Çocukluğumuzu Kendi Elimizle Köşeye İttik.

146 1 0
                                    

Sabaha gene güneş ışıklarının gözlerimi ninni edasıyla okşamasıyla uyanmıştım. Yatakta doğrulup biraz gerindikten sonra kendimi geriye çekip başlığa yaslandım. Odayı incelemeye başladığımda kapıda çalmaya başlamıştı. Ya annem yada babam gelmişti. ''Gel.'' diye seslendikten sonra annemin kapıdan kafasını uzatması bir olmuştu.

-''Hadi kahvaltıya gelmiyor musun ?''

-''Geliyorum.''

Yorganı üstümden attıktan sonra odadaki banyoda yüzümü yıkayıp merdivenlere yöneldim. Hızla üstümde ki pijamalarla ve dağınık saçlarla mutfağa giriş yaptığımda bütün kafalar bana dönmüştü. Sandalyeye geçtikten sonra tabağıma önümde ne bulduysam doldurup yemeye başladım.  Babamın delici bakışları yemeğimi yarıda bırakmama sebep olmuştu.

-''Ne oldu baba gene neden beni öldürecek gibi bakıyorsun ?''

Karnımı göstererek;

-''Acımıyor mu ? Çok rahat davranıyorsun.''

-''Acımıyor baba.''

Yemeğime geri yumulup hepsini bitirdikten sonra odaya çıkıp valizden aldığım siyah pantolon, beyaz tişört ve üstüne kot ceketimi alıp yatağın üzerine bıraktım. Çantadan çıkarttığım temizleme malzemeleriyle yüzümü temizleyip yatağın üstündekileri hızla üzerime geçirdim. Saçlarımıda düzleştirdikten sonra makyajımı yapıp hazırlandım. 

Nereye gidiceğimi de bilmiyorum ama gezip hava almam gerek. Sadece iyi bir yürüyüşe ihtiyacım olduğunu biliyorum. Telefonu elime alıp kurcalamaya başladıktan sonra Bora'nın attığı onca mesajla karşılaşmam bir olmuştu. Hepsi yok saydıktan sonra Özgür'ün attığı mesajı açıp okumaya başladım.

Gönderen: Özgür

''Günaydın Ada.''

Gönderilen: Özgür

''Günaydın Özgür. Dışarıya çıkıcam sonra konuşsak olur mu ?''

Gönderen: Özgür

''Nereye gidiyorsun ?''

Gönderilen: Özgür

''Sahilde deniz temalı bir kafe var oraya gidicem.''

Telefonu cebime soktuktan sonra hızla merdivenleri inip mutfaktakileri yok sayarak kendimi dışarı attım. Gerçekten hava almaya ihtiyacım vardı. Çağırdığım taksi geldiğinde binip kafenin olduğu civarı tarif ettim. 10 dakika sonra kafeye vardığımda masalardan birine oturup kahve sipariş ettim. 

Kahveyi içtikten sonra oturmaya devam ettim. Cebimden çıkarttığım paketten bir sigara yakıp etrafı seyretmeye başladım. Kapıda dikilen Özgür'ü farketmem çok da zor olmamıştı. Hızla masaya gelip oturduğunda yüzümde afallamış bir ifade olduğunu tahmin edebiliyordum.

-"Ne işin var burada ?"

-"Seni yalnız bırakmak istemedim. Ayrıca evdekilerden bunaldım."

-"Ada sendromu geçiriyorsun yani."

-"O ne ki ?"

-"Şöyle anlatayım o zaman sana madem bilmiyorsun. Anne ve babalarından sıkılan gençlerde görülür. Genelde kavga yada fazla baskıdan ortaya çıkar. Bir depresyon çeşididir. "

SEN BENİM DİĞER YARIMSINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin