27. Bölüm

159K 7.4K 8.7K
                                    

Jutenya_ şurayı tıklayarak watpad hesabımı takibe alın ve gelişmelerden haberdar olun aşklarım.

İnstagram hesabım jutenya82

Twitter hesabım Jutenya82

Gece gündüze kavuşurken içindeki karanlıktan uzaklaşıp soyutlaşıyordu.

Azad gibi...

Azad hayatına giren kadınla nefes alabildiğini hissediyordu.

Geçmişin de kapalı kapılar arkasına kilitlediği her şey kapıları kırıp dışarı çıkmaya başlıyordu.

Bir insan bu kadar kısa bir sürede iliklerine işlememeliydi.

Kollarında ki kız işlemişti.

Öyle bedenine değil.

Kanına karışıp ete kemiğe bürünmüştü.

Zerya'nın ışıktan rahatsız olup yüzünü boynuna gömmesiyle gülümsedi.

Sırf her sabah bu anı yaşamak için perdeleri geceden açık bırakıyordu.

Bakışlarını kolların da uyuyan karısına çevirdigin de  uzanıp boynunu öptü.

Onun memleketi de yuvası da orasıydı. Kulağına gelen telefon sesiyle karısının boynunu yatağa bırakıp yatakta doğruldu.

Komidinden telefonunu alıp gördüğü isimle kaşlarını çattı.

"Cemil ne oldu"

Karşıdan gelen cevapla yataktan hızlıca kalkıp terasa ilerledi. Kapıda gördüğü kişiyle kaşlarını çatıp"Cemil tamam siz onu içerip alıp ağırlayın ben giyinip aşağı iniyorum"dedi

Telefonu kapatıp burun kemiğini sıktı. Bu beklediği bir şey değildi. Arkasını dönüp tekrar içeri girdi. Adımlarını giyinme odasına yönlendirip hızlıca giyindi.

Yatak odasına girdiğinde karısının hala uyumasıyla rahat bir nefes aldı. Bu sorunu karısı uyanmadan çözmesi lazımdı. Daha doğrusu aşağıdakinin derdini anlaması lazımdı.

Sessizce yatak odasından çıkıp hızlı adımlarla aşağı indi.

Aşağı indiği gibi avluda ayakta bekleyen Awzer Mirşah'la bakışları kesişti.

Büyük bir nefes aldı.

Karşısında ki adam babasının tüm özelliklerini taşıdığını uzaktan bile belli ettiriyordu.

Elini uzatıp " hoş geldin" dedi.

Awzer Mirşah önce ona uzatılan ele sonra Azad'a baktı.

Arada Zerya'sı olmasa karşısında ki adama ne yapacağını biliyordu ve kız kardeşi için susup sineye çekiyordu.

Dişlerini sıkar bir şekilde elini uzatıp Azad'ın uzattığı eli tutup sıktı.

Dişlerinin arasında "hoş buldum"dedi.

Azad eliyle yukarı katı gösterip "buyur gel bir çayımızı iç"

Awzer bakışlarını Azad'da  gezdirip boğazını temizleyip " Çok kalmayacağım kardeşimi çağır gelsin"

Azad Awzer'in geliş amacını az çok tahmin edebiliyordu.

"Daha uyanmadı. Sen bir çay içinceye kadar Hacer abla gidip onu uyandırır"

Awzer gözlerini kısarak Azad'a baktı.
Onu önceden tanıyordu ama sadece tanıyordu. Mirhan'la dostluğundan haberdardı. Kardeşlerinin başına açtığı bela için Mirhan'ı hiçbir zaman affetmeyecekti tabi karşısında ki adamı affetmeyeceği gibi onu da yok sayacaktı.

Mardin'e Tutsak. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin