35- everything's gonna be alright

4.3K 358 201
                                    

be alright - justin bieber

"yeni yıl da geldi," dedim göz ucuyla kai ile jennie'nin biz evde değilken süslediği ağaca bakarken, "birlikte gireceğimiz ilk yıl olacak."

loş ışıklarla dolu salonda tekli koltukta oturan sevgilimin kucağındaydım. sırtım göğsüne yaslıydı, ellerimiz ise karnımın üzerinde birbirine sıkıca kenetlenmişti. çenesi omzumdaydı, nefesleri boynuma doğru çarptıkça uykum geliyordu.

ağaç süslemek için geç kalmış olsak da kai, jennie'nin isteğini yerine getirmiş olmalıydı. öğlen baekhyun'la çıktığımız için evde değildik, bu yüzden ağacı eve geldiğimizde görebilmiştim. çok da hoşuma gitmişti. en son uzun bir süre önce sehun'la bu kadar güzel bir ağacımız olmuştu.

"birlikte gireceğimiz ilk yıl." jungkook konuşurken yüzünü bana doğru çevirerek dudaklarını kulağımın altına değdirmişti. anında sırıttım, yerimde hafifçe kıpırdanarak elini daha sıkı kavradım. "son olmayacak, her yıl bu anı hatırlatacağım sana."

jungkook'a taehyung'un bizi etrafta koşuşturmasını anlatmıştım, baekhyun'a çok sinirlenmiş olsa da onu bir şekilde sakinleştirmiştim. onsuz hiçbir şey yapmamamı söylemişti. bundan sonra da öyle olacaktı.

dudaklarımı büzerek başımı geriye doğru bırakıp şımarık bir mırıltı çıkarttım. burnumu hafifçe çekmiş, yüzümü jungkook'a doğru çevirmiştim. belimdeki tek eli ordan ayrılarak yüzüme yerleşince baş parmağıyla yanağımı okşayarak ıslak bir öpücük başlattı. öpüşü yavaştı, beni hissediyordu.

"jimin," dudaklarımdan ayrılışıyla mırıldandığında gözlerimi araladım, "yeni yıla nasıl girersen tüm yılın öyle geçermiş ya," hafifçe sırıtmamı sağlayan ses tonu çoktan amacını anlamamı sağlamış olsa da onaylayıcı birkaç mırıltı çıkarttım, "yeni yıla sevişerek mi girsek?"

küçük kahkaham odanın içinde yankılanmış ve jungkook'u güldürmüştü. onunla gülmeyi çok seviyordum, onu güldürmeyi daha çok.

"olur.. neden olmasın ki?" dudaklarına bakarak konuştuğumda ortam bir anda yoğunlaşmış, ikimiz de nefesimizi tutmuştuk. cinsel anlamda bir şeyler yaşamıyorduk uzun zamandır, hayatımız bunun için fazla yoğun ve insanla doluydu. çocukları olduğu için birbiriyle uyuyamayan ebeveynler gibiydik.

işaret parmağı hafifçe çenemde dolanıp dudaklarıma çıktığında oyuncu bir tavırla dudaklarımı ıslattım. gözlerim yalnızca gözlerindeydi ki, bu bakışmalarımızdan deli gibi etkilendiğini çok iyi bildiğim için yapıyordum bunu. alt dudağımda gezinen parmaktaki küçük titremeyle zaferimi aldığımı anladım, devam etmeliydim.

dudaklarımı aralayıp başımı hafifçe ona ittirerek parmağını dudaklarımın arasına aldım. ben yavaşça emmeye başlarken jungkook dudaklarını aralayıp derin bir nefes alma ihtiyacı hissetmişti. bacakları kıpırdanmaya başlamış, gözleri hızlanarak tüm yüzümde, çoğunlukla dudaklarımda gezinmişti.

dilim istekle parmağına değdiğinde jungkook gözlerini büyüterek parmağını çekmiş ve elini bacağıma koyarak dudaklarımızı birleştirmişti. dudaklarım hakkında çoğu zaman iltifat alırdım. bir doktorun elinden çıktıklarını bile düşünmüş olan vardı fakat hiçbiri jungkook'un dudaklarımdan etkilenişinin yerini tutmuyordu.

dudaklarımız ıslak seslerle hareket ederken dillerimiz ise hızlıydı. bacağımdaki eli ise aksine yavaşça geziniyor, tırnaklarıyla çizdiği şekillerle karıncalanmasını sağlıyordu. hemen üst katta namjoon ve baekhyun olmasa her şeyi iletletir ve onunla bu koltukta sevişirdim fakat durmak adına dikleştim. üstelememiş, dudaklarımdan ayrılmış ve küçük bir tebessümle bana bakmıştı. aynı şekilde gülümsedim, tanrım, aşık olmak böyle bir şeydi.

mørk. || jikook.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin