MERİÇ'İN AĞZINDAN DEVAM
Gece üçte onu hastanede serumlar içinde görmemin sebebi neydi acaba durumu mu kötüydü ? Hastanedeki doktorlar sadece tansiyonunun düştüğünden eminmiydi ? Acaba kötü bir hastalığa mı yakalanmıştı yoksa ben sadece rüya mı görmüştüm.
Hadi ama Meriç kendi kendine uzatıyorsun sadece bir rüya işte diye düşünüp yatmıştım sabaha karşı ancak o rüyayı tekrar görünce ürperdim birden. O her duvarının beyaz olduğu hastanede serum verilmiş baygın gibi yatıyordu.
Saat 6'ya gelmek üzereydi Herkülü de alıp biraz dışarı çıktım sadece hava almak için çıkmıştım ama evlerine gitmeden yapamadım. Gittim dediysemde zillerine basmadım tabiki zaten babasıyla okulda olanlardan dolayı aramız bi hayli bozuktu. Evlerinin karşısındaki kaldırıma oturup yarım saat kadar bekledim ters giden birşey var mı diye. Pencereleri kapalıydı, perdeler hiç oynamıyordu bi anda belki hastanedelerdir Meriç dedim kendi kendime ev çok sessizdi gitmelimiydim acaba hastaneye ? Yoksa evden birisi çıkasıya kadar beklemelimiydim ? En iyisi hastaneye gitmek diyip fırladım birden hastaneye doğru yürürken onun yanında olmalıydım diye kendi kendime kızıyordum ama neden öyle düşündüm ki sonuçta kısa süre önce tanışmıştık aramızda birşey yoktu ve sadece arkadaştık düşüncelerine dalmışken kendimi hastanede buldum acile girecekken korktum işin doğrusu onu o sedyelerde görmek istemiyordum.
Yeni kız benim kafama birebirdi, anlaşamazdım öyle kolayca birisiyle kaybedemezdim de.
Acilin kapısından içeri girerken kolumu birisi tuttu, güvenlik. Ne zaman anlaşmıştın ki zaten güvenliklerle Meriç ? Şimdi neden şaşırdın.
-''İçeri hastadan başka kimse giremez '' dedi kızgın bi ifadeyle.
-''Arkadaşımın içerde olup olmadığına bakacağım.'' dedim.
Tabiki oda bunu saçma buldu. Dedikten sonra bende saçma bulmuştum ama söylemiştim bir defa.
-"Ne biçim arkadaşsın sen arayıp soramıyor musun ?'' diyip çıkardı beni bekleme salonuna.
Gerçekten ne biçim arkadaştım ben. Neden mesaj atmak yerine önce evine sonra hastaneye geldim ? Ama bende haklıyım telefonu sadece amcam ararsa kullanıyorum alışkanlığım yok sonuçta fakat güvenlik çıkardı diye öğrenmeyecek kadar da çabuk vazgeçen bir kişiliğim yok.
Hemen hastane polisine gidip;
''Arkadaşım kaza geçirdi ismi Ada.'' dedim. Heyecanlı bir surat ifadesiyle polisin cevabı netti tabiki.''Sakin ol delikanlı ne kazası ne arkadaşı sakin ol biraz.'' dese bile onu dinlemiyordum eğer sakin bi surat ifadesi kullanırsam herşey daha yavaş işleyecekti.
-''Ada, Ada ARICAN ismi hemen bakar mısınız kayıtlara buraya mı gelmiş acele edin lütfen.'' diyip sinirlendim.Biraz tabiki tavrımı görünce hemen hemşirelerden kayıt defterini istedi işte heyecandan kalbimin yerinden çıktığı an geldi elinde defterle yanıma dikildi ve;
-''Ne zaman oldu bu kaza ?" dedi. Hiç beklemeden;
-''Gece 2-3 civarı.'''' Kayıtlarda yok böyle bir isim delikanlı istersen diğer hastanelere sorgulatayım ?'' dedi hastane polisi.
Gelecekleri en yakın hastane burasıydı başka hastaneye gidemezlerdi o yüzden;
''Gerek yok ben tekrar ulaşmaya çalışacağım, kolay gelsin.'' dememle çıktım hastaneden içime soğuk sular serpilmişti hastanede olmadığına göre evde uyuyordu.
Ve bu arada saat 7 olmuştu bizimkiler uyanmadan eve girmeliydim yoksa yine evden kaçtığımı zannedip ortalığı ateşe vereceklerdi. Sonra işin yoksa bide onlarla uğraşacaktım. Herkülde benim yüzümden yorgun düşmüştü zaten ama yinede yolu uzatıp kapılarının önünden geçtim hala pencereler ve perdeler kapalıydı anlaşılan henüz kimse uyanmamıştı parkta sigara içip eve girdim cumartesi olduğu için kimse uyanmamıştı bende o yorgunlukla yatağa uzandığım gibi tekrar uyumuştum. Zaten iki saat sonra mesaj sesiyle sıçradım gönderen tek bir isim vardı zaten ADA.
-''Bugünde ben seni alıp dolanıyım dedim, kapıdayım :)''
İlk önce gözlerimi kapatıp açtım sonra tekrar okudum kendimi cimcikleyip tekrar okudum mesaj gerçekten öyleydi Ada beni kapıda bekliyordu, onu fazla bekletmemek için ne bulursam giyip çıktım evden Herkül sağolsun odadaki dağınıklıkta gömleğimi o buldu hemen dışarı çıkıp
-''Hoşgeldin ya kusura bakma uyuyordumda o yüzden geç kaldım.'' dedim neye geç kalmıştım hiç bir planımız yoktu ki yada varmıydı ?
Bu düşüncelerin içinde kaybolmuşken Ada'nın cevabı kurtardı beni;
-''Önemli değil zaten habersiz geldim beklemeyi göze almıştım ben.'' dedi güler yüzle beni çok büyük bir düşünce akımından kurtarmıştı ama o farkında olmadan masum masum Herkül'ü seviyordu. Acaba ona söylemelimiydim gece gördüğüm rüyayı yada sabah yaptıklarımı ?
Kızarmıydı bana mesaj atmayıp o kadar yürüdüğüm için dayanamayıp sordum;
-''Ada iyi misin ?''
Aslında bunu ilk gördüğümde sormalıydım zaten neden sormadıysam neyse;
-''İyiyim meriç sen nasılsın ?'' dedi.Sakin bi tonla hiç birşey olmamış gibi duruyordu yada bana mı belli etmek istemiyordu derken tekrar sordum.
-''Eğer bir sıkıntın falan varsa birlikte çözebiliriz istersen ?'' dediğimde;
Kafasını bile kaldırmadan pekala dercesine;
-'' hı hı '' dedi birşeyler vardı aklında.Okuldaki dalgın bakışları, konuşmaması bunların hepsini öğrenmek istiyordum ama vakti değildi şimdi muhabbet ederken saat iki olmuştu açıkmıştım biraz.
-''Bişeyler atıştıralımmı biraz ?'' dememin hemen arkasından;
-''Evet çok iyi olur.'' dedi yeni kız.
Sanki bunu dememi bekliyormuş gibi okuldan alışkanlık yapmış galiba tost yaptırıp parkta bir banka oturduk, oturduk ama neden yemiyordu oysaki karnı acıkmıştı. Tabi yaa bu kadar aptal olamazsın Meriç karşısında oturuyosun ve onu izliyosun biri izlerken yemek yemezdi hatırla.
-''Üzgünüm birisi sana bakarken yiyemiyosun aklımdan gitti bi anda, ben Herkül'e su alıp geliyim 5 dakikaya dönerim.'' deyip ayrıldım yanından.
Markete gidip su aldım döndüğümde Herkül ile oynuyorlardı sanırım artık Herkül'de kendine iyi bi arkadaş bulmuştu. Hava kararmaya başlayınca dönmeye karar verdik. Bora konusunu açmayı düşünüyordum. Borayı henüz tanımıyordu ve huylarını düşüncelerini bilmeden ona yaklaşıyordu. Boranın ona zarar vermesini istemiyordum zaten bende fazla takılmazdım bi kaç defa ot kullandığına şahit olmuştum. Düşünceleride sağlıklı değildi yani yeni kız Ada hakkında iyi şeyler düşünmüyordu. Bu yüzden onu bir çok kez uyardım bir çok kezde birbirmize girdik olanları söyleyip söylememek arasında gidip gelirken Ada'nın sarılıp;
-''Görüşürüz.'' demesiyle kendime geldim.-''Dikkat et iyi akşamlar.'' dedikten sonra eve gidip Bora konusunu düşünmeye başladım. Tekrar Borayla yaptığım onca tartışma onca laf dalaşı Borayı Adadan uzak tutma çabalarım, bir rüya için kapısında beklemem, hastaneye gitmem, polise yalan söylemem, bunlar yeni kız için değer miydi Ada için değer miydi . . ?