Meriç nerdeydi ? Okulada gelmiyordu. Bu arada Hare'yle aynı sınıftaydık. Derslere dikkatimide veremiyordum. Derslerim iyice düşmüştü. Hemde Eskişehir'de olandan daha çok.
Hare'nin kolumu dürtmesiyle kendime gelmiştim. Noluyordu gene ? Kafamı kaldırıp baktığımda karşımda Meriç'i bulmuştum. "Dışarı çıkalım mı ?" bakışını attıktan sonra Hare'yide alıp bahçeye çıktık. Banklardan birine oturduğumuzda ikisinde de acayip bir ciddiyet vardı. Birbirlerini öldüreceklermiş gibi bakıyorlardı. Hemen lafa atlamam lazım.
-"Meriç tanıştırayım bu Hare. Bizim evin yan tarafına taşınmışlar."
Elini uzatıp gülümsedikten sonra gene suratsızlığına bürünmüştü. Nolmuştu gene Allah aşkına. Yüzünde morluklar vardı. Ne diye atlamıştı birilerinin üstüne merak ediyordum açıkcası. "Yüzüne ne oldu ?" bakışımı attıktan sonra "Önemli birşey değil." bakışının gelmesi çokta uzun sürmemişti. Ve yine zil. Ders edebiyat tamda uyumak için çok iyi bir dersti.
Hare'yide alıp sınıfa çıktım. Kafamı sıraya koyduğum anda okulla ve dünyayla daha doğrusu herşeyle bağım kopmuş gibi hissediyordum. Kaç gündür ne doğru dürüst birşey yemiştim nede birşeylere kafa yormuştum. Sürekli uyumuştum. Çünkü en iyi kaçış yolum buydu benim. Her kötü hissettiğimde uyurdum. Günlerce haftalarca.. Tadım tuzum kalmazdı genellikle. Kulaklıklarımı takıp gene Duman dinlemeye başlamıştım. Şu adamın sesi kadar rahatlatan hiçbirşey yoktu hayatımda. Meriç ne yakındı nedde uzak. Neden böyle davranıyordu. O olaydan sonra belki.. Bora'yla aramızda birşeylerin geçtiğini düşünüyordu. Ama olmamıştı öyle birşey. Bana soguk davranmasından nefret ediyorum. Beni boşkukta bırakıyor. Kaoslar yaratıyor. İçimdeki fırtınaları susturamıyorum. O benden uzak duruyorsa benden ondan uzak durabilirdim. Durabilirdim yani değil mi ?
Hare'nin kulaklığı kulağımdan çekmesiyle kafamı kaldırdım. Gözümün tekini açıp etrafıma baktığımda Hare'nin bana cins cins baktığını gördüm.
-"Ada Hanım kalkmayı düşünüyor musunuz ? Yoksa davetiye falan mı göndermemiz gerekiyor."
-"Annem gibi konuşuyorsun Hare."
Ceketimi giyip sınıfın kapısına doğru ilerledim. Hızlı adımlarla yanima gelmişti. Boyu benden kısaydı. Ama benden daha hızlı yürüyordu.
-"Ne yiyoruz Bayan Soylu."
-"Hadi ama sen nerden biliyorsun bu lakabı ?"
-"Kızım sınıfta bilmeyen var mı diye bir sorsana sen."
Gözlerimi devirip merdivenlerden inmeye başladım. Okuldan çıkıp karşıdaki kafeye gidip oturduk. Kahvaltı yapmamıştım. Ve şu anda canım acayip kahvaltılık yiyecekler çekiyordu. Boş masalardan birine oturduğumuzda siparişlerimizi verip camdan dışarıyı izlemeye başladık. 5 dakika sonra yiyeceklerim geldiğinde direkt yumulmuştum. Acayip derecede açtım. Günlerdir pek birşey yememiştim. Yemeğimi hızlıca yiyip lavaboya yöneldim. Ellerimi yıkamam gerek.
İçeriye girdiğimde Hare'de yemeğini bitirmiş beni bekliyordu. Yanına vardığımda omzuna dokunup kasaya yürüdüm. Hesabı ödeyip kapıya çıktığımda sigara içmeye gerçekten ihtiyacım vardı. Karnım toktu. Keyfim yerinde belki değildi ama içmeliydim. Paketten bir tane alıp yaktım.
-"Hep kendine çalışıyorsun Ada."
Paketten bir tane daha çıkartıp çakmakla birlikte uzattığımda gülümsedi. Harika gülüyordu. Çok neşe dolu bir kızdı. Ve ailesiylede arası oldukça iyiydi. Bizim gibi didişmiyorlardı. Sigara bittiğinde yere atıp okula doğru yürümeye başladım. Son iki dersimiz kalmıştı. Eve gidip yatmayı o kadar çok istiyordum ki.
![](https://img.wattpad.com/cover/26994324-288-k81892.jpg)