Mardin'e Tutsak.

31. Bölüm

Evet yine ben.

700k şerefine erken bir bölümle geldim.

Milyona adım adım ilerliyoruz.

Instagram hesabım jutenya1405

Tiktok Watpadjutenya_

Lütfen takip edin  bölümlerle ilgi alıntı ve duyurular oradan geliyor.

Watpad hesabımı takip etmeyen arkadaşlar lütfen burayı Jutenya_ tıklayarak takibe alın.

Bir de kitap karekterimizi lütfen başka bir karektere benzetmeyin Azad Saruhan daha hiçbir yerde yazılmadı.

Bölüm sınırı 2000 vote

5000 yorum

Keyifli okumalar.

Kader...

Herkesin bilinmezi,

Kısmet dedikleri.

Araya dağların değil de bilinmezlerin girdiği.

Onun gücü bir kadere, bir de gönlüne yetmiyordu.

Gewer Mirşah tüm nefretiyle karşında ki adama bakıyordu.

Azad Saruhan tüm öfkesiyle ona bakıyordu.

İkisi için nefrete bir ad verilseydi. İkisinden birinin adı olurdu.

Azad için Gewer!

Gewer için Azad'dı!

Azad ellerini saçlarından geçirip gözlerini kısarak ona baktı.

Ne için geldiğini bilmiyordu ama ölümüne susadığını biliyordu.

Gewer kollarını göğsünün altın da birleştirip sandalyeye yaslandı.

Azad tek kaşını kaldırıp ellerini dizlerine koyup Gewer'e doğru eğildi.

Fısıldar bir şekilde "ne için geldin illa belanı benden mi bulman gerekiyor"dedi...

Gewer eğlenir bir tonda "niye beni görmek seni rahatsız mı etti"

Azad burun kemerini sıkıp "hayallerimin prensesi olmadığına göre seni görmek istediğim en son şey bile değil"dedi.

Ali Asaf ve Sis Azad'ın sakin duruşunun şaşkınlığını yaşıyorlardı.

Gewer için de bulunduğu depoda bakışlarını gezdirip Azad'a baktı.

Azad onun bakışlarını depoda gezdirmesiyle "kusura bakma sana layık bir yer değil ama idare et"dedi.

Gewer kafasını yana eğip "adamların olmadan bir hiçsin geçen sefer ki gibi değil de seninle yüz yüze görüşmek istedim"dedi.

Azad duyduklarıyla yüksek sesli bir kahkaha atıp "Gewer seninle, seni nasıl dövdüğüm muhabetine girmeyeceğim. Sen de, ben de bu konuda benimle karşı karşıya gelecemeyeceğini biliyoruz"dedi.

Asaf uzakta konuşan ikiliye bakıp yanında ki Sis'e döndü "eceli gelen köpek cami duvarına işermiş. Bununki de o mesele"dedi.

Sis ciddiyetini bozmadan "ama bu köpek aşık ve kuduz değil, yani en tehlikelisi"dedi.

Asaf bakışlarını Sis'ten alıp karşı karşıya durmuş iki adama verdi.

Hırıltılı bir nefes alıp "sence de Azad çok sakin değil mi?"

Sis'in üst dudağı yukarı doğru kıvrıldı. Buz mavisi olan harelerini ikiliden almadan "ilk defa bu kadar sabırlı ve sakin"dedi.

Sis çok uzun zaman beri Azad'la beraber çalışıyordu. Onun huyunu genel de çok iyi bilen biriydi. İlk defa onu tam anlamıyla tanımadığını anlıyordu...