2》7 "Iki kötü karşılaşır"

315 37 12
                                    

22 Ocak sabahıydı.

Mivra hastanesinin vip bölümünde Huai Nanren bir köşede sessizce atıştırıyordu.

Masadaki telefon sessize alınmıştı.

Telefon Ji Hofan tarafından verildi. Eğer Yun bunu görecek olsaydı kesinlikle hemşireden çaldığı telefonla aynı olduğunu anlayacaktı.

Elena evde sakinleştiriciyle uyutulmuştu, şu birkaç gün sakin lâkin depresyon sessizliğine sahipti.

Rance yığılan işleri halletmek adına çabalıyordu, Ji Hofan ise bir süre sonra yapılacak halef sınavını gerçekleştirmek adına hazırlıklara başlamıştı.

Gin yakın zamanda gireceği sınavı düşünerek sessizce askeri gruba daha da ağırlık veriyordu.

Diğer genç Ji üyeleri de.

O gün öğleye doğru beklenmedik şekilde Yun hareket belirtileri gösterdi.
   
Birkaç saat içinde de bilinci yerine gelerek gözlerini açtı.

Kendini hastanede, aynı odada bulunca bir an tekrar zamanın geri alınıp alınmadığını düşündü.

Yataktan doğrulmaya çalışırken acıyla nefes verdi. "Hiss"

Beyaz bandaj ufak kan damlalarına bulandı.

Hareketleri köşedeki çocuğun dikkatini çekti. Uyandığını görür görmez ayağa kalkarak yardıma geldi.

"İyi misin ?" Ona destek verirken sordu.

Yun elin sahibine baktığında şaşırdı.

Diğer kötü karakter?

Yun bu kişi hakkında az çok bir görüşe sahipti. İsmi Huai Nanren, ailesi olmadığından yetimhanede büyüdü.

Daha sonra onu evlat edinenler bir kazada hayatını kaybetti. Amcası üzerine kalan mülkiyet adına onun bakımını üstlendi, o zamandan beri Huai Nanren için cehennem gibi bir hayat başladı. Amcası tarafından küçümsendi, özgüveni büyük darbe gördü ve yavaşça içine kapanıklaştı.

Sakin, yumuşak huylu ve nazik bir insandı. Daha kurgunun kötü karakteri olacak kadar büyümedi.

Lâkin içten içe ruhu paramparça oluyordu. Kendine olan küçümsemesi artıyordu. Git gide aşağı biri olduğunu hissetti, hiçbir şeyi hak edemeyecek kadar âşağı hissetti.

Yine de Yun artık empati kurabilecek bir insan değildi. Onca yıl sonra bu hisler tamamiyle köreldi.

Yun eline vurarak itti.

Çocuk şaşırdı, bakışlarını üzüntüyle kaçırdı.

"Bana dokunma" hafif bir tını, çocuğun sesi güzel ama Nanren için bu sadece sesindeki iğrenmenin farkında olmasıydı. Gözaltıları kızardı ve "tamam" dedi başını eğerek.

Ortam bir süre utanç verici bir sessizliğe sahip oldu.

"Annem...o nasıl ?"
Yun bu kişiyi ailesinin evlatlık aldığını biliyordu, bu nedenle aklını kurcalayan soruyu sormadan duramadı.

"Iyi değil, git gide kötüye gidiyor durumu" hafifçe rapor verdi Nanren.

"Bu ilacı al, kimsenin haberi olmadan anneme içir. Limonataya kat ki kimsenin şüphesi olmasın" şişeyi yanındaki masaya koyarken sakince açıkladı.

Huai Nanren şişenin içindeki sarı sıvıya bakarken tedirgindi.

Yun'un annesine ciddi bir zarar vereceğini düşünmedi, yine de bir sorun çıkarsa suç onun üzerine kalacaktı.

Eternity: Universe of the Dead (1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin