♡ Strigoi.

25.3K 1K 497
                                    

Herkes nefessiz Alex in yanan bedenini izliyordu. James usulca yanıma yaklaştı;

''Bunu yapmak zorunda değildin.

''Hayır. Yapmak zorundaydım.

''Kendin için mi benim için mi ?

''Artık bir aile değiliz James.

''Ne demek oluyor bu ?

''Jeremy öldü.

''Jeremy nin ölmesini senin gitmeni gerektirmez.

''Bu hayatı ben yaşattım ona şuraya baksana. Her taraf kan kokuyor. Neden ? Kimin yüzünden ? Hepsi benim suçum.

''Bunu yapma Jennifer. Senin ve Jeremy nin var olmayışına katlanamam.

''Nasıl olacak o zaman ?

''Eskisi gibi hayatımıza devam edeceğiz.

''Bu artık imkansız.

''Jennifer lütfen. Bunu yapma. Lütfen. Sensiz olmaz. Yapamam lütfen.

''Üzgünüm. Jeremy'nin ölümünden sonra kalamam burada. Seninle artık olmaz.

''Jennifer lütfen.

''Def işlemleri bitince gideceğim.


Gözlerinde ki hüzün beni benden alıyordu. Ama yapamam. Buradan gitmem gerek. Herkese zarar veriyorum. Herkesin hayatı benim yüzümden mahvoluyor. Artık buna izin vermeyeceğim. Bu zamana kadar zarar gören herkes için kendi cezamı kendim vereceğim. İçimden ''Seni seviyorum'' diye geçirmiştim James in gözlerinin içine bakarak. Gözleri sulanmıştı. Ama onca insanın önünde ağlamazdı. Hızla Jeremy nin odasına gidip kapıyı sertçe kapatmıştım.


''Oğlum. Hani bırakmayacaktın bizi. Hani bizleri çok seviyordun. Nerde benim güçlü oğlum ? Angela'yı yalnız mı bırakacaksın ? Neden Jeremy neden ? Sen ölmüş olamazsın. Buna inanmıyorum. Sesimi duyduğunu biliyorum. Kalk bu yataktan. Her zaman ki gibi güçlü ol. Senin beni korumana ihtiyacım var. Sen olmazsan ben yaşayamam.


Ellerinden sımsıkı tutup öpüyordum. Göz yaşlarım ellerini ıslatmıştı. Gözlerimi kapatmış bedenini dinliyordum. Birden küçük parmağı hareket etti.

''Jeremy ?

''Tanrım Jamesss. Jamessss.

Diye bağırarak büyük salona doğru koşmuştum. James ortalıklarda yoktu. Yine her zaman ki gibi ihtiyacım olduğunda yanımda yoktu. Her zaman kayboluyordu.

Tekrar Jeremy nin odasına çıkmıştım. Yatakta yüzü mosmor bir şekilde yatıyordu.

''Seni hastaneye götürmeliyim.

Jeremy'nin çürümeye yüz tutmuş bedenini kucağıma alıp kapının önünde duran arabaya yatırmıştım. Beraber ilerideki ''Becons Hill'' hastahanesinin yolunu tutmuştuk. Kısa bir süre sonra oraya varmıştık.

''Yardım edin nefes almıyor.

Vücudundaki yaraları tamamen unutmuştum. Onlara ne söyleyecektim.

Doktorlar hemen sedyeyle kapıya koştular. Jeremy yi sedyeye yatırmıştım. Bir kadının koca bir erkeği taşımasına şaşırmışlardı.

Hızla yoğun bakım odasına gittik.

Jeremy'nin karnındaki yaraları gördüklerinde hepsi şoka uğramıştı.

''Bayan bunlar ne zaman oldu ?

LİSEDEKİ VAMPİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin