8- i like it

6.8K 687 411
                                    

cardi b, bad bunny, j balvin - i like it

vücudumda hissettiğim ağırlıkla kendimi yavaşça diğer tarafa doğru kaydırırken nerede olduğumu gayet iyi biliyordum. jungkook'un evinde, onun odasında ve her gece uyuduğu yatağındaydım.

gece kendimi çok yorgun hissettiğim için olduğum yerin tadını çok çıkaramasam da şu an biraz vaktim olmalıydı.

hala kollarımın arasında duran örtüye biraz daha sıkı sarılarak başımı yavaşça aşağı, örtüye gömdüm. jungkook'un teninin nasıl koktuğunu henüz bilmesem de dün az çok öğrenmiştim. arabada, tüm gün boyunca sarılırken ve en çok da öpüşürken.

birkaç dakikamı daha kendime o anları hatırlatarak harcadıktan sonra gözlerimi yavaşça araladım, çok da dağınık olmayan az eşyalı odada gözlerimi gezdirdim. camdan göründüğü kadarıyla saatin epey geç olabileceğine ve artık yataktan çıkma vakti geldiğine karar vermiştim.

yatakta dikleşip tekrar etrafa bakındığımda koltukta kıvrılmış, hala dünkü kıyafetleriyle uyuyan jungkook'u görmüştüm. benim kıyafetlerimle olmam çok normalken onun değiştirdiğini tahmin etmiştim. onu uyandırmayı hiç istemezdim fakat şu anki pozisyonu o kadar rahatsız duruyordu ki, uyandığında kendini kötü hissedeceğinden korktum.

"jungkook?" evdeki diğer kişilerin duymaması için yüksek sesle seslenmemiştim. uykusu ağır değildi ki jungkook beni duymuş ve yavaşça başını kaldırmıştı.

hafifçe şişmiş gözleri, odanın sıcaklığından dolayı kızarmış yanakları ve gömleğinin açık birkaç düğmesinden gözüken göğsü çok güzel duruyordu. "hm?" bacakları yavaşça koltuktan aşağı doğru sarktıktan sonra dikleşmişti.

çok fazla sapık durmamak adına kendimi kenara doğru kaydırdım, yanımı patpatladım. "istersen birazcık burada yatabilirsin. yani, her yerin ağrımıştır, dinlenmek için." söylediklerim ona mantıklı gelmiş gibiydi. koltuğun üzerinde kısa süre sonra bulduğu telefonunu alarak ayağa kalktı, hafif açık göğsü şu an çok daha iyi duruyordu.

siyah saçlarını karıştırıp kendini yavaşça yanıma bırakmıştı, bana doğru yatarak dizlerini hafifçe kendine çekmiş, üzerine örttüğüm örtüden sonra telefonunu bana uzatmıştı. "kai'ye mesaj at. nerede olduğunu sor. diğerleri uyandı mı?"

bana karşı uzatılan telefonu alıp aynı jungkook gibi geri uzandım. yüzlerimizin arasında mesafe olsa da şu an birlikte uzanıyorduk ve yanımda gözleri kapalı bir şekilde yatması çok güzel hissettiriyordu.

telefonu açıp kişilere girdiğimde sadece kai'yi bulduğumda şaşırmamıştım. mesajlar kısmına girip mesajı yazarken mırıldandım. "kim uyanık bilmiyorum.. onlar uyandığını öğrenip yanına gelmeden önce sadece biraz dinlenmeni istemiştim."

jungkook'un boğuk gülüşüne karşılık gülmüştüm, mesajı yazıp yolladıktan sonra telefonu kilitledim ve aramıza yerleştirdikten sonra gizleyemediğim hayranlıkla yüzünü izlemeye başladım. "beni çok yoruyorlar, değil mi?"

sorusuna karşılık ona birazcık yakınlaştım ve üzerindeki örtüyü düzeltirken hafifçe kolunu okşadım. "biraz öyle."

"ben onları daha çok yoruyorum." jungkook kolunun üzerindeki elimi alıp ensesine doğru kaydırdığında hala bileğimi tutuyordu. "dün çok iyi geldi, biraz daha istiyorum."

jungkook'un istediği ve benim yapmadığım bir şey yoktu. parmak uçlarımı ensesindeki saçlara yerleştirdiğimde yavaşça okşamaya başladım. bileğimdeki eli aşağı inip tüm vücudu gevşediğinde parmaklarımı ensesinde gezdirmeye devam ettim.

mørk. || jikook.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin