Gerçekten kendi kendimi üzüyordum. Birileri için kendimi paralıyordum. Son zamanlarda insanlar bana değişik davranmaya başlamışlardı. Mesela iletişim kurmak istemediklerim bile benimle konuşmak için can atıyor gibi bir izlenim veriyorlardı dışarıya. Ne değişmişti ?
Ben hala aynı bendim. Soğuk, can sıkıcı, dışardan insanların egoist sandıkları o kız. Egoist değildim ve öyle insanlardanda hayatta hoşlanmazdım. Beni tanımadan yargılamaları yokmuydu bayılıyordum insanların yaptıklarına.
Meriç ? Napıyordu ki acaba.. Eve gittiğinden beri ne aramıştı ne mesaj atmıştı. Ve sorunlu ebeveynlerim hala ortada yoktu. En son babamla okuldan kaçma mevzusu yüzünden kavga etmiştik. İnsan bir arayıp haber veremezmiydi ? Şu anda kendimi resmen köpek yavrusu gibi çaresiz hissediyordum açıkcası. Kapıda kalmış, aç, korkak. Bir o kadarda hayata karşı vahşi..
Kapı çalıyordu. Sanırım sorunlular sonunda eve teşrif etmeye karar vermişlerdi. Ama kapıyı açtığım anda donakalmıştım. Boraa. Onun burada ne işi vardı ? Meriç'in dedikleri ? Ya bişey yaparsa ya zarar vermeye kalkarsa kendimi savunurdum ama ne kadar buna dayanabilirdim bilemiyorum. Nede olsa bir kızım. Süper güçleri olan bir varlık değildim.
Kolunu kapıya yaslayıp gevşek gevşek;
-''Naber yeni ?'' dedi.
Şu lafa artık sinir olmaya başlamıştım. Bir yandan bu özürlü diğer yandan Meriç. Sanırım şu anda ona ihtiyacım vardı hemde fazlasıyla. Babam, olsaydı belki abim. Yada Meriç..
En fazlada ona ihtiyacım vardı. Dalgın dalgın bakmayı bırakıp ona döndüm ve;
-''Noldu Bora neden buradasın ?'' dedim. Biraz kabaca olmuştu ama Meriç'in uyarılarından sonra ondan korkmaya başlamıştım. Ne yalan söylesem ondan kurtulabilirdim acaba ?
-''Beni içeri davet etmeyecek misin yeni ?'' dediğinde afallamıştım. Ne diyorsun sen o lanet bedenin bu eve asla giremez. Hele kimse yokken ve ben altıma yapmak üzereyken asla. Korkuyordum hemde fazlasıyla. Meriç'in burada olması için nelerimi vermezdim.
Korkularımın üzerine gitmem gerekir değil mi ? Ama ben yapamam şu anda ondan çok korkuyorum kimse yok ve başıma onlarca bela açabilecek bir potansiyel görüyorum bu çocukta. Düşüncelerden sıyrılma vakti Ada. Kendine gel bir yalan uydur ve def et başından bu salağı.
-''Bende tam Meriç'in yanına gidecektim.'' konuşmuştum işte yaşasın.
-''Birazdan gidersin hem dikilmekten yoruldum.'' dedi gevşekçe yeniden. İşte bu sefer uyduracak mazeretin kalmamıştı Ada. Şimdi sıçtın. Hemde feci şekilde.
Kolumun altından geçip salona doğru yürüyümeye başlayınca ayaklarımı yere vura vura peşinden gittim. Ne inat bir çocuktu bu böyle ? Hiç mi anlamıyordu bu eve girmesini, beni korkutmasını istemiyordum. Ah Meriç her saniye yanımda olursun şimdimi ortadan kaybolacağın tuttu Allah aşkına !!?
Rahat hissetmiyordum ve içimde acayip derecede kötü bir his vardı. Allah'ım nolur kötü birşey gelmesin başıma. Yüzüne bakmadan evde gözlerimi dolandırarak;
-''Birşeyler içer misin?'' diye sordum. Bir an önce kurtulmak istiyordum bu odadan. Aslında onu salona kilitlesem nasıl olurdu acaba ? Ama o öküze oda dayanamazdı. Kırardı kapıyı. Kafasını salladı. Arkamı dönüp hızlı adımlarla mutfağa gittim. Dolaptan kola çıkartıp bardağa koyduktan sonra tam bardağı aldım içeri gidiyordum ki Borayı arkamda görmemle çığlığı basıp bardağı yere düşürmem bir olmuştu. Neydi bunun derdi beni korkudan öldürmek mi ?
![](https://img.wattpad.com/cover/26994324-288-k81892.jpg)