir. Model gibi, bakımlı ve güzel denecek kimseler çalışmakta. Sonuçta kim güzelliği sevmez ?

Güneşin yumuşak ışıkları altındaki kimse, genellikle bu figürün dikkat çekiciliği daha yüksekti.

Siyah gömlek, kahverengi pantolon, bir çift siyah kanvas ayakkabı, altın çerçeveli gözlük, dağınık siyah saçlar, koyu mavi gözler, süt beyazı ten...

Ve siyah bir maske.

"Hastayım" bahanesiyle kaç kişiyi reddetti, lâkin maskenin altındaki yüzü görmeye niyet edenlerin sayısı da az değildi.

Gün sakin ve huzurlu ilerledi. Güneşin turuncu ışıkları iç açıcıydı, Yun ayrı bir huzur hissetti.

Ilık ve hoş.

Akşama doğru rutinine göre bara ilerledi.

Siyah saç boyası çıkarıldı, gümüş saçlar soluk parıldadı.

Gece.

"Hoşgeldiniz" sakince müşterilerin bir kısmını selamladı.

Barda bıraktığı izlenim "Sakin ve uysal" idi. Nazik ses tonunda hafif bir yabancılık sezildi.

Genel düzeni sağlarken çevreyi izledi. Bir köşede barut kokusunu alır almaz dikkatini o yöne verdi.

Büyük çaplı kavga olmadıkça karışmayacak.

"Ne demek istiyorsun ?"

İzlemeye devam etti, adam masaya yumruğunu vurarak yerinden fırladı, karşısındakinin yakasını çekiştirdi.

Yakasını çekiştirdiği kişi pasifçe durdu, boyu adama nazaran dezavantajlıydı.

"Karşı mı geliyorsun!"

Yakayı daha da sertçe çekiştirdi.

Karşısındaki korkmuş gibi hareket dahi etmedi.

"Yapmacık" fısıldadı.

Anlaşılan o ki "sinirlenme" rolüne iyi çalışmadı ?

Herkesin gözünde belki de ciddi bir savaştı, lâkin minik hareketleri gözünden kaçmadı.

Boyu kısa olup da pasif gibi durana dikkatle bakıldığında ifadesindeki yanlışlık hissedilecekti. İroniydi...

Buna nazaran omzu normaldi.

Güçlü güçsüzü ezer politikasıyla, vücut dili tamamiyle yalan söyledi, dik omuzları ona ihanet etti.

Yine de sessizce izledi.

Sesini yükseltti, uzun boyuyla karşısındakinden beden diliyle üstün olduğunu belirtti.

Bilinçsiz hareketlerinin belki de farkında bile değildi ? Lâkin çökük omuzları dikkat çekiciydi.

Ses tonundaki heyecan...

Korku?

Aslında pasif taraftı lâkin kabullenemiyordu?

Sessizce yorum yaparken ilgiyle izlemeye devam etti.

Kısa sürede iki tarafın sıkıcı oynunu izlemekten bıktı, geri dönecekken kısa boylu olan adamın ona bakıp gülümsediğini gördü.

Adam tarafından fark edildi.

Sessizce bakışlarını çekti ve umursamadığını belirterek omuz silktikten sonra gitti Yun.

[Vay be! Harikasın!!]

"Uzman değilim, tahminlerime dayanıyor"
Fısıldayarak çevreyi gezmeye devam etti.

Üzerinde "Depresyon Odası" Tabelası asılı bir kapının önünde durdu. Kapıyı açtığında boş olduğunu gördü. Sessizli lâkin tuhaf bir sessizlik. Lâkin bu biraz...

Yerde kan lekeleri mevcuttu...

Kapıyı kapatıp ilerledi, çevreyi devriye gezdi.

Yere çömeldiğinde omzunda bir ürperti hissetti. Metal soğukluk, buna yabancı değildi.

-Devam Edecek-

Eternity: Universe of the Dead (1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin