Mardin'e tutsak 3

227K 10.4K 3.3K
                                    

Taladro ft. Nahide Babashlı Unuttun mu Beni

Günün tezatlığına inat bir şekilde günü karartan bir vaveyla anlık bir lahza kısacık ve up uzun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Günün tezatlığına inat bir şekilde günü karartan bir vaveyla anlık bir lahza kısacık ve up uzun.

Bir genç kızın kaderi Amed'in kara taşlı duvarlarına yazılmış gibi kararıyordu.

Feryad figan bir şekilde olan genç kız göz yaşlarıyla Amed'in çorak topraklarını sulamak ister gibiydi.

Kara bahtlı topraklarda kara yazgılar yazılıyor. Kara bahtlı kaderler kara defterlerde hayat buluyordu.

Coğrafya kader miydi?

Kader değilse Zerya'nın yaşadığı şey neydi. Dolu dolu gözlerle Azad'ın kara irislerine bakıp bir umut vazgeçmesini bekliyordu. Azad mavi renge uzun bir süre sonra ilk defa böyle bakıyordu. İkidir maviyle olan çizgisini aşıyor ve duvarlarını yıkıyordu. Biri Dubai'de diğeri şimdi ki andı. O maviden nefret eden bir adamdı bakmaması ve tutulmaması gerekiyordu lakin mavi irisler tüm duvarları yıkmadan sanki üstünde atlıyor gibi karşısında duruyordu.

Azad yutkundu gözlerini kısa bir süre açıp kapadı. Zerya'ya abdest almasını söyleyip hızlı bir şekilde odadan çıktı.
Eger orada daha fazla kalırsa kıyamayacak vazgeçecekti lakin vazgeçmesi demek genç kızı sırtlanların önüne atmaktı. Belki Mirhan kardeşini düşünmeden adım atıyordu lakin Azad yapamıyordu. O konakta başka birinin genç yaşında solmasına izin vermeyecekti.

Belki yaptığı yanlıştı ama Zerya ve kendisi için en doğru olandı. Hem bunun için görevinden bile vazgeçmeyi göze almamıșmıydı. Yıllardır verdiği hizmet ve emeğini bunun için yakmıyor muydu?

Kafasında ki düşüncelerle yeri döve döve yürüyordu. Hızlıca oturma odasına ilerleyip Yıkmaz'ı aradı kısa sürede orada olacaklarını duyduktan sonra Fatma hanıma seslenip bir kahve istedi. Öfke ile kalkıp yanlış bir şey yapmak istemiyordu. Yüzünü elleri arasına alıp düşünmeye başladı. Her şey Pervin ve Havin'in konuşmasını duymasıyla başlamıştı. Duyduklarıyla tüyleri diken diken olmuş bir insanın bu kadar kötü olabileceği gerçeğiyle o an yüzleșmiști. Evlenmeyeceksin diyen üstlerine resti de çektiği gerçeği vardı. Hiç tanımadığı biri için niye bunları yapıyordu.

Kafasında en çok sorguladığı soru buydu.

Önüne koyulan kahve ile kafasını kaldırıp Fatma hanıma baktı. Büyük bir nefes alıp kısa bir süre bakışlarını orta yaşlı kadının yüzünde gezdirip "Git gelin hanımı hazırla birazdan Yılmaz ve hoca burada olacak. Yanlış bir şey yaşansın istemiyorum. Sen de sakın yanlış bir adım atma!"

Fatma Hanım genç ağaya dikkaliçe baktı lakin daha fazla dayanamayarak "ağam sizin yaptığınızı sorgulamak bana düşmez ama kızın hali ortada acaba birkaç gün daha beklesek miydiniz? Her şey çok acele olmuyor mu?" Hanımından aldığı emir belliydi. Ona göre Azad ağa sınırları zorluyor yapmaması gereken şeyler yapıyordu. Bir de Pervin Hanım ve katti olan emirleri. Birkac saat nikahı geçiștir demişti lakin değil birkaç saat birkaç dakika bile ertelemesi imkansızdı.

Mardin'e Tutsak. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin