2- it all came back

10.8K 875 999
                                    

camila cabello - all these years

sabahın erken saatlerinde çalan alarm, zaten tüm gece uyanık olduğum için görevini pek de yerine getirememişti. bıkkın bir nefes verdikten sonra bacaklarımı sıcak örtünün altından kaydırarak yataktan aşağı sarkıttım. iki aydan beri kolumda olan alçının varlığına alışmıştım, bu yüzden diğer elimden destek alarak yataktan kalktım.

küçük adımlarla lavaboya ilerlerken elimi saçlarıma atarak birkaç saat önce duş aldığım için hala hafif ıslak olan saçlarımı karıştırdım. lavaboya girince alçılı elime dikkat ederek iki elimi de lavaboya yasladım. alçı birkaç güne çıkacaktı. mutluydum çünkü birbirimizden çok sıkılmıştık.

açıkçası, ev hayatından da sıkılmıştım. iki ay boyunca evde, tek tük market alışverişlerine çıkarak vaktimi geçirmiştim. birçok dizi ve film bitirmiş, bolca internetten eğlenceli videolar izlemiştim.

pek eğlendiğimi söyleyemesem de, hoseok, rose, bardakiler ve bir de taehyung uğramıştı.

kapıyı açtığımda onu görmek beni çokça şaşırtmıştı fakat adresimi hoseok'tan aldığını söyleyince onu içeri davet etmiştim. daha önceki konuşmanın pek hoş olmadığını bildiğini, benimle başka yerde başka şekilde tanışmış olmayı dilediğini söylediğinde ona sorun olmadığını ve sağlığını sormuştum.

benden çabuk toparlanmıştı, en azından espri anlayışı ve flörtöz tavırları hala yerindeydi. bir süre oturmuştu, kahve içmiştik ve içimi yiyen o konuyu açmak için ona sormuştum.

''bunu sana kimin yaptığını biliyor musun?'' yüzünü düz bir ifade almıştı. bir an için ettiği tereddütten tahmini olabileceğini düşündüğüm sırada başını iki yana salladı.

soruma karşılık verdiği küçük yanıttan sonra başımla onu onaylamış, bir süre daha onunla sohbet etmiş ve en sonunda yanağıma kondurduğu öpücükle gülümseyerek gidişini izlemiştim.

taehyung'un evime uğramasının, okyanus gözlüden vazgeçmemin üzerinden iki hafta geçmişti. bugün ilk defa bara dönecektim. hoseok dönmeme gerek olduğunu yaklaşık yüz defa söylese de kendimi artık bir şeylerle meşgul etmeliydim.

aynada görüntümü incelemeyi bırakıp suyu açarak tek elimle yüzümü yıkadım ve havluya uzanıp yüzümü kuruladıktan sonra uzun bir süreden sonra geçireceğim normal bir güne kendimi hazırladım.

-

kulağıma dolan gürültülü müzikle içeriye doğru ilerlerken sırıtmıştım, burayı gerçekten özlemiştim. o gece her şeyden karanlık olan ama bugün sanki inadına parıldayan koridoru geçerken beraber el ele tutuşarak indiğimiz merdivene bakmamaya çalıştım.

sonunda bar masasının arkasında yerimi aldığımda birkaç tanıdık yüz görmemle gülümsemiştim. ellerindeki içkiyi bana doğru uzatarak kaldırmışlardı ve onlara başımla sevimli bir selam verdikten sonra yanıma rose'nin gelmesiyle birbirimize sıkıca sarılmıştık. ''geri döndüğünü görmek güzel.. bol şanslar!''

gülümseyerek yanımdan ayrılmış ve önlüğünü çıkartarak uzaklaşmıştı. çıkarttığı önlüğü alarak zorlukla olsa da belime sarmış ve bağlamıştım. önümdeki bardaklara dönerek müşterilerle ilgilenmeye başlamıştım.

bir saate yakın geçmişti ve şimdiden iyi ilerliyordum, gülümsüyor ve insanlarla ilgileniyordum. evin aynı duvarlarını görmekten nefret etmiştim, bu gece dikkatimi karşımdakilere verecektim, kendimi iyi hissediyordum.

mørk. || jikook.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin