Taladro ft. Özge Șabo Yarım kalanlar.
Bazı acıların derin izleri vardır. Kapandığı sanılır, oysa kanamak için fırsat ararlar. Her sızı da kendisini belli eder. Burdayım der.Benim de öyle acılarım iyileşmeyen yaralarım var. Ne kadar sarmaya çalışırsan çalışayım oluk oluk acı akıyor.
Bazen soruyorum kendime hangi günahın bedeliydi yaşadıklarım. Ya da hangi mükafat unutturur yaşadıklarımı...
Zerya Mirşah.
Azad yüzüne inen tokatla öfkeyle soludu. Kara bakışlardaki öfkeyi farketmemek imkansızdı. Azad Zerya'yı kolundan tutuğu gibi duşakabinin içinden çıkarıp bornozu ona fırlattı.
Elini hızlıca fayanslara vurup "çık dışarı" diye bağırdı.
O bu kadar tahammül edecek biri değildi. Fazlasıyla alttan alıyordu. Gerçi ömründe ikinci defa birinden tokat yiyordu. Onun için fiziksel şiddet bile değildi ama her seferinde daha çok yaralıyordu onu..
Kafasındakileri def edip hızlıca duşunu aldı. Beline havlusunu sarıp, saçları için başka küçük bir havlu alıp çıktı.
Banyodan çıktığı gibi yatağın kenarına oturup parmakları ile oynayan Zerya'yı farketti. Bazen çok sinirleniyordu her seferinde içimiz de en masum olan o deyip kendi bu konuda ikna ediyordu. Kabullenecek alışacaktı başka oluru yoktu. İçinden tekrar, tekrar sakin ol dedi. O seni tanımıyor sınırlarını bilmiyor dedi.
Azad kafasını olumsuzca sallayıp, ona doğru ilerledi. Ona tokat atan başkası olsa şimdi çoktan mezarını kazmış üstüne toprak atmış olurdu. Artık çocuk Azad değildi ama karşısındaki laf anlamayan küçük bir kız çocuğu gibiydi.
"Neden giyinmedin."
Zerya duyduğu sesle önce irkildi, elleri ile oynamayı bırakıp Azad'a baktı. Üstünde sadece havlu olduğunu görünce kafasını hemen eğdi. Kekelemeden konuşmak için büyük bir nefes alıp dudaklarını ıslattı. Bu kadar sakin olması beklediği bir şey değildi. Azad'ı çözemiyor ve gerçekten çok korkuyordu.
"Giyebilecek birşey bulamadım. Galiba bugün aldığın kıyafetleri daha getirmediler."
Azad kafasını anladığını belirtir şekilde salladı ama başı eğik olan Zerya bunu farketmedi. Zerya'ya yaklaşıp önünde durdu. Kolundan tutup kaldırdı. Elindeki havlu ile Zerya'nın saçını kurulamaya başladı. Zerya'ya şaşkınlıkla kafasını kaldırıp Azad'a baktı. Çıplak göğsünü farkedince hemen gözlerini yumdu. Ona bakmadan elini kaldırıp Azad'ın kolunu tuttu.
"Bunu yapmana gerek yok hava sıcak kendiliğinden kurur."
Azad ise Zerya'nın söylediklerini umursamadan, havluyu saçlarında dolaştırıp suyunu aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mardin'e Tutsak.
Fanfiction18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber mavinin her tonuna aşık oldu. Mavinin her tonuna Hálin mavisi diyordu. Açık veya koyu önemli değildi...