Eternity: Universe of the Dead (1)

3》38 "...kötüyü yenmek için..."

"Ahh!"
Nanren çekim için, gerçekçi makyaj olmadığı nedeniyle gerçekten kendini yaralamayı göze aldı.

"Manyak mısın sen ? Ambulansı arayın!"

Ahamon'un aksine gayet sakin bir şekilde cevaplamıştı Nanren. "Çekimlere devam ediyoruz..."

Israrını tüm mürettebat şu birkaç gündür biliyordu. Kafayı koyduğu şeyi yapardı, dahası bunun için en çok kendine acımasız davranmaktan çekinmeden.

Artık gerçekten, kurgudaki karakterden çok onun karakterinden korkar hale gelmişlerdi.

Bu son çekim.

"Kestik! Kahretsin hemen ilk yardım kutusunu getirin!" Ahamon sinirle bağırırken Nanren'in ilk başta böyle biri olmadığını düşünüyordu. Pekala, bir kötünün hayatını iyi oynamıştı ama tavırları oldukça sorumsuz ve sorunlu bir hale dönmüştü!

"Lanet olsun" hızla kanamayı durdurmaya odaklandı. "Ambulansı aradınız mı?!" Telaşının aksine Nanren soluk bir suratla, gayet sakin bir ifadeyle oturuyordu. Dışarıdan bakan biri kesinlikle Ahamon'un fazla telaş yaptığını düşünecekti ama bu mürettebattakiler değil. Çünkü Ahamon'u anlıyorlardı!

Kimse yönetmenliğini yaptığı yerde bir aktör ölsün istemezdi!

O sırada telefonu çaldı, Nanren açtığında kulaklarına ulaşan titrek ve çökmek üzere olan bir sesi duymuştu.

"Nanrenn..."

"Birini öldürdüm"

Sadece kaşlarını kaldırdı. Naraf, yakın olmamalarına rağmen onu aramıştı, şuan Yun ile konuşması gerekmez miydi ?

Düşündüğü zaman Naraf'ın sesi daha yıkık bir halde duyuldu. Duraksayarak, zorla ve kekeleyerek...
" Yun, öldü"

İşte o an Nanren bir ifade yapmıştı ama nasıl bir ifade yaptığını bilemiyordu. Tek bildiği imkansız, diye düşünmekti. O, büyük ihtimalle hangi zaman öleceğini bile planlayan bir sosyopattı. Planını devam ettirip uzaya gideceklerdi, nasıl ölebilirdi?

Ama bilmediği, onun gerçekten de ölümünü planladığı ve zamanının da gelmiş olmasıydı.

Sadece bir şaka olduğu düşüncesiyle aramayı kapattı. Sonuçta uzun süre Ji ailesine uğramadığı için olmalı ki bu yöntemi planlamıştı Yun ?

Gözleri kararmıştı.

***

Filmin tamamlanmasının ardından Sistem Yun'un canı pahasına uğraştığı filmi düzenleyerek, efektlendirerek ve son hâline getirerek tıpkı onun yapacağı gibi, herkesin ulaşması adına tüm platformlarda bedava olarak paylaşmıştı.

A planı 2. Aşama: Tamamlandı.

Film ve oyun amacıyla insanların dikkatini çekme düşüncesi ise yaramıştı. Emin olmasalar bile insanlar kıyametin varlığını kabul ederek hazırlanmaya başlamıştı.

Sistem, onun sessiz sedasız bir şekilde dünyadan geçmesine göz yumamıyordu. Öyle ki...

Kimliğini açık etti.

Çünkü herkes duysun istiyordu, o bu dünyanın ana karakterinden daha mükemmel!

Parça parça, hazırlık sürelerinden, aşırı çalışkanlığı ve hatta bedeninin göz göre göre eriyişinden...

Sistem bu işin peşini bırakmayacaktı. Onu sonsuza kadar akıllarda yaşayacaktı!

İnsanlar sadece ana karakteri ve şansını bilecekti ama onun ise ismini, Ji Yun tanınacaktı!

Ji ailesinin ikinci prensi, serseri olarak anılan kişinin videodaki ayrıntılı ifşası, komik anılarından yeraltına hükmetmesine kadar olan zamanı...ortaya çıktığı anda patladı. Yun susabilirdi ama sistem bunu başaramazdı. Bir adı olmasa dahi, sadece binlerce sistemden biri olsa dahi. Anlaşma yaptığı ruh ona değer gösterdi. Bunu yok sayamazdı.

Yun sessiz sedasız gitmeyi seçebilirdi ama o bunu asla seçemezdi.

***

"Aaaaghh!"
Cenaze toprağa verildiğinde ve Ji ailesi karanlığa gömüldüğünde. İlk başta kimse kabullenememiş ve bir eşek şakası olduğunu düşünmüştü.

Elena eskisinden daha kötü, ama daha kötü biri varsa kesinlikle o değildi.

Nanren.

Cenazeye yetişemedi. Birkaç  gün görmezden geldi, kıvransa da ona gelen tüm aramaları reddederek.

Ama somunda kendisini Kadilth'te bulmuştu. Hemen önünde bir toprak parçası, tuhaf bir şekilde içinde daha önce yanında olan kişi yatıyordu.

Hazırlıksız yakalandı.

Tıpkı ona tutulduğu anki gibi.

Zaten o her zaman başına buyruk olmuştu. Hep kendi kafasına karar verir ve gerçekleştirir. Çevresi ve ne düşündükleri umrunda değildir.

Nanren omzundaki kedi ile tuhafca cenazeye baktı.

Bu kedi garip bir şekilde peşini bırakmıyordu. Sonunda Yun'un yaptığı gibi o da görmezden gelmişti.

Toprağa bakarken garip bir şekilde, hiçbir şey hissetmiyordu.

Geçmişte bu anı düşünmeye dahi dayanamazdı. Onda kesinlikle bir şeyler değişmişti.

-Devam Edecek-