29 "İlk Eğitim: Zombilere Karşı 7"

404 53 3
                                    

Ne yazık ki silah sadece hayallerinde mevcutmuş!

Ama ben pes eder miyim ?

Onca ısrardan sonra zombilere karşı korkusuz ve daha savurgan hareketlerimle dikkat çektim.

Ee, sizin gibi hemen güvenli bölgeye kaçıp silaha mermiye sığınmadım, yeri geldi hepsini ben gırtlakladım!

Aralarında geçirdiğim iki koca aydan sonra bu kerataların zayıf noktalarını nasıl bilmeyeyim ? Gözüm kapalı söylerim!

Bu nedenle silaha kavuşma dileğim gerçekleşse de, ilk aşama ateş etmeyi öğrenmekti.

Silaha ilk defa dokunacak biri olarak aşırı heyecanlı olduğumu belirtmeliyim, aklıma filmlerdeki mafya babaları geliyordu ve havalı havalı yürüme dürtümü zorla bastırıyordum.

Kendimi rezil edemem!

Sakinleştikten sonra eğitmen silaha dokunmadan önce hızlandırılmış eğitimden geçmem gerektiğine vurgu yaparak kısa süreli bir askeri eğitime girmiş oldum.

Yürüyüş, yat-kalk eğitiminin yanı sıra atış eğitimi yapılacaktı.

Lâkin atış talimi bu 21 güne dahil edilmeyerek yerine ağır bir fiziksel eğitime dahi tutuldum.

Silahın güzelliğinden hala geçemeyen ben, sadece dişimi ısırıp sertçe eğitimi tamamlayabilirdim.

21 gün sonra dinlenmeye zaman dahi verilmeyerek silah eğitimine başvurdum.

Elime demir tabancayı aldığımda geçtiğimiz 3 haftaya değdiğini tamamiyle hissederek eğitmene döndüm.

Burada bulunduğumdan beri ingilizceye daha aşina olsam da bu sadece günlük terimler için geçerliydi, bir de askeri. Hala anlayamadığım pek çok kelimeyi saymıyorum bile.

Eğitmen elimdeki tabancayı göstererek detaylıca açıklamaya başladı.

"Yarı otomatik, zorlu dayanıklılık testlerinden kolayca geçebilmiş, her koşulda çalışabilmiş, dengeli, sonsuz namlu ömrü, asla tutukluk yapmaması...

Namlusu 99 mm uzunluğunda, 9 mm kalibrelik,  boş ağırlığı 770 g olan Sig Sauer P229..."

Amerikan aksağanlı adam sakince açıkladıktan sonra elimden silahı akarak hedefe doğrultu.

Ani ateş etmesiyle ürkerek sıçradım, adam başını sallayıp gülerek "Yüksek ses ve güçlü geri tepmeye sahip" diye devam etti.

Hedefe baktığımda rastgele ve hazırlıksız atılan bir atışın 7. Yüzüğe denk geldiğini görerek şaşırdım.

Yaklaşıp düzgün duruş ve tekniği öğreterek bir süre tek başıma alıştırma yapmamı isteyerek uzaklaştı.

Elimdeki silaha bakarken ağlamak istedim, sopa kullanmak daha kolaydı!

Birkaç atıştan sonra kolum hırpalanmış gibiydi, neyse ki ham bir vücuda sahip değildim, kollarım burada bulunan acemilerinki gibi  histerik hastası misali titremiyordu.

-Devam Edecek-

Eternity: Universe of the Dead (1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin