2》8 "Yeraltı Dünyası"

310 38 32
                                    

22 Ocak, gecesi.

Dedesi ve babası ziyaretine geldi.

Yun sessizce lapasını yiyordu. Uzun süredir midesine bir şey girmediğinden ağır yemekler yiyemezdi.

Tabii ki bu insanlar için geçerli. O ise zaten uyanışını gerçekleştirmiş, tam olarak bir vampirdi. Yine de ne doktorlar ne de ailesi bunu bilmediğinden lapa dışında bir şey yemesine izin vermezdi.

Vampirdi, güneş enerjisini sömürüyordu. Bu nedenle günlük kan tüketmeliydi. Yine de yeraltı lideri olarak hastaneden kan paketleri almak zor değildi.

Buna gücü yetmiyorsa hiçbir şey yapamazdı.

Çete, ya da diğer tabiriyle mafya lideri olmak 'inanılmaz' bir şey değildi. Amaç diğer insanlarla neredeyse aynıydı.

Para, güç ve şehvet.

Bazı insanlar buna normal yollardan ulaşır, kanunları çiğnemek ise bu işin karanlık boyutuydu.

Yine de yapılanların normal işlerden pek bir farkı yoktu. Silah herkes satardı, ama işin içine kaçak olması giriyorsa işte bu kanun dışı oluyordu.

Yeraltı dünyası bu kanunları reddetti. Sınırları daha da aştı, insan ticaretine kadar varan bir duruma ulaştı. Limma bu örneklerden biriydi.

Yasal olmayan bu dünyada tek bir kural esastı, yakalanma!

Her şey para için.

Silâh, suikast, kölelik, daha da aşırıya kaçan iç karartıcı bir dünya...

Tamamen kuralları güçlünün koyduğu, 'adi' bir dünya. Kaç hayatın mahvolduğunu sayamadığı bir dünya.

Ve kimse kimliğini açığa çıkarmayacaktı. En basitinden örnek vermek gerekirse şöyle hayal edin. Gizlenmekte çok iyisiniz ve başarıyla sınavda kopya çektiniz. Harika notlar aldınız. Öğretmeninizin önünde bununla övünür müydünüz ?

Yeraltı dünyası bundan daha kaotikti, ahlaksızlık diz boyuydu. Tamamiyle hayvanlar dünyasındaki kurallar geçerli. Güçlü olan her zaman piramitin tepesindeydi.

Yun unutmadı.

Sırf onun canına kast eden birini öldürdü diye ailesiyle resmen kavgalıydı. Elbette durumundan ailesine asla bahsetmeyecekti.

Sonuçta bu bir bataklıktı, insanı boğazına kadar pisliğe gömen bir bataklık. Kimse bu durumda olduğunu bir başkasının bilmesini istemez. Ailesi olsa dahi.

Çete işlerine gelirsek, herkesin güce aşık olduğu bir dünya. Kurallar basit.

İşte bu nedenle Yun'un 1 yılda tüm yeraltını ele geçirmesi zor olmadı.

Sisteme sahipti, sistem internetin olduğu her yere erişebilirdi, hu çağı aşmış bir yardımıydı. Kimsenin erişemediğine erişebilir, sahte kimlikten tut, sahte şirketlere kadar kolayca oluşturabilirdi. Bilgiye ulaşması nefes almak kadar kolaydı, tüm internet onun imparatorluğuydu.

Elbette sistemin görevi sahibini en güçlü kılmaktı, bu sayede dilek hakkına sahip olabilir ve insan olabilirdi.

Yani Yun'a tüm gücüyle yardımcı olmaktan çekinmedi.

Bu konuda tamamiyle avantajlı olan Yun, yasayı bile fark edilmeden değiştirebilirdi.

Asla kanıt bırakmazdı.

Bunun yanısıra kendisi de güçlüydü.

İşin en korkutucu yanı sanki insanların kalplerinden geçenleri görebiliyor gibiydi. Kimse ondan birşey saklayamıyordu.

Eternity: Universe of the Dead (1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin