Eternity: Universe of the Dead (1)

3》03 "Yaz Tatili"

Bu arada sistem tam olarak arıza vermişti. Birkaç  gün olan o sarhoşluk anından sonra, sistem epeyce ilginç hissetmişti!

Sonunda o da Nanren gibi araştırmıştı...

Pekala sonunun ne olduğunu söylemeye bile gerek yoktu.

[Yun, Nanren senden kaçıyor ya...]

"Evet, bir şey mi buldun ?"

[Sence de şu dizilerdeki aşık olan kızlar gibi davranmıyor mu?]
Sistem imada bulundu. Shipliyordu!

Ve ehem, sistem gizlenmeyi öğrenmişti. Yun'a söylerse direk reddedileceği kesindi.

'Nanren sana yardım edeceğim! Ha gayret!' İçinden yaramaz ve sinsice kıkırdadı.

Yun:...

"Saçmalama" öyle bir yüz ifadesi yaptı ki, zerre ihtimal vermediği kesindi.

Sistem:...

[Her neyse!] Sinir bozucu olduğunu düşünerek homurdandı. O kadar çok dizi izlemişti ki, bu gözler hemen aşık insanları görürdü!

Profesyönelliğini mi sorguluyor? Ona gösterecekti hmph!

***

Yaz tatili resmi olarak başlamıştı.

İlk yaptığı uzun zamandır gitmediği şirkete gitmek olmuştu.

Asıl planın başlamasına çok az kalmıştı. Hazırlıklar süratle devam ediyordu.

İşler zordu ve sorunsuz gitmiyordu. Bu nedenle her daim göz önünde bulundurarak bu işe dikkat ediyordu.

Bu arada Nanren çoktan bir kursa yazılmıştı. Bir süre bu özel okulun yurdunda yatılı kalacaktı. Hiç değilse rol yapmayı öğrenene kadar geri dönemezdi.

Aktörlük için kursa gitmek istemesi Elena kadar Yun'u da şaşırtmıştı. Ama bunun hakkında hiçbir şey düşünmedi.

Nanren acele davrandı, daha fazla bu aptalca hareketlerine dayanamıyordu.

Bir hafta öylece geçmişti.

***

Nanren'e sorması gereken bir şey vardı. İşin kötü yanı Nanren'in telefonunu cevaplamaması.

Böyle olunca onu kendisi bulmaya gitmesinden başka çare kalmamıştı.

Böylece yurda gelmişti.

İçeriye girdi.

Şuan hangi odada olduğunu bilmediği için birine sormalıydı.

"Afedersiniz"

Seslendiği kişi yoldan geçen bir erkekti.
"Efendim ?" Kişi onu görünce şaşırdı. 'Oha! Büyük güzellik!' Diye bağırdı içinden. 'Büyük balık!'

"Ji Nanren. Nerede biliyor musunuz ?" "Ha, evet. İsterseniz sizi götürebilirim" biraz hevesli bakınca Yun kız için sorun olmayacağını anlamıştı.

Zaten kendisi de buraları bilmiyordu, bir yardım almak daha kolay olabilirdi.

"Öyleyse size sorun olacak"
Hafifçe teşekkür etti.

"Sorun değil, sorun değil!"
Önden ilerleyerek yol gösterdi. Bir yandan da konuşma başlatmıştı.
"Ünlü olmakla ilgilenir misiniz ?"

"Ünlü?"
Sorunca heyecanla yanıtladı.

"Evet! Çok para kazanabilirsin!"

Yun biraz ilgisini kaybetti. Para ? Bundan bol neyi vardı?

İlgisini kaybettiğini görünce 'Hayır!' diye düşünerek ilgi alanını yakalamaya çalışarak konuştu adam.
"İstersen bir şarkıcı, istersen bir aktör, istersen idol...yüzün ile bu çok çabuk ve kolay olurdu!"

Ünlüler dünyasında yüz dışında bir yeteneği olmayanlara alay amacıyla 'süslü ise yaramaz bir vazo' diye dalga geçseler de...

Her neyse bu güzellik kaçırılmamalı!

Yun'un ilgilenmedigini görebiliyordu. Ama pes edesi yoktu!

Lânet olsun aklına başka bir şey gelmiyordu!

"Peki ya yönetmen?" Bir süre sonra oma doğrultulan soru ile heyecanlandı. Fırsat ayağına gelmişti!

"Evet, elbette!"
"Sadece bir yolluk eğitimle hızlı bir şekilde acemi bir aktör olabilirsin!"

1 yıl? Hızlıca? Çok yavaş!!

Nanren'i görünce teşekkür ederek ayrıldı. Adım adım ilerlerken diğer yandan da yazdığı kurguyu düşünüyordu.

Ne oyun ne de kitap, insanları kıyamete karşı uyarmayı başaramadı. Belki filmini çekerse...

Kitap birkaç gün önce final olmuştu. Yorumlar ağlayan emojilerle dolup taşıyordu. Belki onlara da güzel bir süpriz olurdu.

Yazar olarak filmin yönetmenliğini yapabilirdi, beden dilini de bildiğinden davranışların doğal durup durmadığından anlardı.

Ama deneyimsizdi. Ki 1 yıl çok fazlaydı. Yapacak bir şey yoktu, iyi bir yönetmen tutacaktı parayla...

Ki kendisi hiç duyulmamış birisiydi. İyi oyuncuların oynamasını istiyordu, ünlü bir yönetmen tutmak ve aktörün ününü satın almak buna da yardımcı olurdu.

Ünlü aktörleri de tutmasıyla film için dikkat toplayabilirdi.

Kurgudaki icat ve teknolojiye gelince...

Bunca zaman şirket boş mu duruyordu ? Elbette buna sahiplerdi!

Yanı bunun filmini çekemek için hiçbir sebep yoktu!

"Nanren!"
Sonunda yanına geldi.

Nanren irkildi ve hızla kaçmak adına ardını döndü!

Ne yazık ki anında bileğinden yakalandı. Yun bu davranışına sinir olmuştu. İki haftadır böyleydi ki...

Bir sorun varsa açık açık çözme taraftarıydı ama Nanren'in hiç söylememesi onun çözüm bulamamasına sebep oluyordu.

Kaç, kaç, nereye kadar?!

Bileğinden sertçe çekti, gerçekten sinirleniyordu. Ardını dönerek ilerledi. Kimsenin olmadığı bir yere. Sorun neyse bir an önce çözecekti artık!

Buna bir el atacaktı!

Lavaboyu görünce içeri daldı, kapıyı kapattı ve onu kapıya sıkıştırdı. Pozisyonun diğeri için yeterince sakıncalı olduğundan habersizce, yaklaşabildiği kadar yaklaşmıştı.

Nanren neye uğradığını şaşırmıştı. Ne olduğunu anladığında yüzü tamamıyla kırmızı kesilmişti.

[Vay canına yüzü utançtan kızardı]

[Çok tatlı değil mi?]

[Aa, Yun pozisyonunuz dizilerdeki erkek karakterin sevdigi kızı öpmek için sıkıştırdığı poz ile aynı!]

Sistem bulmuştu fırsatını bırakır mı? Bu oduna bir şeyler öğretecekti!

Yun dondu.

Sonra hızla garip bir ifadeyle geri çekildi.

Ne yazık ki bunu Nanren kendi üzerine alınmış ve artık bittiğini, batırdığını hissederek yüzü tamamiyle solmuştu.

-Devam Edecek-