Güzel bir güne başlamıştık. Zindan olan hayatım bugünle tekrar hayata dönmüş gibiydi. Çok normal bir hayatımız vardı tabiki vampir olmamız dışında. Her zaman tehlike de olmaktan diken üzerinde durmaktan savaşmaktan bıktım. Biraz olsun bunlardan uzaklaşmak için Barcelona dayız.
-Jeremyy !!
-Jennifer ben yanındayken bir daha jeremy ye bağırmanı istemiyorum.
-Alex sürekli oyun oynuyor.
-Evet çünkü o çocuk.
-Zaman çabuk geçiyor alex. Hala onu küçük bir çocuk olarak görmen beni büyülüyor.
-Çünkü o benim her zaman minik oğlum olarak kalıcak.
-7 yaşında bir delikanlı oldu alex.
-Büyük sayılmaz Jen.
-Artık mutlu yıllar bizi bekliyor sanırım.
-Evet. Bundan sonra James yok. Koskoca bir 4 sene geçti jen. Bu saate kadar gelmediyse...
-Yaşadığını bilmiyor.
-Evet oda var tabi.
-Alex bişey sormak istiyorum.
-?
-Lisa yı bana anlatırmısın ?
-Lisaa... benim biricik narin kardeşim. Onu herseyden kolladım her zaman. Her zaman ki gibi James in bir anlık öfkesi onu yerle bir etti. Jensen diye bir sevgilisi vardı Vampirdi. Lisa ise masum du. Tamamen bir safkan kız çocuğu. Jensen onunla sonsuza dek olabilmek için vampire dönüştürdü. Lisa bize bunu söylemedi. Ama ne kadar saklayabilirdi ki ? James bunu fark edince onu babama söyledi ozamanlar vampir değildik. ve hic birimiz önlem almadık. Ailede annem ve babamdan sonra dönüşen ilk kişi lisa ydı. James çok ofkeliydi. Çünkü oda vampir olmak istiyordu. Bir nevi lisa yı kıskandı. Ve biz her gece uyurken o küçük odada ona günden güne her gece etkisiz hale getirip işkence etmiş. Bir gün lisa nın artık gücünün kalmadığını ve kendi kendine öldüğünú gördük. Belkide bir bayılma yıllar sonra uyanacaktı. O odada bir lahit var dolap şeklinde lisa nın cansız bedeni orada mumyalandı.
-Alex.
-Evet ?
-Sana birsey söylemek istiyorum.
-Ben lisa nın mezarına sanırım James ten saklanmak için girdim. Ve o günden sonra lisa hep benimle konuştu. Seni nasıl uyandiracagimi bile ondan öğrendim. Ama asla o kapıdan dışarı çıkamıyor. Bunca yıl karanlıktaydı. Gün ışığı gözlerini alıyor. Ama lisa bir hayalet değil bence o yaşıyor.
-Nasıl yani ?
-Alex karşımda kanlı canlı duruyordu. Sadece size kendini göstermek istemiyor bence. Yıllardır o odada karanlık bir yer. Çıkamıyor anlamıyor musun ona yardım etmeliyiz.
-Jen eğer bu söylediklerin...
-Neden yalan olsun Alex onu gördüm diyorum. Sarışın hokka burunlu renkli gözlü bir kız sana benziyor.
-Evet bu Lisa. Jen hemen geri dönmeliyiz.
Alex yüzünde hem korku hemde anlamsız bir mutluluk vardı. Belkide ailesi olarak bir tek o kalmıştı ben ve Jeremy den başka. Özel pilot u arayıp uçağı hazırlamasını emretti. Ses tonu bir değişikti titrek ve bir okadarda sert. Bavullara hızlı hızlı eşyalara doldurup evden çıktık. Jeremy ye uçağa binmeden önce İçmesi gerekeni vermiştim. Mışıl mışıl uyuyordu arka koltukta. Sakindi ama öfkesini kontrok edemiyordu. James in huylarina benziyordu yavas yavas ama görünüşü tıpkı Alex. Kısa bir süre sonra havalimanına geldik. Herşey ayağımızın altındaydı. Bu zenginlik bu ün ve ölümsüzlük... Böyle bir hayatı kim istemez ki ??
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİSEDEKİ VAMPİR
VampireHayatındaki kötü gelişmeler sonucunda ortaya çıkan bir travma.. Jennifer Carter'ın her genç kız gibi bir kurulu düzeni vardı. Tâ ki erkek arkadaşından ihanete uğrayana dek. Yaşamına devam etmek için iki farklı yol önüne serilir , James Chess gib...