Gece harika geçmişti ve ben hayatımda ilk defa bu kadar güzel bir hediye almıştım. Haketmemiştim belki ama Bora bana en güzel anlardan birini yaşatmıştı. Hemde hiç mutlu olmadığım kadar. Gece film izledkten sonra herkes odasına çekilmişti. Ve baya iyi bir uyku uyumuştuk. Yani benim için iyi bir uykuydu. Her sanah olduğu gibi banyoya gidip yüzümü yıkadıktan sonra mutfağa geçip, sigara içmem gerektiğini farkettim. Sandalyeye oturduktan sonra masanın üzerinde ki paketten bir sigara çıkartıp yaktım. Rahatlatıyordu gerçekten. 2 dakika sonra bittiğinde izmariti küllüğe bastırıp sandalyede ayaklarımı uzatmış tam oturuyordum ki Bora'nın kapıya yaslanmış beni izlediğini farkettim.
-''Günaydın.''
-''Günaydın Güneşim. Nasılsın ?''
-''İyiyim dışarı çıkıcam gelmek ister misin ?''
-''Tamam giyinip çıkalım.''
Odaya gidip eşofman ve hırkamı aldıktan sonra kapının önüne çıkıp beklemeye başladım. Oda geldiğinde komidinin üstünden anahtarı alıp dışarıya çıktık. Sokakta yavaş adımlarla yürürken Büyük ana caddeye çıkıp hızlı adımlarla yürümeye başladık. Çabuk tıkanmaya başlamıştım son zamanlarda. O karanlık sokağın önünden geçerken 1-2 dakika durup bakmıştım. Herşey gözümün önüne gelmişti. Bıçaklanmam, Kerem'in beni bulması vs. Bir sokak sabahın ışığında bile bu kadar karanlık ve korkutucu olabilir miydi ?
Sokaktan gelen acı bir çığlıkla kendime gelip sesin geldiği yöne doğru hızlıca yürümeye başlamıştım. Öyle feyat figan bağırmıştı ki o ses içimden birşeyleri alıp götürmüştü. Sokağın biraz daha ilerisine gittiğimde yerde yatan bir kadın ve başında ona zebani gibi ilişmiş olan insan görünümlü bir erkek vardı. Öyle tekme atıyordu ki benim canım yanmıştı.
Koşarak yanına gidip ''Bırak onu.'' diye yakasına yapıştığımda beni ittirmesi ve yere düşmem bir olmuştu. Bir insan nasıl bu kadar hayvan olabilir ? Bir kadına nasıl el kaldırabilir ? Yerden kalkıp son bir kez daha sırtına bırakması için yapıştığımda Bora'da müdahale etmeye başlamıştı. Öyle bir yumruk atmıştı ki. Yere yığılması bir olmuştu.
Onları bir kenara bırakıp yerde acılar içinde inleyen kadının yanına vardığımda yüzünü bana çevirmiştim ama hayvan herif öyle bir vurmuş ki kadına yüzü morarmaktan tanınmaz hale gelmişti. Elini bastırdığı yere baktığında kanaması olduğunu gördüm. Ve git gide daha çok kan akmaya başlamıştı. Elimi daha çok bastırıp kanın akmasını engellemeye çalışırken Bora'ya bağırmayıda ihmal etmemiştim.
-''Bora kanaması artıyor yardım et.!''
Adamı iyice dövdükten sonra yanıma geldiğinde cebimden telefonumu alıp 112'yi aramasını söyledim. 10 dakika kadar yaraya baskı uyguladıktan sonra ambulans gelmişti. Hızlı bir şekilde hastahaneye gittiğimizde acil müdahale odasına aldılar kadını.
2 polis yanımıza geldiğinde kafamı çevirip onlara baktım. İfade almaya gelmişlerdi. O şerefsize ise içerde pansuman yapılıyordu. Pansumanı bırak beni 2 dakika onunlar yalnız bıraksalar onu içerde öldürüp dışarı çıkabilirdim. Yaşamasına gerek yoktu gerçekten. Onun gibi insan kılığındaki hiçbir hayvanın yaşamasına gerek yoktu.
Bora yanıma gelip omzuma dokununca irkilmiştim. Onun bile dokunmasını istememiştim o an. Çünkü geçmişte aynı şey benim başıma da gelmişti. Bana vurmuştu. Ama birşeyleri telafi etmeye çalıştığı için artık geçmişteki hiçbirşey önemli değildi benim için.
-''Polisler ifade almak istiyorlar canım.''
-''Tamam sen git geliyorum.''
