Gözlerimi açmamla birlikte başıma şiddetli bir ağrının girmesi bir olmuştu. Elimi enseme götürüp biraz ovaladıktan sonra etrafıma göz gezdirmeye başladım. Bir odanın içindeydik. Hare yanımda boylu boyunca uzanmış yatıyordu. Birşey olmuş olabilir miydi ? Nefes almıyor gibi bir görüntüsü vardı ve ben korkmaya başlamıştım.
Yatakta dik bir pozisyona geçip oturduktan sonra Hare'ye seslenip omuzlarından dürtmeye başladım ama hiçbir tepki vermemişti. Yanağına hafif tokatlar atarak zor uyandırmıştım. Afallayarak oda etrafını taramaya başlamıştı.
Odanın kapısının bir anda açılmasıyla irkilip olduğum yere sinmem bir olmuştu. Elinde büyük bir tepsiyle gelen adam içeri girip yatağın kenarına bıraktıktan sonra birşey demeden çıkmıştı. Onun arkasından siyah takım elbise giymiş, saçlarını özenle yapmış bir herif girdi içeriye.
-''Demek uyandınız hanımlar. Bende sizinle tanışmak için can atıyordum.''
-''Bizi neden buraya getirdin.''
-''Durumun ne olduğunu hepimiz gayet iyi biliyoruz. Bir süre misafirimsiziniz. Sizi daha önce hiç görmemiştim ama adamlarım cezbedici bir cazibeniz olduğunu söylemişti. Dediklerinden daha fazlasınız. Bu süreçte iyi anlaşacağımıza eminim.''
-''Bora sana o ihaleyi vermeyecek emin olabilirsin.''
-''Güzel kız. Güzel kız. Bora'nın sana nasıl bir zaaf içinde olduğunu biliyorum ve eminim ki vericek. Çünkü seni ve arkadaşını dünyada en önemli varlıkları olarak görüyor. Aramaya bile başlamıştır belki. Ne dersin haber verelim mi burada olduğunuzu ?''
Cebinden Iphone marka telefonunu çıkarttıktan sonra bir kaç yere dokunup kulağına götürdü. Biraz dinledikten sonra eline geri alıp hoparlöre verdi sesi.
-''Nasılsın Bora ?''
-''Sen kimsin ?''
-''Bak sana ne dinleteceğim.''
Bana bir takım işretler yaptıktan sonra;
-''Bora o ihaleyi vermeyi sakın düşünme.'' diye bağırdım oturduğum yerden.
Sesimi duyunca bir ton küfür etmiş ve bağırmaya başlamıştı. Adam resmen bu halinden keyif alıyormuşcasına gülmüştü.
-''Bir süre benim misafirim olacaklar.''
-''Bırak lan onları senin hesabın benimle.''
-''O ihaleyi ne zaman ben alırım. O zaman arkadaşların serbest. Ama belki Ada'yı bırakmam gerçekten güzel kız.''
-''Lan var ya. Sakın. Sakın dokunma ona.''
Telefonun ekranını açıp bir tuşa dokunduğunda Bora'nın sesi kesilmişti. Yavaş adımlarla yanımıza geldikten sonra yatağın kenarına oturup saçlarımla oynamaya başlamıştı.
-''Çek lan o pis ellerini üzerimden.''
-''Çok güzelsin ama çok agresifsin Ada.''
Yataktan kalkıp üstünü düzelttikten sonra odadan çıkıp kapıyı kapattı. Ama kilitlememişlerdi. Biraz hafifçe eğilip yatağın kenarına bıraktıkları tepsiyi aldıktan sonra Hare'nin önüne çektim.
-''Yemem ben.''
-''Hare yer misin şunu.''
Benim kızgınlaşan ses tonumu duyduğunda eline çatalı alıp yemeğe başlamıştı bende odada keşfe çıkmıştım. Pencerenin yanına vardığımda 2. Katta olduğumuzu farkettim ama o kadar yüksek bile değildi belki kaçma fırsatımız olurdu. Bu iyiydi bizim için.
