Model-Pembe Mezarlık
Evet yine ben aşklarım zor günler geçiriyoruz. Canımız yandı. Ülke olarak sımsıkı kenetlenip acımızı paylaştığımız bir süreç ülke olarak başımız sağ olsun. Gerçekten korkunç anlardı. Deprem anında nasıl uyandım hiç bilmiyorum. Şükür ki eve geldikten bir kaç saat sonra oldu. O anlarda çocuklarım evde tek başına olsaydılar her halde ben kafayı yerdim. Buraya çok şey yazıp acımızı ve yaşadıklarımızı tekrar hatırlatmak istemiyorum. Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum.
Verdiğim arayı kapatmak için bölümleri hızlı bir şekilde yayınlamaya çalışıyorum. Sizde bol yorum ve vote vererek destek olmayı unutmayın.
Jutenya_ şurayı tıklayarak watpad hesabımı takibe alın ve gelişmelerden haberdar olun. Jutenya aşiretimizin 17k olmasına çok az kaldı. Sizleri de ailemizde ve jutenya aşiretimde görmek beni çok mutlu ediyor.
Unutmayın hepiniz benim hayal dünyamın evreninde dünyama değinen yıldız tozlarısınız ve hepinizi çok seviyorum.
Keyifli okumalar.
Gözlerde bulunan sessiz sükûtta bazen dile dökülmeyen küçük bir fısıltı yeterdi. Yașanılmıșlıkların hayatınız da bıraktığı izler kalbiniz de zelzele oluşturur.
Hayat acımasızdı herkese aynı şartlarda iyi davranmıyordu. Mutluluk herkesin eşit yemediği pastaydı ve Azad kendi payına düşen dilimin tadına yeni yeni bakıyordu.
__________________Peki mutluluk neydi.
Kimisine göre çikolatalı pastaydı.
Kimisine göre sevdiği çiçek.
Ya da güzel bir koku veya kaliteli bir parfüm.
Kimisine göre deniz kenarında dalgaların sesi,
Ya da ormanda kuşların çıvıltısı.
Yağmur damlalarının toprağa düşerken verdiği huzur.
Bir meltemin yüzünüzü okşayısı,
Sevdiğiniz birinin omuzu,
Bir çok şey
Veya hiçbir şey.
Peki mutsuzluk o neydi.
Bir kayıp mı?
Yoksa yoksulluk mu?
Ya da hastalık.
Kim bilir belki de imkansız bir aşkın çiğ damlası gibi yüreğinize düşmesi...
Azad , için mutluluk çokça zamandır Hálin ve çocuklarıydı.
Mutsuzlukta onlardan bir haber Hálin'siz geçirdiği günlerdi.
Gökyüzüne izlediğin de onsuz geçirdiği günler için hesap sorması gereken nedenler vardı. Uzun uzun ama asla doyamayarak , yatakta uyuyan karısını izledi.
Güzelliği şairlerin şiirlerine ilham verecek derecedeydi. Zerya yatakta uyurken sessizce yataktan kalkıp adımlarını giyinme odasına yönlendirdi. Kaç gecedir yaptığı gibi sessizce Tuvalini ve boyalarını alıp geri döndü. Onun her anını ölümsüzleștirmek isteyen bir yanı vardı...Karısına aşık biriydi. Öyle böyle bir aşk değil onu sevmeye doymayan sevmeye kıymayan bir yanı vardı. Kalbinde öyle bir yeri vardı ki değil ondan başka kimsenin oraya yerleşmesi önünden bile geçemezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mardin'e Tutsak.
Fanfiction18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber mavinin her tonuna aşık oldu. Mavinin her tonuna Hálin mavisi diyordu. Açık veya koyu önemli değildi...