♡ Son Dem.

20K 927 206
                                    

Jeremy ile Alex in evinin önündeki veranda da oturuyorduk. Jeremy nin elinden bir şey gelmediği için çok üzülüyordu...

O korkunç bağırmanın ardından gözyaşlarıma hakim olamamıştım.

Yine Alex Yine Alex. James le ada da mutlu bir hayat kurduğumuz da yine gelmişti yanımıza. Yine bir tuzak kurmuştu. Fakat o büyük patlamanın ardından James bana gelip tekrar sımsıkı sarılmıştı.

İçimden yalvarıyordum.

-Bir mucize.

Gelen giden kimse yoktu sesler kesilmişti. Jeremy nin yaraları oldukça ağırdı. İyileşmiyordu da. Ters giden bir şey ler vardı. Vampirlerin ateşi çıkıp titremez ki ?

-Hey Jeremy ? Hey. Kendine gel oğlum kendini bırakma !

Çok güçsüzdü. Çaresizdim ne yapacağımı bilmiyordum. Onun başından ayrılamazdım.

-Kimse yokmu !!!!!

-Ortalıkta çıt ses yoktu. Bu sessizlik beni ürpertiyordu.

Ağlamaklı bir ses tonuyla Jeremy ;

-Babam nerede ona yardım etmeliyiz o adam çok güçlü anne. Git ona yardım et.

-Baban gelecek. Bir mucize olacak ve gelecek. Tıpkı küçüklüğünde ki gibi.

Gözlerindeki yaş süzülmelerine engel olamıyordu.

-Anne bana küçüklüğümden bahset.

-Sen daha bir veya iki yaşındayken çok güzel bir ada da evimiz vardı. Sudan çok korkardın. Deniz kıyısında bir evimiz vardı. Her gün batımında seninle orada kumda oynardık. Minicik ellerinle suya vururdun. Baban gelirdi ikimize de sımsıkı sarılırdı. Sevgi dolu bir aileydik. Baban hep tehlikelerle yüz yüzeydi. Sen küçükken senin için kendini mayının üzerine atmıştı. Kaçırılmıştın. Çok korkmuştum Jeremy sen olmasan ben...

-Peki ya sonra ne oldu ? Nasıl kurtuldu babam ?

-Seni de alıp çok hızlı bir şekilde kaçmamı söyledi eve doğru. Arkadaşları yardım etti. Onlarda bizler gibi vampirdi. Ardından büyük bir patlama yaşandı. Yeteri kadar hızlı olamasaydı baban ölebilirdi. Ama tıpkı şuan ki gibi seni kucağıma almış sarılırken baban arkamızdan küçük ufacık bir dokunuş yapmıştı.

-Onu çok seviyorum anne...

Dedi zar zor.

Onu hemen kollarıma alıp hızlıca bu ormandan çıkmıştım. Bir tarafımda James diğer tarafımda oğlum vardı. Oğlum benim için her şey den değerliydi. Eve geldiğimde herkes etrafımda koşuşturuyordu. Jeremy nin bu halini savaşa katılmayan vampirler anında duymuştu. Kucağımda sanki cansızmış gibi yatıyordu. Hemen odasına çıkarp yatağın içine sokmuştum. Oksijenli suyla yaralarına pansuman yapıp vücudunu siliyordum. Yaraları oldukça derin kesiklerdi. Her dokunduğumda kuvvetlice bağırıyor dönüşmesini tetikliyordu. Herkes başında pervane olmuştu. Eski dostum olan Olivia yı aramıştım. İlk uçakla geleceğini söyledi. Jeremy yi evdeki hizmetlilere emanet edip ormana geri dönmüştüm. Etrafta garip bir sessizlik vardı. Etraf ceset yığını olmuştu. Hızla koşmuştum.

-Marcus aman tanrım.

Ölmüştü. Bedeni kafasından ayrılmıştı. Cesetlerin arasında gezerken bir çıtırtı sesi duymuştum. Hemen dönüşmüştüm. Yavaş adımlarla o yöne doğru ilerliyordum.

-James !! Yaşıyorsun bir şeyin varmı ?

-Benim yok ?

-Bu ne demek oluyor ?

LİSEDEKİ VAMPİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin