Sabah annemin öpücükleriyle uyandım. Git gide alışıyorum olanlara. Onlarda bende. Babamla gene aramda mesafe var ama gene bana yakın davranmaya çalışıyor. Dün Eses-Galatasaray maçını izledik mesela. Gene bur takım ruhu oluşmuştu evde. Annem bile bizimle birlikte maçı izledi.
Yine bir sabah klasiği olarak yüzümü yıkadıktan sonra giyinip kahvaltı yapmak için aşağıya indim. Annem güleryüzle karşılıyordu artık beni.
-"Günaydın meleğim."
-"Günaydın anne."
Gülümsedikten sonra kahvaltı yapmak için masaya oturdum. Neler yoktu ki. Benim için kalkıp patates bile kızartmıştı. Biraz birşeyler yedikten sonra ceketimi giydim ve kapının önüne çıktım. Meriç kaldırımda oturmuş bekliyordu. Neden haber vermemişti ? Hava zaten soğuktu bir de hasta olacaktı gerizekalı sevgilim benim.
Yanına gidip sarıldığımda resmen donmuştu. Gerizekalı ya. Parmak uçları bile üşümüştü. Hare bugün hastahaneye gideceği için bizimle gelmeyecek. 10 dakika kadar yürüdükten sonra okulun bahçesine geldik. Sınıfa girince bugün Hare'nin olmadığını hatırladım. Napacaktım bütün gün ? Tabiki de her zaman yaptığım gibi uyuyacaktım.
Ama ders dil ve anlatımdı. Dersin hocası o kadar gıcık ki. 2 dakika uyusam bile hemen kafamda dikilip kalkmamı söylüyor. Burağı yanıma geçirdikten sonra dersi işlemeye başladı bile.
-"Hare olmadığı için kendini boşlukta gibi hissediyorsun değil mi ?"
-"Evet. O hayatımda sahip olduğum tek dostum."
Hoca defterlere not tutturduktan sonra bugün ki dil ve anlatım saatimiz dolmuştu. 40 dakika bu kadını dinlemek gerçekten ölüm cezasından beter diyebilirim.
Bugün resim çalışmamız vardı. Tenefüste çizimimide yanıma aldıktan sonra Meriç, Burak, Loya, Eslem, Arya ve Nilsu'yla beraber resim atölyesine indik. Herkes dolaptan çizimlerini alırken bende hocaya çizimimi göstermekle meşguldüm. Hoca gördüğünde Meriç'e bakıp gülümsedi.
-"Bunu sergide görmek istiyorum Ada. İsmini yazıp masamın üzerine bırakabilirsin."
Kafamı "tamam" anlamında salladıktan sonra resmin üzerine ismimi yazıp masanı üzerine bıraktım.
Resim grubuyla çok iyi anlaşıyordum sınıftakilerin aksine. Burak ve Meriç'i ilk günlerden beri tanıyordum ama Eslem, Arya, Loya ve Nilsuy'la yeni yeni tanışmaya başladık. Hepsinin sıcak kanlı olmasına rağmen Arya hepsinden daha soğuk duruyor. Sarı saçları ve kahkülleri. Giyiniş tarzı çok iyiydi. Bu Tarz Benim'e katılsa birinci olabileceğini düşünüyorum. İyi giyiniyor çünkü. Her ne kadar siyahlarada dalsa.
Portler üzerinde iki ders daha çalıştıktan sonra ögle yemeği vakti geldi zaten. Meriç ve Burak'la birlikte her zaman yemek yediğimiz yere gittiğimiz de hemen Emre ve Yiğit'in yanına oturduk. Bugün canım acayip derecede hamburger çekiyor.
Buraz bekledikten sonra yiyeceklerimiz geldiğinde öyle bir yemiştim ki heryerim ketçap olmuştu. Neden bana bakıyorsunuz ? Yemek yiyemiyorum ben ama.
-"Ne bakıyorsunuz be ? Hiçmi yemek yiyen birini görmediniz. Bana bakmayı kesin yemek yiyemiyorum."
Hepsi önüne dönmüştü. Son zamanlarda etkili mi konuşuyordum ne ? Yemeklerimizi yiyip hesabı ödetikten sonra sigara içmek için arka bahçeye çıktık. Aman Yarabbi inanamıyorum iki dakikada nasıl bitirdiler öyle. Resmen sigaranın çığlıklarını duymuştum. Bende sigaramı bitirdikten sonra okula gittik.