Eternity: Universe of the Dead (1)

3》39 "...dünyayı kurtarmak adına."

Cenazeye birkaç gün geç gelmişti. Gün tuhaf bir şekilde karanlık ve yağmurlu, gökler onun yerine mi hissedip ağlıyordu?

Nanren buradan ayrılmadı.

Şuanki durumuna tercüme olacak tek bir sözcük yoktu dilinde.

Omzundaki kedi yavrusu, inleyerek kıyafetlerini pençeliyordu mezar taşına bakarken.

Ama o çok sessiz.

Boşlukta.

O an, bir kadın geldi. Yun'un görmek için onca yol gittiği kadın. Shura olmalıydı ismi. Sinir krizleri geçirerek bağırıyordu. Mezarı tekmeleyerek "Kalk oradan!" diyordu. "Yine! Yine mi yapıyorsun! Kalk!" Yere yığıldı kadın. Toprağı deşiyordu. Parmaklarını toprağa geçirdi, gözleri kan çanağı gibi kızarmıştı. Doğrusu bu kadının, Yun'un ölümünden beri rutini haline gelmişti.

Elena ? Ah o, kendisine hayrı yoktu. Ji ailesi dağılmanın eşiğinde.

Ve en garip olanı, Yun'un canını verdiği bütün varlık onun ellerinde.

Elindeki vasiyete bakarken Nanren, garip burkukluk yaşadı. Her şeyini ona bıraktı.

Yun'dan sonra hayat devam etti. Zaten durmasının imkanı yoktu, zaman geriye bile alınırdı ana karakter için, ama kötülere sadece ölüm yakışırdı.

Onun ölümünden sonra Gin ve Shura anlamlandıramadığı bir şekilde yakınlık kurmuştu.

Sonra...

Film çıktı. Kalitesi nedeniyle dünyada hit olmuştu ama bunu yapan kişi burada değildi.

Evet, gizemli yazar Ji Yun. Akademisyenler onu öldüğünde buldu.

Sessiz sedasız, pek çok şey yaparak ayrıldı.

***

"Hass-"

"Yun ?" Tuan Lu, gördüğü video ile afalladı. Yun'u parkurdan tanıyordu. Onu bir yarışa daha davet etmek isterdi ama ölmüştü ?

Uzayda bir medeniyet kurmak, koca bir çetenin başına geçmek, planlar, komplolar, kimle yarışmıştı daha önce?!

Tuan Lu yaşadığı şoktan çıkamıyordu.

***

Limma elindeki gümüş yüzüğü okşadı. Ona vermişti, başka bir dünyadan olduğunu biliyordu Yun.

Öyleyse, şimdi gerçekten yok mu olmuştu? Yoksa bir başka evrende bir başka bedende miydi ?

Derin nefes aldı ve acıyla gözlerini yumdu.

Elbette ana karakterlerden uzak durmalıydı. Sonu belliydi. Öyleyse niye uzun zamandır kabullendiği gerçek canını böylesine yakıyordu?

***

Ölüm anında, Yun eve dönmeyi çok istiyordu. Son bir defa ailesini görmek ve onlara yetişmek.

Ne yazıktır ki, hayatı oldukça ironikçe son buldu.

Ve onun ölümünden sonra dünya sanki dalga geçer gibi. Güneşlik, tarımdaki sebzelerin artmasına kadar etki eden, sanki dünya kutlama yaşıyormuşçasına bir şölen...

Herşey olması gerektiği gibi gidiyordu, kurgu bir kötüyü kaybedince çoktan dünya mutlulukla dolup taşıyordu bile.

Ama diğer kötü hayattaydı ve işin kötü yanı hiç de güçlü bir temele sahip değildi, dünyanın ısrarı ve sistemin inadı çatışacaktı. Sistem, Nanren'e de aynı şeyin yaşanmasına müsaade edemeyecekti.

Sisteme verilen beden Yun tarafından olduğu için, Yargı hiçbir şekilde dokunamıyordu. Bu da öylesine huzursuzlanmasına sebep oluyordu ki!

Nasıl yapabildi ?

Kriz geçiriyordu.

Ama gelmekte olan geliyordu.

Yun'un hediyesi, kalbinin atmayı bırakması ile başlayan B planı.

Ve kahraman göründü, kötüyü yenebilmek için, dünyayı kurtarmak adına!

-Sezon Finali-